Türk futbolunun lokomotifi ve dört büyükler olarak adlandırılan kulüplerin toplam borcu 10 milyar TL’ye ulaştı. 3.5 milyar lira ile Fenerbahçe’nin başı çektiği listede Galatasaray 2.8 milyar TL, Beşiktaş ise 2.1 milyar TL ile sıralanıyor. Trabzonspor ise 1.2 milyar TL borcu bulunuyor... Geride kalan 6 yıl içerisinde borçluluk, Galatasaray’da yüzde 253, Fenerbahçe’de yüzde 208 ve Beşiktaş’ta yüzde 222 artış gösterdi. Trabzonspor ise yüzde 432 oranında artış ile borcuna borç katmayı sürdürdü.

GELİRLER TEMLİKLİ

Borçları kur ve faiz nedeniyle her geçen gün artan kulüpler gelirlerinden de faydalanamıyor. Spor kulübü yöneticileri, yapılan borçlara karşılık gelecek 5 yıldaki gelirlerin büyük çoğunluğunu finans kuruluşlarına temlik olarak vermiş durumda. Kulüplerin taşınmaz mal varlıklarının büyük kısmı da ipotek veya rehin olarak başka kuruluşlarda bulunuyor. Kulüpler; tribün, loca, yayın, Spor Toto’dan alınan pay ve mağaza gelirleri gibi birçok kalemi bankalara temlik ettirdiği için kullanamıyor.

UEFA KULÜPLERİMİZİN ENSESİNDE

Türk futbol kulüplerinin borçluluk durumu, Finansal Fair Play kuralları gereği takımların üzerinde ciddi bir yük oluşturuyor. 2010 yılında kabul edilen ve 2012’den itibaren uygulamaya konulan UEFA Finansal Fair Play kuralları ile kulüplerin gelir ve giderlerinin denkleştirilmesi hedefleniyor. UEFA takımların son üç yıldaki mali tablolarını inceleyerek kriterleri karşılamayan kulüplere yönelik içlerinde puan silme, transfer yasağı koyma, Avrupa kupalarından men etme gibi yaptırımların da bulunduğu 9 kalemden oluşan ceza sistemi uyguluyor. 2012 sezonunda Beşiktaş, Gaziantepspor ve Bursaspor, 2014’te Kasımpaşa ve Bursaspor 2016’da ise Galatasaray Avrupa kupalarından men edildi. UEFA Finansal Kontrol Kurulu’nun Beşiktaş’a yönelik kısıtlamaları yeni sona ererken, Fenerbahçe ve Trabzonspor için mali disiplin uygulamaları devam ediyor.

4 BÜYÜKLER TRANSFERDE PARA HARCAMADI

Galatasaray transferde şu ana kadar 3.3 milyon avro harcarken, 2.4 milyon avroluk gelir elde etti. Fenerbahçe, 5.4 milyon avroluk harcamasına karşılık 2.55 milyon avroluk satış gerçekleştirdi. Fabri, Tosic ve Mitrovic’i 14 milyon avroluk bonservis bedelleriyle gönderen Beşiktaş ise toplamda 10 milyon avro kârda. Okay Yokuşlu’yu 6, Matus Bero’yu 1.6 milyon avroya kulüpten gönderen Trabzonspor ise henüz bonservis bedeli ödeyerek transfer yapmadı.

'TÜRK FUTBOLU KÜÇÜLMEYE GİTMELİ'

Reklamdan sonra devam ediyor 

Beşiktaş başkanı Fikret Orman ve Fenerbahçe başkanı Ali Koç geçtiğimiz günlerde ‘’Sporun geleceği aydınlık mı?’’ adlı panelde bir araya gelmişlerdi. Fikret Orman ekonomik durumun küçülmeye gidilerek çözülebileceğini açıklarken şöyle konuşmuştu: “Türk futbolu küçülerek bu borç yükünü aşabilir durumda. Bu durum, devam ettikçe sürdürülmesi imkansız hale geldi. Ekonomik olarak geldiğimizden daha iyi durumdayız ama şimdi taraftarımız memnun değil. 100 milyon avronun üzerinde futbolcu satışı yaptık. Şampiyon olmak istiyorsunuz, yatırım yapıyorsunuz ve kulübün bütçesini arttırıyorsunuz ama sene sonunun bir garantisi yok. Kontratlar sizinle devam ediyor. Giderler artıp geliriniz azalmış oluyor. Böylece para kaybediyorsunuz. Avrupa’da şirketlerin sahibi var, biz de öyle değil. Bizim kültürümüzde olma şansı da yok.”

DEVLET İŞİN İÇİNDE OLMAK ZORUNDA

Türk futbolunu bu noktaya sorumsuzca davranan yönetimlerin getirdiğini vurgulayan Ali Koç ise şöyle konuşmuştu: “Elimizdeki mevcut çözüm yöntemlerine baktığımız zaman bizlerin bu işin içinden çıkması mümkün değil. Yöntemlerimizi baştan aşağıya değiştirmemiz lazım. Belki 5 sene Avrupa’ya gitmemeyi bile göze almamız lazım. Buradan çıkışımız son derece radikal kararlarla olur. Devlet kesinlikle işin içinde olmak zorunda. Finansal kurumların da işin içinde olması gerekiyor. Kalıcı olabilmek için bizim finansal modelimizin baştan aşağıya değişmesi lazım.”

