Sözcü yazarı Özal'ı öve öve bitiremedi!

Sözcü gazetesi yazarı Emin Özgönül, bugünkü köşesinde "Reformist tonton" başlığıyla eski Cumhurbaşkanlarından Turgut Özal'ı ölüm yıldönümü vesilesiyle de olsa öven bir yazı yazdı.

Sözcü gazetesinin gedikli yazarlarından Emin Çölaşan'ın bir zamanlar, 'Turgut Nereye Koşuyor?', Turgut'un Serüveni' gibi kitaplarla Özal'ı yerden yere vurmuş bir gazeteci olduğu düşünülünce, diğer Sözcü yazarına vereceği yanıt merak konusu oldu.

İLK FEDERASYON FİKRİNİ ÖZAL ORTAYA ATMIŞTI

Turgut Özal Başbakan olduğu dönem PKK'nin ilk ortaya çıktığı yıllar oldu.

PKK'yi yıllarca "Üç beş çapulcu" diyerek önemsiz gören ve büyümesini önleyecek adımlar atmayan, yılanın başını daha küçükken ezmeyen Özal, iktidar döneminde PKK'nın büyük katliamları karşısında ilk "Çözüm süreci" diyeceğimiz PKK'yle masaya oturma ve "federasyon" fikrinin de babasıydı.

1991 yılında o zamana kadar sıradan bir çete lideri olan Talabani'yi Ankara'da kabul etmiş, Talabani de, 26 Mart 1991’de Alman Der Spiegel dergisindeki söyleşisinde, Özal’ın kendisine "Kürtlere özerklik" vereceğini söylediğini anlatmıştı!

1993 yılında "Savaşla çözüm olmaz" diye söylediği söz yıllar sonra sözde çözüm süreci savunucuları tarafından kullanıldı.

İşte Emin Özgönül'ün o yazısı:

Türkiye'nin serbest piyasa ekonomisine geçmesini sağlayan Turgut Özal, otoyol ve altyapı yatırımlarına önem verdi. 'Çankaya’nın Şişmanı' diye eleştirilse de yüzbinler tarafından 'Tonton' olarak uğurlandı.

Türkiye'nin en az 10 yılına damga vurdu. Reformcu politikaları ile pek çok yeniliğin öncüsü oldu. 13 Ekim 1927 günü Malatya'da doğan ve 17 Nisan 1993'te Ankara'da hayata veda eden Turgut Özal'ın aramızdan ayrılışının üzerinden 28 yıl geçti.

Banka memuru bir baba ve ilkokul öğretmeni bir annenin oğlu olan Özal'ın çocukluğu ‘Pilot olma' hayali ile geçti. Ama eşeğin üzerinden düşüp, kolundan sakatlanınca, bir kolu diğerine göre daha kısa kaldı ve bu hayali sona erdi. İTÜ'den Elektrik Mühendisi olarak mezun oldu.

DPT'DE YILDIZI PARLADI

Bürokrasi hayatı Ankara'da Elektrik İşleri Etüt İdaresi'nde başladı. İş arkadaşı Semra Yeğinmen'in daktilosunu bozup, sonra da tamir ederek kurduğu yakınlığı, evlilik ile noktalandı.

ABD'de aldığı ekonomi eğitiminin ardından 1967'de Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) müsteşarı oldu. Basamakları hızlı tırmandı.

1977'de Milli Selamet Partisi'nden İzmir milletvekili adayıydı ama seçilemedi. Başbakanlık müsteşarı oldu ve ‘24 Ocak Kararları'nı hazırladı. 12 Eylül sonrası ise Bülend Ulusu kabinesinde ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı görevini üstlendi.

4 EĞİLİMİ BİRLEŞTİRDİ

20 Mayıs 1983'te Anavatan Partisi'ni kurdu, muhafazakar, liberal, ülkücü ve sosyal demokrat 4 eğilimi birleştirip, tek başına iktidar oldu. 6 yıl Başbakanlık, 4 yıl Cumhurbaşkanlığı yaptı.

Suikast girişimine uğradı, prostat kanseri oldu, kalp ameliyatı geçirdi ve 66 yaşında hayata veda etti. Ekonomide serbest piyasa oluşturan Özal, cebinde dolar taşıyanın hapse atıldığı günlerden, serbest döneme geçti. Evine telefon bağlatmak için yıllarca beklenen bir ülkede, telekomünikasyon devrimi yaptı.

DEMOKRAT TAVRINI KORUDU

Otoyollar ve altyapı yatırımlarına önem verdi. Bedelli askerlik bile onun fikriydi. İlçeleri il, beldeleri ilçe yaptı. Genelkurmay Başkanı'nı emekliye sevk etti. Yolsuzluğa karışan bakanını Yüce Divan'a gönderdi, yeğenini bakanlıktan azletti. 17 Nisan 1993'te Türki Cumhuriyetleri gezisinden dönüşte hayatını kaybetti.

ÖLÜMÜ KUŞKULUYDU AMA BİR KANIT BULUNAMADI.

Turgut Özal, “Cabbar” ismini verdiği papağanı yanından ayırmıyordu.

Eleştirilen yönü çok olsa da, ‘Çankaya'nın Şişmanı' deseler de, aleyhinde her gün yazılar yazılıp, karikatürler çizilse de, demokrat tavrını her zaman korudu. Yüzbinler tarafından ‘Tonton' olarak uğurlandı.

ZOR SİNİRLENİRDİ

Turgut Özal, “Muz pahalı, çocuklar yiyemiyor'' diyerek muz ithalatını serbest bırakan bir ufka sahipti. Sanatçılarla ‘'Arım Balım Peteğim'' şarkısını söyler, “Semra Hanım koy bir kaset neşemizi bulalım'' diyerek araba kullanır, zor sinirlenir ama kızdığı kişiye de, ‘Gözüm’ diyerek ipini çekerdi.