Şebnem Korur Fincancı'nın Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı olmasına tepki gösteren 11 tabip odasının ardından yeni açıklamalar geldi. Tepki gösteren tabip odası sayısı 24'e yükselirken hekimler 'TTB Başkanı’nın bizleri temsil etmediğini kamuoyuna ilan ediyoruz' dedi

FÜSUN İKİKARDEŞ

Türk Tabipleri Birliği'nde Şebnem Korur Fincancı’nın başkanlığı ilan edildikten iki gün sonra, 16 tabip odası ve altı hekim grubu, ortak bir bildiri yayınladı. Bildiride, “72. Büyük Kongre’de seçilen yeni Merkez Konseyi tarafından başkanlığa getirilen Dr. Şebnem Korur Fincancı, hekim haklarını savunmaya ve halk sağlığını iyileştirmeye yönelik değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğine, ulusal çıkarlarına ve kamu vicdanına aykırı eylem ve söylemleriyle öne çıkmış bir kişiliktir" ifadesi yer aldı ve “Bizi temsil etmiyor" diye ilan edildi. Farklı görüşten hekimlerin milli cephede bir araya gelmesiyle oluşturulduğu anlaşılan ekibin ortak bildirisinde şu satırlar yer aldı:

'MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK'

“Türk Tabipleri Birliği, 6023 sayılı yasayla kurulmuş, ülkemizdeki hekimlerin en köklü ve meşru meslek kuruluşudur. Birliğimizin öncelikli amacı, hekim haklarını korumak, hekimler arası dayanışmayı artırmak, halk sağlığını iyileştirmeye ve sorunlarını gidermeye yönelik bilimsel çözümler üretmektir. Türk Tabipleri Birliği’nin yasal misyonu doğrultusundaki çalışmaları, hem toplumun sağlığının iyileştirilmesini hem de ülkemizde hekimlerin haklarının kazanılmasını ve saygınlığının artmasını sağlayacaktır. Başta Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanı olmak üzere, hekimleri temsil makamındaki insanların, bu makamı taşıyabilmesi için şaibesiz bir geçmişe ve bununla uyumlu kişilik, tavır ve duruşa sahip olması zorunludur.

72. Büyük Kongre’de seçilen yeni Merkez Konseyi tarafından başkanlığa getirilen Dr. Şebnem Korur Fincancı, hekim haklarını savunmaya ve halk sağlığını iyileştirmeye yönelik değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğine, ulusal çıkarlarına ve kamu vicdanına aykırı eylem ve söylemleriyle öne çıkmış bir kişiliktir. Sadece seçilmiş olmak kimseye meşruiyet kazandırmaz; meşruiyet liyakatı da gerektirir. Bu nedenle, mevcut Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve Başkanı’nın bizleri temsil etmediğini ve kendileriyle mücadelemizin demokratik olarak süreceğini meslektaşlarımıza ve kamuoyuna ilan ediyoruz.“

Kayseri Tabip Odası Başkanı Doç Dr. M. İlhan Şahin (ortada), Yönetim Kurulu Üyeleri Dr. Şamil Gergin (solda) ve Dr. Türkmen Arıkan (sağda).

İKİ GÜNDE İPLİĞİ PAZARA ÇIKTI 

Fincancı’nın göreve getirilmesinden bir gün sonra kaleme alınan bildiriyi, önce iki, sonra beş, daha sonra sekiz Tabip Odası imzaladı, dün imzacı sayısı 16’ya çıktı. Bölücü terör örgütüne yakınlığı ve TSK düşmanlığıyla bilinen genel merkez çizgisine karşı mücadele eden bazı gruplar ve hekim dernekleri de o cepheye katıldı. İmzacılar, dün itibariyle şu isimlerden oluşuyor:

Aksaray Tabip Odası, Amasya Tabip Odası, Çorum Tabip Odası, ErzurumKarsIğdırArdahanBayburtGümüşhane Tabip Odası, Kahramanmaraş Tabip Odası, Karaman Tabip Odası, Kayseri Tabip Odası, Kırşehir Tabip Odası, Konya Tabip Odası, Kütahya Tabip Odası, Malatya Tabip Odası, Nevşehir Tabip Odası, Niğde Tabip Odası, Sakarya Tabip Odası, Tokat Tabip Odası, Yozgat Tabip Odası, 14 Mart Tıbbiyeliler Derneği Ankara Hekimiz Biz Grubu, Hekim Hakları Derneği, İstanbul Tabip Odası Cumhuriyetçi Hekimler Grubu, İzmir Hekim Güçbirliği Grubu, Milliyetçi Hekimler Derneği.

YANGINDAN MAL KAÇIRIR GİBİ

Pandemi koşulları gereği Genel Kurul toplanmasını istemeyen Tabip Odalarına kulak tıkayan TTB yönetimi, az sayıda katılımcıyla seçimlere gitti ve apar topar Şebnem Korur Fincancı'yı başkan ilan etti. Seçimlerden bir gün önce, 2 Ekim’de bir grup Tabip Odası, yönetimi uyardılar. "Bakın bu isim bize yakışmaz, seçmeyin, adaylıktan çekilsin" dediler. Aralarında daha önce TTB çizgisine destek vermiş odalar bile vardı. Ne var ki kulaklar tıkandı, kavga gürültü, Fincancı başkanlık koltuğuna oturtuldu. Öyle ki, tartışmalar sırasında itiraz eden bazı oda temsilcilerini, “Geçmişteki açıklamalarından seni biliyoruz. Şimdi Kürtçü olmaktan mı çekiniyorsun" diye tehditkar ifadelerle susturdular.

BİR ORADA BİR BURADA

Avrupa’ya gider, Ermeni lobilerinden ödül alıp "Kahrolsun Faşist Türkiye Cumhuriyeti Devleti" der. Türkiye’ye döner, Uğur Mumcu’nun, Muammer Aksoy’un katillerini saklayacak Adli Tıp raporları yazar. Oradan Bosna'ya gider, Yugoslavya iç savaşında sahte belgeler, raporlar düzenler. Oradan Bahreyn'e geçer, kılık değiştirip suda boğlumuş insan cesedinden örnek alır, Türkiye'ye dönüp işkence görmüş raporu verir. Silivri’ye gider Ergenekon kumpasında müdahil olur, Zaman gazetesine röportaj verir. Sonra İmralı’da teröristbaşına, Cumhurbaşkanı adayı olarak ismi önerilir... Marifetleri say say bitmez.

Hekimler, bu isme karşı TTB genel merkezini destekleyen oda ve hekimlerin tavrını merakla bekliyor. Bakalım PKK/HDP yakınlığıyla ünlü oda yönetimleri, CHP içindeki Canan Katfancığlu, Sezgin Tanrıkulu gibi isimler, yol arkadaşlarını nereye kadar nasıl savunacaklar…