Değerli dostlar,

Altta Almanya'da yaşamakta olan değerli bir dostun İngiltere Londra Kamarası'ndaki Hint kökenli bir İngiliz Milletvekili ile sözde soykırım konusundaki yazışmalarının çok kısa bir bölümü ve olağanüstü sonucu var! 
Konunun Perinçekİsviçre dâvâsından önce olduğunu, bu nedenle söz konusu edilmediğini bilerek okuyunuz lütfen.
Paylaşılması dileğiyle,
Lâle Gürman

Adı, Refik Mor. Değerli bir dost. Uzun yıllar Almanya'da yaşayan bir yüksek mühendis, çok da iyi bir hukukçu!
Sözde soykırım konusuyla yıllardan beri uğraşır, mükemmel sonuçlar alır. Olağanüstü bir oluşuma daha imza attı: İngiltere'ye HUKUK dersi verdi; sözde soykırımın Lordlar Kamarasında tanınması için önerge veren İngiliz MV'ni mektupla ikna etti, önergeden vazgeçirdi: (ve bu yazışmaların Perinçekİsviçre dâvâsından önce olduğunu bilerek okuyalım lütfen)
MV Baron Flather soykırım konusunu Meclise getirmeye kararlıdır.Fakat Refik Mor da kararlıdır!
Önce Flather'e bilgi verir:1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu(TR değil) Fransa,İng. ve Rus emperyalist güçler tarafından,şimdiki Irak gibi, işgal edilmişti. Emperyalistler Osmanlı vatandaşı olan Ermenilere de,‘‘Bağımsız Ermenistan‘‘ sözü vermişlerdi. Bunun için Ermeniler de işgal boyunca‘‘haklı‘‘olarak Emperyalistlerle dayanışma içine girip Osmanlı’yı arkadan hançerledi. Osmanlı arkadan vurulmayı en aza indirgemek için Ermenileri yine Osmanlı toprağı olan Suriye’ye şartlı olarak göç ettirmişlerdir. Bu göç sırasında savaş ortamından dolayı haliyle kaçınılmaz olarak bazı trajik olaylar yaşanmıştır. Mektubunuzda diyorsunuz ki "AB Adalet Divanı kararı beni ilgilendirmez" (I´m not interested in what the European Court Decision was)
Refik Bey: Herhangi bir muz cumhuriyeti‘nin politikacısı bile kamuoyu önünde sizler gibi böyle ‘‘cüretkar‘‘sözler sarfetmeye cesaret edemezdi. Sizin demokrasi konusunda epey bilgi eksikliğiniz olduğunu belirtmek isterim. Politikacı olarak yani İng. Hükümetinin ve Parlamento’nun üyesi olarak üyesi olduğunuz AB Mahkemesi olan Avrupa Birliği Adalet Divanı kararlarını tanımakla mükellefsiniz. Bu hukuki kararı tanımamakla siz,sizi inkâr etmiş oluyorsunuz.Ayrıca,Mahkeme kararını siz tanımazsanız, tutuklamak isteyeceğimiz kriminal ağır suçlulara nasıl haber anlatılır, bilemiyorum.
"Diyorsunuz ki: ‘‘Soykırımın nasıl yapıldığına dair yeterli belgeleri görmüş durumdayım‘‘.
"Hukuk'a değil de kendini hukuk'un üstünde gören tipik bir insan görüntüsü veriyorsunuz".MV Flather:"‘Eğer siz ve Ülkeniz,insanlığa karşı yapılan bu suçu kabul etseydiniz,inanın ki,Türkiye’nin imajı daha da güzel olacaktı‘‘.
Refik Mor:"Demokrasi&ceza hukuku konusunda bilgi eksikliğiniz tekrar su yüzüne çıkmış durumda.ABD Pearl Harbor saldırısından sonra yarım milyon Japon kökenli ABD vatandaşını,saldırgan Japonlarla işbirliği yapmasın diye,ABD'nin iç tarafına zoraki göç ettirmiştir. Amerika bununla soykırım mı yapmıştır?
"Çek Cumhuriyeti, İkinci dünya savaşında Sudeten‘de yaşayan iki milyon Alman’ı (trenle,birinci mevkide değil)
 Almanya’ya sürgün etmiştir. Sürgün sırasında Almanların nerede ise yarısı yollarda öldürülmüştür.(Sudeten Deutschen)
Çek Cumhuriyeti bununla soykırım mı yapmıştır?
ABD atom bombasıyla Hiroşima’da 750 bin sivil insanı öldürmüştür.ABD bununla soykırım mı yapmıştır?Hıristiyan‘‘medeni‘‘ batılı ülkeler,uyduruk gerekçelerle Irak’ı işgal edip bir milyondan fazla sivil insanı öldürdü.Afganistan&Pakistan’da da hâla öldürmeye devam ediyorlar.Bunlar sizi ilgilendirmiyor,değil mi?
Osmanlı İmp. savaş ortamında,yukarıda saydığımız ülkelerle aynı eşit hakka sahip değil mi sizce? Hukuk’un (Mahkeme’nin) verdiği kararın biz Türkler ve Almanlar için bağlayıcılığı vardır,anlaşılan hukuk sizin gibi politikacıları bağlamamaktadır.
Bu anlamda, hukuk’a inanan ve anlaşmalara sadık kalan bir ülkenin imajı, hukuk’a inanmayan polikacılardan daha yüksektir,derim.İşte "aramızdaki hukuki yorum konusundaki  fark, tam da burada ortaya çıkmaktadır"
Refik Mor:"Holocaust,kararı Nürnberg’de kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi kararıyla kesinleşmiştir. Mahkeme kararını kabul etmeyenin,kamuoyu önünde gülünç duruma düşeceği &hatta Almanya’da suç işlemiş olacağı konusunda  hemfikiriz zannediyorum.
Size, Osmanlı’nın Ermeni’lere soykırım uyguladığına dair,ulusal veya uluslararası mahkemelerce verilen bir kararının olup olmadığını sormak isterim. Lakin,Ermeni’lerin soykırıma UĞRAMADIKLARI hakkında AB Adalet Divanı’nın T346/03 esas sayılı bir kararı var. Ama, gel gör ki, bu kararı ben tanımam diyorsunuz,sayın Baron Flather.Neden?Çünkü bu karar sizin düşüncenize ters de ondan.Çok garip değil mi?
Eğer birileri diğer insanları,aynı,Alman’ların Yahudi’lere yaptığı gibi,SADECE BAŞKA BİR IRKA MENSUP OLDUKLARINDAN DOLAYI öldürmeye KAST ediyorsa soykırım yapmış olur.
Aksi takdirde,savaşta olan her çatışmayı soykırım olarak algılarız.
Osmanlı İmparatorluğu bu savaşta Emperyalistlere karşı savaşmış ve onların işbirlikçilerine (Ermeni’lere) karşı da şartlı göç uygulamasıyla önleyici tedbir almıştır.Savaş sırasında ise kontrol dışı bir çok trajik olay yaşanmıştır.
"Siz, bir kuruluşu &hatta başka bir ülkeyi,AB Adalet Divanı kararına rağmen,soykırım ile suçluyorsanız o zaman bu antidemokratik davranışınızın tüm medeni ülkeler gibi İngiltere tarafından da reddedilmesi gerekir."   Sn. Mor önerge vererek İngiltere'nin sözde soykırımı kabul etmesini isteyen Flather'e verdiği Hukuk dersiyle MV'nin önergesini geri çekmesini sağlamıştır!