YERLİYE TL YABANCIYA DOLAR

Kulüplerin büyük borçlar altına girmesindeki en büyük pay ise şüphesiz yüksek bedelle yapılan kontratlar... Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz aylarda sözleşmeleri TL’ye çevirme esaslarına yönelik tebliğ Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Spor kulüpleriyle döviz üzerinden anlaşma yapan Türk sporcuların sözleşmeleri Türk lirasına çevrilecek. Yeni belirlenen bedeller, her yıl Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) artışa göre belirlenecek. Fakat dövizle sözleşmelerdeki istisnalar nedeniyle yabancı futbolcular sözleşmelerini döviz üzerinden yapmaya devam edecek.

KULÜPLER YASASI GELİYOR

Yıl sonunda meclise gelmesi planlanan Kulüpler Yasası ise öncelikli olarak gelir ve giderlerin denetime kavuşturulması, borçların transferlere milyonlarca Dolar ya da Euro harcama yapan kulüp yöneticilerinin sorumluluğuna girmesine odaklanıyor. Taslak metne göre, kulüp yöneticileri, bir önceki dönemin gelir bütçesinin yüzde 5’ini aşan miktarda gelir ve alacak temliki ile karşılaşmaları halinde yasal sorumlu olacakları gibi yönetimin tüm üyeleri borçlanmadan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak. Taslak ayrıca sponsor transferleri hariç, kulüplerin bütçelerinin yüzde 25’inden fazlasını transfer harcamalarında kullanamamaları ve başkan ve yönetici olabilmenin kriterlere bağlanması gibi düzenlemeler getiriyor.

CENAP YENER: GERİYE GİDİŞ FAZLALAŞARAK SÜRECEK

Reklamdan sonra devam ediyor 

Cenap Yener: Eski milli futbolcu

Türkiye’de bütün kulüpler çok kısa bir zaman içerisinde UEFA tarafından Avrupa’dan men edilecek ve bunun neticesinde de futbolun geriye gidişi daha da fazlalaşarak sürmeye devam edecek. Yani Türkiye’nin genel görüntüsü neyse Türk futbolunun da genel görüntüsü ekonomik açıdan aynı. Sadece ve sadece insanlar birbirlerini kandırmakta, başka bir şey yapmıyorlar. Avrupa’daki durumumuz da belli. Türk futboluna bu kadar çok kalitesiz yabancı sokarsan Türk çocukları ortaya çıkamaz. Futbol takımlarında ilk 11’de oynayan futbolcuların çoğu yabancı oyuncu. Türk futbolu için şu anda bir beklenti içerisinde durmamak lazım artık. TFF’nin mutlaka değişmesi gerekir. Kulüpler Birliği’nin mutlaka yeni bir yapılanmaya girmesi lazım. Bütün takımlar ekonomik açıdan yeni bir yapılanmaya girerek takımlarına sahip çıkması lazım . Bunun dışında hiçbir Türk takımı ayakta kalamaz.

ALİ FATİNOĞLU: GELİRLER BANKA FAİZİNE GİDİYOR

Ali%20Fatino%C4%9Flu%3A%20%C4%B0%C5%9F%20Adam%C4%B1%2C%20Galatasaray%20ba%C5%9Fkan%20aday%C4%B1
Ali Fatinoğlu: İş Adamı, Galatasaray başkan adayı

Kulüplerimizin gelirleri giderlerini karşılayamıyor... Her bir kulübün borcunun yarıdan fazlası bankaya olan borç yani faizli borç. Bu faiz kulüplerin gelirlerinin neredeyse yarısını faize gider vaziyete getirmiş durumda. Buradan çıkmak için giderleri azaltmak gerekiyor ama yetmez. Mutlaka yeni gelir kalemleri oluşturmaları lazım ve bu yeni gelir kalemleriyle kulübü yaşatmaları lazım. Yeni gelir kalemi oluşturabilmek için de iş adamı vizyonundaki kişilerin Galatasaray’ın ve diğer kulüplerin yönetiminin başına gelmesi lazım. Malesef futbol kulüplerinde bugüne kadar futbolcu transferleri ve kulüplerin mali harcamaları hepsi şaibeli. Pek çok yerde dürüst ve namuslu yöneticiler oluyor fakat tüm giderlerde ve transfer harcamalarında şişirilmiş masraflar malesef var. Bundan dolayı kulüplerin ayağa kalkması için kulübünü seven, kulübün parasına el uzatmyacak kadar ahlaklı kişiler olmalı. Bu kişilerin en büyük özelliği yeni gelir kalemi üretecek vasıfta kişiler olmasıdır. Bu kriterlerin yerine getirmeden kulüplerimizin ayağa kalkması mümkün değildir.. Şu anda kulüplerimiz iyiden iyiye çıkmaza girmiş durumdalar.

