MHP lideri Buça'daki sözde katliam görüntüleriyle ilgili olarak Batı'nın geçmişte Irak ve Kuveyt'te kurduğu senaryoları hatırlattı. Bahçeli, 'ABD’den Fransa’ya, AB’den NATO’ya kadar niyeti bildik ülkeler iğrenç bir senaryoya bel bağlamışlardır.' dedi


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ukrayna'nın Buça şehrindeki sivil ölümleri görüntüleri ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Rusya'nın görüntülerin kurgu olduğu açıklamasını hatırlatan Bahçeli, Batı'nın hemen Rusya’yı suçlamasına dikkat çekti. Bahçeli, “Savaşın bitmesine tahammülü olmayan ülkeler iğrenç bir senaryoya bel bağlamışlardır. dedi.

Devlet Bahçeli MHP Meclis Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, şu mesajları verdi:

'SEFİL PROPOGANDAYA REFAKAT ETMEYİZ'

“Son günlerde Ukrayna’nın Buça şehrinde yaşandığı iddia edilen sivil ve masum insanların katledilmesiyle ilgili haberlerin sağanak halinde gündeme yansıması her açıdan incelenmeye, önü ve arkası irdelenmeye muhtaç bir meseledir. Rus askeri birliklerinin çekilmesinden 4 gün sonra karşılaşılan trajik ve yürek yaralayıcı sahnelerin düzmece bir olay mı veya gerçekten bir katliam mı olduğu henüz açıklığa kavuşmamıştır. Biz, hiç kimsenin sefil propagandasına yataklık yapamayız, refakat edemeyiz, bu kapsamda ilerletilen kara kampanyalara, nifakla pekişmiş psikolojik harekatlara alet olamayız. Şuurlu ve uyanık hareket etmek önümüzdeki sis bulutunun içinde güvenli yol bulmamızı temin edecektir.”

'SAVAŞIN BİTMESİNE TAHAMMÜLÜ OLMAYANLAR'

“Burada asıl can alıcı husus, derinlemesine kazınması gereken püf nokta, Rusya ile Ukrayna arasında yeşeren ateşkes ve barış görüşmelerinin istikrarla mesafe aldığı bir zaman aralığında, sivil katliamların dünya kamuoyuna birden bire ve bomba gibi düşmesidir. Rusya Federasyonu yönetimi Buça’daki katliam iddialarının kurgu ve yalan olduğunu açıklamış, beklendiği üzere tekzip etmiştir. Ancak ABD’den Fransa’ya, AB’den NATO’ya kadar niyeti bildik ve tanıdık ülke ve kuruluşlar Buça’da savaş suçu işlendiğini alelacele duyurmuşlardır. İhtimalen ve ihtiyatlı şekilde söylersek, savaşın bitmesine tahammülü olmayan ülkeler iğrenç bir senaryoya bel bağlamışlardır.”

IRAK’TA YAŞANANLAR

“Savaş ve çatışmalar sırasında yalan ve saptırılmış haberlere maalesef sürekli ihtiyaç hissedilmiştir.

Hatırlasınız, Irak işgalinde kimyasal silahlar gerekçe gösterilmişti. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı, 2003 yılında Birleşmiş Milletler toplantısında yaptığı bir konuşmasında kitle imha silahlarının varlığını ileri sürerek Irak’a hemen müdahale edilmesini savunmuştu. Ne var ki iddiası asılsızdı, bu nedenle sözü edilen konuşmasını müteakip süreçte kariyerinin kara bir lekesi olarak nitelemişti.

