Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, Anayasa Komitesi toplantısının açılış töreninde, 'Şam yönetimi ve muhalefetin üyeleri burada yüz yüze oturuyor. Bu tarihi bir an' dedi.

İsviçre’nin Cenevre kentinde ilki düzenlenen Suriye Anayasa Komitesi toplantısı, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O.Pedersen’in açılış konuşmasıyla başladı.

Pedersen, “Şam yönetimi ve muhalefetin üyeleri burada yüz yüze oturuyor. Bu tarihi bir an” dedi.

Sivil toplumun 50 üyesinin iki heyet arasında salonda hazır bulunduğunu belirten Pedersen, bu kişilerin farklı din, bölge ve deneyimlerden gelmesinin sürece büyük katkıda bulunacağını söyledi.

Pedersen, “Komite, bazı prensiplere dayanarak toplanıyor. Bunlar BM şartı, Güvenlik Konseyi kararları, Suriye’nin birliği, toprak bütünlüğü, bağımsızlığı, egemenliği ve anayasa yapımının Suriyelilerin öncülük ettiği ve sahibi bir süreç olduğu ilkelerimizi oluşturuyor” diye konuştu.

“Ekibimden anayasanıza ne yazacağınızı söylemesini beklemeyin. Siz Suriyeliler, bu Komite’nin üyeleri, taslağınızı kendiniz hazırlayacaksınız ve Suriye halkı onaylayacak” diyen Pedersen, ara buluculuk görevini tüm iyi niyetiyle üstleneceğini vurguladı.

Komite’nin Suriyeli 150 üyesinin de hazır bulunduğu toplantı, rejim heyetinin eş başkanı Ahmed Kuzbari ve muhalefet heyetinin eş başkanı Hadi el Bahra’nın konuşmasıyla sürecek.

TOPLANTI ÖNCESİ ASTANA ÜÇLÜSÜ BULUŞTU

Suriye Anayasa Komitesi toplanmadan önce, üç garantör ülke olan Türkiye, Rusya ve İran'ın Dışişleri Bakanları bir araya geldi. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın açıklamasında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye Anayasa Komitesi’nin kurulmasında Astana Süreci'nin belirleyici olduğunu kaydetti. Suriye'nin toprak bütünlüğü konusundaki sorumluluğuna bağlı kaldığına işaret eden Çavuşoğlu, Suriye krizinin siyasi yollarla çözülmesinde yana olduklarını söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da yaptığı açıklamada, Suriye Anayasa Komitesi'nin kurulmasının Suriye halkı için büyük bir zafer olduğunu vurguladı.

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ise ABD askerlerinin Suriye'de petrol yataklarını koruma bahanesiyle orada bulunmalarını eleştirerek, "ABD Devlet Başkanı Trump, en azından ABD'nin hedefleri konusunda doğruları söylüyor" değerlendirmesinde bulundu. Suriye Anayasa Komitesi'nin sadece Suriyeliler'e özgü olması ve onlar tarafından yönetilmesi gerektiğinin altını çizen Zarif, Anayasa'nın tüm Suriye halkına kabul görülmesinin önemli olduğunu belirtti.

ABD’YE SERT TEPKİ

Cenevre’de üç ülke arasında yapılan görüşme, Anayasa Komitesi’nin çalışmasının yanı sıra önemli bir tarihe daha denk geldi. Türkiye ile Rusya arasında 22 Ekim’de yapılan Soçi Mutabakatı gereğince terör örgütü PKK/YPG unsurlarının Türkiye sınırından en az 30 kilometre aşağıya çekilmesi için verilen 150 saatlik süre de dün akşam saat 18.00’de doldu.

Cenevre’ye hareket etmeden önce açıklamalarda bulunan Lavrov, ABD’yi Suriye konusunda sert dille eleştirerek, “ABD’nin bölgede yürüttüğü politika devlet kavramının yıkılmasına, terörün kol gezmesine, rengârenk etnik ve dini yapının birbirine düşman olmasına ve büyük göç dalgası yaşanmasına yol açmıştır. ABD ve müttefiklerinin izlediği bu maceracı politikalarının üstesinden gelinmesi daha çok zaman alacak. Biz bu problemlerin giderilmesi için çalışıyoruz. Çözüm sürecinin en önemli evresi de çarşamba günü çalışmaya başlayacak Suriye Anayasa Komitesi olacak” demişti.

‘NET MESAJ VERDİK’

Lavrov ile birlikte Cenevre’ye giden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiyev ise Rusya ile Türkiye anlaşması gereği 150 saatin dolmasından sonra Moskova’nın beklentilerini dile getirerek, “Biz Fırat’ın doğusundaki silahlı Kürt oluşumların sağduyulu davranarak bölgeden tamamen çekilmesini bekliyoruz. Anlaşmanın harfiyen arazide hayata geçirilmesinin çok zor bir süreç olduğunun biz de farkındayız. Verilen süre dolunca gelişmelere göre durumu değerlendireceğiz. Biz Rusya olarak silahlı Kürt oluşumlarına net mesajımızı verdik. Çekilmeyi tamamlamadıkları takdirde Rusya askeri polisiyle Suriye hükümet kuvvetlerinin sınır bölgesinden çekilerek, onları Türk ordusuyla baş başa bırakacağımızı söyledik” ifadelerini kullanmıştı.