Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, 2020 yılında 18 binden fazla fanatik Yahudi'nin İsrail polisi korumasında Mescidi Aksa'ya baskın düzenlediğini açıkladı.



Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı olan Kudüs İslami Vakıflar İdaresi Başkanı Şeyh Azzam elHatib yaptığı yazılı açıklamada, "Tüm göstergeler ve veriler, yeni tip koronavirüs (Kovdi19) salgınına rağmen, bu yıl içinde Mübarek Mescidi Aksa ve çevresine yönelik ihlallerin sıklığında, benzeri görülmemiş suiistimaller dizisinin artışını ortaya koyuyor." dedi.



Şeyh Hatib, "2020 yılı içinde İsrail makamlarının izni dahilinde ve polisinin korumasında 18 bin 526 fanatik Yahudi, Mescidi Aksa'ya baskın düzenleyerek Haremi Şerif'in hürmetini ihlal etti." ifadelerini kullandı.



İsrail polisinin Kudüs İslami Vakıflar İdaresi görevlileri ile Mescidi Aksa korumalarına yönelik şiddete başvurma, Haremi Şerif'ten uzaklaştırma ve Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin projeleri durdurma uygulamalarına dikkati çeken Şeyh Hatib, tüm bu uygulamaların İsrail polisinin Mescidi Aksa'daki Müslüman faaliyetlerini durdurma niyetinin göstergesi olduğuna vurgu yaptı.



KUDÜS İSLAMİ VAKIFLAR İDARESİNİN EGEMENLİĞİ İHLAL EDİLİYOR
Mescidi Aksa ve Kudüs'teki vakıflar; İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.



Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni dahilinde Mescidi Aksa'yı ziyaret eden Yahudiler, 2003'ten bu yana Vakıflar İdaresinin egemenliğini ihlal eden İsrail'in tek taraflı kararı çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor.



İsrail makamlarının bu tek taraflı kararını tanımayan Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğini ihlal edici bu tür girişleri baskın olarak nitelendiriyor.



İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescidi Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.



Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescidi Aksa Külliyesi altında, sözde Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescidi Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.