‘Tehran Times’ Genel Yayın Yönetmeni Gadiri, bölgenin güvenliğini ve barışını ancak bölge ülkelerinin sağlayabileceğini vurgulayarak, ABD ve Avrupa’nın bölgeyi ilgilendiren işlerden dışlanması gerektiğini belirtti.

ELİF İLHAMOĞLU

İran’ın İngilizce yayın yapan ilk günlük gazetesi ‘Tehran Times’ Genel Yayın Yönetmeni Muhammed Gadiri, Aydınlık’ın Aramco saldırısı, ABD yaptırımları ve TahranAnkara ilişkileri üzerine sorularını yanıtladı. ABD yaptırımlarının amacına ulaşmayacağının altını çizen Gadiri’ye göre, Tahran ve Ankara ticarette yerel para birimini öne çıkaracak adımlar atmalı.

Aramco saldırısı ile ilgili Suudi Arabistan ve ABD’den sonra, BM Zirvesi’nde İngiltere, Almanya ve Fransa da İran’ı sorumlu tutan bir açıklama yayınladı. Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Avrupa ülkeleri nükleer anlaşmada üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirecek mi?

ABD, Avrupa Üçlüsü ve Washington’ın Arap müttefikleri, Ortadoğu’daki hakimiyetlerini koruyabilmek için İran’a karşı baskıyı en üst seviyeye çıkarmaya çalışıyorlar. İran’ı köşeye sıkıştırabilirlerse Ortadoğu’da daha rahat hareket edebileceklerini düşünüyorlar. Son açıklamaları da bu bağlamda değerlendirilmeli. Bu planlarına rağmen İran’a karşı başarılı olamayacaklar.

ABD, İsrail ve Suudi Arabistan art arda yaptıkları açıklamalarla bölgede tansiyonu yükseltiyorlar. İran kamuoyu gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı hazırlıklı mı?

Bu tehditler karşısında İran’ın tavrı çok net. Eğer İran’a karşı herhangi bir adım atarlarsa kuşkusuz karşılığını alırlar. İran egemenliğine zarar verecek her şeye karşı hazırlıklı. Washington, Tel Aviv, Riyad ve Avrupalı aktörler de bu gerçeğin farkındalar.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani BM toplantısı için yola çıkarken yaptığı açıklamada ‘Hürmüz Barış İnisiyatifi’ ve ‘Umut Koalisyonu’ projelerinden bahsetti Bu barış planlarının içeriği nedir?

Plan, bölge ile özellikle de Basra Körfezi ile ilgisi olmayan aktörlerin bölgeyi ilgilendiren işlere karışmamasına dayanıyor. Amerikalı ve Avrupalı aktörlerin bölgemizin iç işlerine karışmaya hiç bir hakkı yok. Eğer Arap ülkeleri bölgede gerçekten güvenliği sağlamak istiyorlarsa ABD ve Avrupa bağlantılı güvenlik planlarının da dışına çıkmak zorundalar. Bölgemizin güvenliğini ve barışını ancak bölge ülkelerinin kendisi sağlayabilir. İran’ın barış planları bu çerçevededir.

İran ve Suudi Arabistan hangi koşullarda masaya oturabilir? Türkiye bu noktada arabulucu olabilir mi?

Bu durum tamamen Suudi Arabistan’a bağlı. İran daha önce şunu belirtti; “Bölgenin güvenliği için Riyad’ın geçmiş hatalarını affetmeye hazırız.” Burada Ankara önemli bir rol üstlenebilir çünkü Türkiye bölgede etkili bir aktör. Fakat Riyad bölgesel politikalarını değiştirmeyi kabul etmezse bu görüşmeler hiçbir işe yaramaz. Suudi Arabistan hatalarını düzeltebilmek için çok çalışmalı ve belki de bedel ödemeli.

İran’ın ABD’nin son ambargo uygulamalarına karşı planı nedir?

İran İslam Cumhuriyeti, ABD’nin her türlü ambargosuna karşı aktif direnişi sürdürecek. ABD nükleer anlaşmadan çekildikten sonra, İran baskılara boyun eğmeyeceğini çok net gösterdi. Bütün aktif ekonomik ve siyasi potansiyelimizi ortaya koyacağız.

İran ve Türkiye ambargo kapsamında nasıl bir işbirliği yürütebilir?

Öncelikle Tahran ve Ankara bu durumu iki ülkenin para birimlerini öne çıkarmak için kullanmalıdır. Bu noktada aşamalar belirlenmeli. İkinci olarak ise İran ve Türkiye hem ekonomik hem stratejik hem de politik alanda işbirliği yapma noktasındaki ciddiyetini ortaya koymalı. Bu işbirlikleri ABD tehditlerine karşı iki ülkenin her alanda gücünü artırır. Aynı zamanda bölge ülkelerini de güçlendirir.