TCMB, Çin’in ardından Katar Merkez Bankası ile de ikili para takası anlaşması imzaladı. Sırada ise Rus ve İran merkez bankaları var. Swap anlaşması olarak adlandırılan uygulama sayesinde kur riski önlenebiliyor

RECEP ERÇİN
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Katar Merkez Bankası (QCB) arasında, 17 Ağustos 2018 tarihinde Doha’da düzenlenen bir törenle, ikili bir para takası (swap) anlaşması imzalandığı bildirildi. Söz konusu anlaşmanın 3 milyar ABD doları karşılığı Türk lirası ve Katar riyali cinsinden imzalandığı ifade edildi. Açıklamada, anlaşmanın temel hedefinin yerel para birimleri üzerinden yapılan ticareti kolaylaştırmak ve iki ülkenin finansal istikrarına destek sağlamak olduğu kaydedildi.

Anlaşma, TCMB Başkanı Murat Çetinkaya ve Katar Merkez Bankası Başkanı Abdullah Bin Saud AlThani tarafından imzalandı. Katar Merkez Bankası’nın genel merkezinde düzenlenen imza törenine her iki ülkeden yetkililer katıldı. Anlaşmanın Katar’ın, Türkiye’ye sözünü vediği 15 milyar dolarlık doğrudan yatırımın ilk aşaması olduğu yorumu yapıldı.

ÇİN İLE YOL ALINDI

Reklamdan sonra devam ediyor

TCMB daha önce Çin Merkez Bankası ile de benzer bir swap anlaşması yapmıştı. Anlaşma en son 2015’in Kasım ayında üç yıl süreyle yenilenmişti. Çin ile Türkiye merkez bankaları arasında ilk para takası işlemi ise 30 Kasım 2016’da yapıldı. Rusya ve İran merkez bankaları ile de swap anlaşması yapılması bekleniyor. Çünlü halihazırda iki ülkenin para birimleri üçüncü bir rezerv para birimine ihtiyaç olmadan takas işlemi bankalar aracılığıyla yapılabiliyor. İran riyali ile ilk takas Nisan 2018’de yapılmıştı. Ancak iki ülke merkez bankası arasında henüz bir anlaşma yapılmadı. Rusya ile de 2013’ten beri bizzat Cunhyurbaşkanı Erdoğan tarafından dile getirilmesine rağmen henüz swap anlaşması yapılabilmiş değil. Bu konuda çalışmalar ise sürüyor.

Para takası süreci, ticari bankalar tarafından merkez bankasından yatırım veya ticaret yapılacak ülkenin para birimini talep etmesiyle başlıyor. Süreç, merkez bankalarının belirlenen tutarda milli parayı belirli bir tarih ile değiştirmesi ve belirli bir süre sonunda değiştirilen anaparalar ve kullanılan milli paraya ait faizin de geri verilmesini içeren bir işlem olarak tanımlanıyor. Örneğin Çin Merkez Bankası ile yapılan ve 6 milyar TL’ye çıkarılan swap anlaşması sonrası dünyanın ve Çin’in en büyük bankası ICBC, 450 milyon TL kapsamında bir para takasına aracılık etti. Merkez Bankası 2011’de Pakistan Merkez Bankası ile de 3 yıl süreyle swap anlaşması yapmış, Malezya ile de görüşmeler başlamıştı.

KUR RİSKİNE KARŞI KORUR

Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Aydın Esen, Aydınlık’a yaptığı açıklamada, swap’ın bankacılık, yerli paralarla ticaretin ise dış ticaret kapsamında olduğunu belirtti. Yerli paralarla ticarette belli bir hesap dönemi boyunca ticaretin yerli paralar üzerinen yapılarak vade sonunda yine dolar ve avro üzerinden mahsuplaştıldığını kaydeden Aydın Esen, swap anlaşmasının ise ülkeyi kur riskine karşı korumak amaçlı olduğunu söyledi. Türkiye’nin ana ticaret ve finans yöneliminin Avrupa olduğunu anımsatan Aydın Esen, hal böyleyken Katar ile yapılan swap anlaşmasının fiiliyattaki etkisinin tartışmalı olduğunu ifade etti. Aydın Esen, Merkez Bankası’ndaki görevi döneminde Rusya gibi ülkelerle milli paralarla ticaret yapldığını mahsuplaşmanın dolar üzerinden olduğunu, daha sonra avro da kullanıldığı bilgisini de paylaştı. Esen ayrıca, yerel para birimleri ile ticarette iki ülke arasındaki dış ticaretin dengeli olmasının işlerlik açısından önemli olduğunu vurguladı.