ATİLLA TÜRKER: KÖTÜ NİYETLİ YÖNETİCİLERİ FUTBOLDAN UZAKLAŞTIRALIM

Atilla%20T%C3%BCrker%20%3A%20Spor%20yazar%C4%B1
Atilla Türker : Spor yazarı

Türk futbolu resmen duvara tosladı. Bunun da en büyük nedeni kulüp yöneticileridir. Tabi TFF’nin torpille ya da hatır gönülle iş başına gelen yönetim kurulu üyelerini de unutmamak gerekir. Hepsi bugüne kadar günü kurtarmaya çalıştı. Özellikle yanlış transfer politikaları nedeniyle çuval dolusu paraları adeta sokağa attılar. Altyapıya hiç önem vermediler. Taşıma suyuyla değirmen döndürmeye çalıştılar. Altyapıya önem verilmediği için Türk futboluna neredeyse hiç oyuncu kazandırılmadı. İçi geçmiş yabancılara ve menajerlere tonla para kaptırıldı. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde neredeyse hiçbir kulübün kasasına tek kuruş girmeyecek. Çünkü hepsi temlik altına alındı. Yayıncı kuruluş başta olmak üzere hasılat, sponsor kombine, reklam gibi gelirler kulüplerin kasasına değil, alacaklı durumda bulunan futbolcuların, başka kulüplerin, menajerlerin kasasına girecek. Bu neden böyle oldu? Günü kurtarmaya çalışan başkanların, yöneticilerin bilgisizliği, deneyimsizliği yüzünden oldu. Daha da ileri gitmek gerekirse Türk futbolunda inanılmaz bir para girişi olduğu için kötü niyetli bazı kişiler de malesef bazı kulüpleri adeta soydular. Paranın kulüplerde olduğunu kulüplere müthiş para girişinin olduğunu göz önünde bulunduran kötü niyetli yöneticiler bazı menajerler adeta kulüplerinin içini boşalttılar. Artık ne yazık ki gerçeği görmemiz gerekiyor. Kanunlar doğrultusunda belli düzenlemelere gidilmesi gerekiyor. Bu hataların hatta kötü niyetin mutlaka ödenmesi gerekiyor. Düşünün, diyelim ki Aziz Yıldırım veya başka bir yönetici kulüpleri bu kadar borç batağına sürükledikten sonra ellerini kollarını sallayarak kulüpten ayrıldılar. Peki bunların hesabını kim verecek? Yazık değil mi? Şu anda Türk futbolundaki kulüplerin tamamına yakını borç batağında. 12 kulüp dışında hiçbir kulübün ayakta durma şansı yok. Kanun ya da başka mevzuatlar çerçevesinde bu iş düzelir mi pek ümitli değilim. Çünkü artık resmen batağa saplanmış durumdayız. Ama ne olursa olsun hiçbir zaman geç kalmış sayılmayız. Ülke politikası doğrultusunda belli düzenlemelere gidilirse zararın neresinden dönersek kardır düşüncesi doğrultusunda belli ölçüde önlemler alınabilir. Yeter ki kötü niyetli yöneticiler bu camiadan en kısa zamanda uzaklaştırılsın.

ATAY AKTUĞ: ÜLKE SORUNU OLARAK MASAYA YATIRILMALI

Atay%20Aktu%C4%9F%3A%20Trabzonspor%20eski%20ba%C5%9Fkan%C4%B1%20
Atay Aktuğ: Trabzonspor eski başkanı

Türkiye’de takımların hepsi borç batağında. Ortaya çıkan borçlar kulüplerin kendi gelirleriyle aşılacak boyutun üstüne çıkmış durumda. Kulüpleri bu hale getiren etmenlerin başında yabancı futbolcu çılgınlığı var. Kulüpler adeta birbirleriyle yabancı oyuncu yarışına girdi. Kulüp başkan adayları dünya çapında oyuncu getirme vaadiyle seçim propagandası yaptı. Şu anda takımlarda yabancı oyuncu sayısı yerlilerden fazla. Hepsi de dolar, avro üzerinden satın alındı. Tabi kasalar da boşaldı. Ortaya çıkan borç batağı oyuna da yansıyor. Futbolcular alacaklarını alamayınca sahada istekli oynamıyorlar. Aralarında tepki için kötü oynayanlar bile var. Bu durum Türk futbolunu da olumsuz etkiledi. Yabancılar öne çıkınca yerli futbolcular kenarda kaldı. Milli takımın durumu ortada. Bunda kulüplerin hatalarının payı yüksek. Şimdi kriz geldi duvara dayandı. Konu artık ülke sorunu olarak masaya yatırılmalı. Kulüplere borçlar konusunda yeniden yapılandırılma olanağı getirilmeli Futbol federasyonu ve devlet bu konuya el koymalı. Ortaya çıkan durum enine boyuna tartışılıp adaletli bir şekilde bir çözüm bulunmalı.


Aydınlık