Kuveyt’in işgal edildiği yıllarda, Irak askerlerinin hastanelerde bulunan kuvözlerdeki 312 bebeği yere atarak öldürdüğü sözde görgü tanıklarının anlatımıyla söylenmişti. Fakat gerçek bambaşkaydı ve görgü tanığı olarak kullanılan şahsın hiçbir hastanede çalışmadığı, sözü edilen vahşete şahit olmadığı, böyle bir şeyin de yaşanmadığı ilerleyen yıllarda ortaya çıkmıştı. Yine Irak’ın Kuveyt işgali esnasında, kuyulardan sızan petrole bulandığı açıklanan karabataklar her gün medyada çarşaf çarşaf deşifre edilmişti. Irak ordusunun petrol kuyularını bombalayarak ekolojik ve çevre yıkımına yol açtığı devamlı gündemde tutulmuştu. Hâlbuki sonraki yıllarda, petrole bulanmış karabatak fotoğraflarının Kuveyt’te değil, Fransa sahillerinde çekildiği anlaşılmış, gerçekler gecikmeyle de olsa yalanları silip atmıştı.”

'KAHREDİCİ BİR TEZGAH'

“Rusya ile Ukrayna arasında süregelen müzakerelerin kesilmesini isteyenler vardır ve gün yüzündedir. Bize göre, katliam iddialarının İstanbul’da kurulan müzakere masasından sonra gündeme taşınması ya bir tesadüf ya da kahredici bir tezgâhtır. Yaygınlaşan komplolara rağmen, Türkiye barışın yanında, barışsever adım ve atılımların arkasındadır. Bu yol çetin bir yoldur, fakat vicdanın, mutabakatın, anlaşmanın, huzurun ve adaletin yolu olduğu da hepimizin malumudur.

PKK/YPG’ye 2023 bütçesinde yüz milyonlarca dolar para ayıran, müttefiklik hukukunu çiğneyen ABD’nin maksatlı tazyik ve telkinlerine nasıl itibar edelim? Ellerinde hançerle devamlı rehavet anımızı kollayan, punduna getirdiklerinde yapmayacakları kötülük bulunmayan sözde dostlarımıza nasıl güven duyalım? Onların kara propagandalarına neden kulak verelim?”

İMRAN HAN VE ORBAN'A DESTEK

“Dost ve kardeş ülke Pakistan’ın içine çekilmek istendiği anafordan demokratik iradeyle çıkma mücadelesini takdirle karşılıyoruz. Bu ülkenin Başbakanı İmran Han’ın dirayetli ve tavizsiz mücadelesi pek çok ülkeye emsal teşkil edecek karakter ve kararlılık örneğidir.

Bir başka ele alınması gereken çarpıcı siyasi gelişme Macaristan’da yaşanmıştır. Başbakan Viktor Orban liderliğinde kurulmuş ittifak, muhalif altı partinin ittifakını ters köşeye yatırmış, Soros’u kendi ülkesinde boşa düşürmüş, AB’nin engellerini aşma becerisi göstermiş ve dördüncü defa seçimlerde zafer kazanmıştır. Dış destek ve tazyiklerin işe yaramadığı, başkalarına kurşun askerlik yapanların sonunun iyi olmadığı Macaristan örneğiyle bir kez daha anlaşılmıştır.”

STRATEJİK PUSULA BELGESİ ÜLKEMİZİ HEDEF ALIYOR

“Avrupa Birliği’nin savunma ve güvenlik alanında gelişmesi ve karar almasında operasyonel rehber niteliği taşıyacak ‘Stratejik Pusula’ isimli belge, Dış İlişkiler Konseyi’nde 21 Mart 2022 tarihinde onaylanmıştır. Muhtemel krizlere anında cevap vermeyi amaçlayan AB, beş bin kişilik hızlı intikal gücü kurulmasına karar vermiştir. Stratejik Pusula isimli belgenin ülkemizi hedef alan kısımları ikiyüzlülük, çifte standartlık ve ayıplıdır. Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklüğü’nün Doğu Akdeniz’deki haklarını yok sayan, uluslararası hukuka müzahir çalışmalarımızı kışkırtıcı olarak değerlendiren AB’nin, Rum tezlerine ve Yunan emellerine tutsak düştüğü açıktır. Bahse konu belge stratejik değil statükocu, pusula değil ikircikli politikaların putlaştırılmasıdır.”

İlgili Haber: BUÇA KATLİAMI