İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı Habertürk TV'de çarpıcı açıklamalarda bulundu. İçişleri Bakanı Soylu'nun açıklamalarından satır başları;

'TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ DEĞİLİM' DEDİLER Mİ?

Terör örgütü belediyeleri kendine hizmet eden bir merkez haline getirecek, oradan kendine finansal, insani ve lojistik gibi kaynaklar gerçekleştirmeye çalışacak. Devlet bunu görecek, mahkemeler bu konuda dava açacak. Biz ne yapmalıyız? İki gündür Türkiye bunu tartışıyor.

Bir tanesi çıkıp da 'ben terör örgütünün üyesi değilim' dedi mi? Hiçbirinden bir ses çıkmadı hala, çıkamaz da... Polisi öldüren teröristin mezarını ziyaret ediyor. Bu bir kamu görevlisi. Anayasanın 127. Maddesinin bize verdiği yetkiyle, terör örgütüyle bağlantısını gördüğümüz zaman bununla ilgili suç duyurusu yaparız. Bana, 'bir tehdit görüyorsan bunu şu çerçeve içinde açığa alabilirsin' diyor. Terörle iltisakını bulup, aldığınız andan itibaren oradaki yapı tamamen sizin geçici bir başkanvekili atamanızı getiriyor. Bir vali, kaymakam veya dışarıdan da birini atayabilirsiniz.

'PARAYI DAĞA AKTARIRLARKEN...'

Adam aldı parayı aktardı dağa, bunun sorumlusu ben olmayacak mıyım, bana sormayacak mı bu millet, 'sen ne iş yapıyorsun, biz sizi niye getirdik?' demeyecek mi? Bütün bunlara sessiz mi kalalım? Ahmet Türk içeriden niçin çıktı? Sağlık sebebiyle çıkan bir kişi adalet yürüyüşüne katıldı sonra partisinin belediye başkanı oldu. Göz mü yummalıyız? İçeriden sağlık sebepleri üzerinden hile yaparak çıktı. Diyarbakır manevi kültürümüzün en güçlü vilayetidir. Şimdi Diyarbakır'da sahabeler var. İki tane peygamber var. Böyle bir şehirde sahabe ismini çıkaracaksın, bir terörist ismini koyacaksınız. Biz de yönetme yetkisini vatandaşın verdiği biri olarak, 'tamam siz bunları yapabilirsiniz' mi diyelim?

'BU GECE TÜRKİYE'NİN ÖNEMLİ MERKEZİNE GİDEN BOMBAYI YAKALADIK'

Bir saat önce Kızıltepe'den yine bir vilayetimize giden bir bombayı arkadaşlarımız yolda yakaladı. Bakın biz dünyanın en önemli bölgesindeyiz. Onlar 'Lanet olsun.' diyor. Biz 'Şükürler olsun.' diyoruz. Dünkü Türkiye değiliz. Güçlü bir ülkeyiz. Şanlıurfa'daki patlayıcının dışındaki ikinci bir patlayıcı. Nasıl bir ülkede ve coğrafyada yaşadığımızı hep beraber değerlendirmeliyiz.Bundan tam bir hafta önce onun tam 4 katı büyüklüğündeki bir bombayı daha yakaladık. Yılbaşından bu güne kadar 160 önemli olayı engelledi bizimkiler. Bunlardan bir tanesi gerçekleşmiş olsaydı uluslararası problem haline gelecekti.

'PKK İLE BERABERSİNİZ..'

İki günden bu yana 'siz PKK ile berabersiniz' diyoruz. Bir tanesi de çıkıp 'hayır' demiyor. HDP, bugün PKK'nın söylediği çizginin bir milim dışına çıkamayacak bir kabiliyete sahiptir. Bunu bu kadar açık söylüyorum.

'MLKP İLE AMERİKALILAR GÖRÜŞTÜ'

PKK'nın arkasında kimin olduğunu bilmiyor muyuz? Bugün güvenli bölge diye saldıranlar acaba orada niçin varlar? Neden Amerika orada, neden dünyanın bütün ülkeleri oraya heves ediyor? Size başka örnek vereyim. Çok yakın zamanda. Bundan 14 gün önce Suriye'nin bir tarafında bizim kırsalda bitirdiğimiz MLKP ile Amerikalılar görüştü. Ne görüştüklerini biliyoruz. Ne görüştükleri de bize kalsın. Hem de kimle... İsim isim, kimlerle... Biz devletiz ve bunları bilmek zorundayız. Her türlü görevleri vardı. Askeri diplomatik... PKK ile ilişkilerini de söylerim. Nereye gittiklerini, nerede beraber olduklarını. Şahin Cilo kim? PKK'nın bir unsuru. Birlikteler. Neden ayağa kalkmadı dünya? Birleşmiş Milletler'e gidiyor Şahin Cilo kravat takıyor, orada imza atıyor. Ne diyor? 'Ben çocuk terörist almaktan vazgeçeceğim.' Bu kadar basit..

'GÜL VE DAVUTOĞLU'NUN ELEŞTİRİLERİ ÜZÜCÜ'

Sayın Gül cumhurbaşkanlığı yaptı. Sayın Davutoğlu başbakanımızdı ben de kabinesindeydim. Ben bu iki eleştiriye de üzülüyorum. Hakikaten üzülüyorum. Devlet adamlığı sorumluluğu... Dünkü konuşmaları da çok net bir şekilde biliyoruz. Bugünkü konuşmaları da biliyoruz. Seçimle gelen elbette ki seçimle gider. Binlerce insan seçimle geliyor ve seçimle gidiyor. Burada konuşulan şey terör. PKK ile iltisaklı ve terör bağlantılı birisinin tedbiren alındığı andan itibaren eğer buna bir itiraz oluyorsa, bu siyasal bir itirazdır. Buna sadece üzülürüm.

CEMAATLER

Türkiye'de cemaatlerin FETÖ benzeri kadrolaşmasına Türkiye Cumhuriyeti müsaade etmez, kimse müsaade etmiyor. Cemaatler bizim toplumsal gerçeğimizdir. Bugünün değil, tarihsel bir gerçeğidir. Ancak bunun devlet içerisinde birtakım odaklar içerisinde öbek olarak bulunmasına ne millet müsaade eder, ne siyaset müsaade eder. Siyaset şerik kabul etmez. Herkesi kendi potasında ister.