RABİA NUR AĞAR / İZMİR

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir’in kurtuluşunun 100. Yılında “Barışın İkinci Yüzyılı” başlığı ile afiş hazırladı. İzmir’in çeşitli yerlerine asılan afişe Vatan Partisi, Ak Parti ve MHP tepki gösterdi.

‘YUNANİSTAN’DA NAMLULAR TÜRKİYE’YE ÇEVRİLİ’

Aydınlık’a konuşan Vatan Partisi İzmir İl Sekreteri Levent Özciğer, “Bu afiş cumhuriyetimize yapılan bir saldırıdır. Ama Tunç Soyer’in ilk saldırısı değildir.  Tunç Soyer, Türkiye’nin ve İzmir’in kurtuluşunun yüzüncü yılını ‘ikinci barış yüzyılı’ olarak ifade ederek 9 Eylül’ün esas özünden, anlamında koparmaya çalışıyor. 9 Eylül 1922 yılı bizim Yunanlıları ve yedi düveli denize döktüğümüz tarih. Burada Türk milleti bir zafer kazandı.” dedi.

Özciğer, şöyle devam etti: “Yunanistan’da Amerikan namlularının Türkiye’ye çevrili olduğu dönemde Tunç Soyer’in barış ifadesiyle neyi kastettiğini biz anlamaya çalışıyoruz. Yedi düveli kovmuşuz emperyalizme karşı bir savaş vermişiz ve bu savaşın sonunda bir zafer kazanmışız. Barış nereden çıkıyor? Yunan kıyılarında 1213 tane Amerikan üssü varken oralarda namlular Türkiye’ye İzmir’imize çevrilmişken hangi barıştan bahsediyor?” 

‘SOYER TARİHİ BİR GAFLETE İMZA ATTI’

AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli de Tunç Soyer’i eleştirdi. Sürekli, şöyle konuştu: 

“CHP’li İBB Başkanı Tunç Soyer; 9 Eylül İzmir’in Kurtuluşunu ‘Barışın ikinci yüzyılı’ sloganıyla kutlayarak tarihi bir gaflete imza atmıştır. Tüm vatanseverlerin tepki gösterdiği ve gelecek nesillerin de kınayacağı bu yaklaşım; Türkiye Cumhuriyeti var oldukça sorgulanacaktır!”

MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin de “9 Eylül barışın ikinci yüzyılı değil zaferin 100. yılıdır" diye konuştu.

‘9 EYLÜL’DE DÜŞMAN İŞGALİNİ SONLANDIRILDI’

CHP’li belediyeye İzmir’in demokratik kitle örgütleri de tepki gösterdi. Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Av. Nuriye Kadan, “Soyer, skandallara ısrarla devam ediyor. 9 Eylül Türk milletinin emperyalist dayatmalara karşı şanlı zaferinin günüdür. Kadınıyla erkeğiyle topyekûn verilen mücadelenin ateşi bugün de giderek harlanmaktadır. 9 Eylül 1922'deki gibi bugün de kadın erkek görevlere hazırız” dedi.

İzmir Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Yücel Alphan da konuya ilişkin Aydınlık’a konuştu. Alphan, şunları söyledi: “9 Eylül geçen seneye kadar İzmir’in Kurtuluşu idi. Şimdi bu ifadelerle telaffuz edilmesi doğru değildir. Durup dururken böyle bir ifadenin kullanılmasını doğru bulmuyoruz. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları yedi düvele karşı mücadele verdiler. Barış masasında İzmir’i Yunan işgalinden kurtarmadılar. Bu bir barış değil zaferdir. O gün orada ülkemiz için yokluk içinde mücadele edenlere saygısızlıktır. Biz 9 Eylül 1922’de İzmir’in işgalini sonlandırdık”.

TÜRKİŞ: ZAFERİN YÜZÜNCÜ YILINI KUTLAYACAĞIZ

Türkİş 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak ise, “Bu tür afişlerin doğru olduğunu düşünmüyoruz. Barışın ikinci yüzyılını değil zaferin yüzyılını kutlayacağız” dedi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Halil İbrahim Hüner de eleştirenler arasındaydı. Hüner şöyle konuştu: “9 Eylül İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşu Türkiye Cumhuriyeti’ne de bir zafer kapısıdır. Atatürk ve silah arkadaşları iki yıl üç ay süren işgalin ardından İzmir'i düşmandan kurtarmıştır. Lozan'da Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atarak barışı tesis etmiştir. 9 Eylül barışın değil zaferin simgesidir. Düşman işgalinden kurtuluşun simgesidir. Bu konuda farklı yorumlar getirmek Türkiye Cumhuriyetine bizlere sağlayan Atatürk ve silah arkadaşlarına hakaret olur. Tarihi yeniden yazmaya gerek yoktur. Atatürk ve Kuvayı Milliye önemli bir tarih yazmıştır” dedi.

TGB: SOYER İZMİR’İ TEMSİL EDEMEZ

Türkiye Gençlik Birliği (TGB) İzmir İl Başkanı Göksu Nacar da şöyle konuştu:

“Topraklarımıza göz diken emperyalistlere karşı verdiğimiz Kurtuluş Savaşımızın büyük bir zafere kavuştuğu 9 Eylül gününü barışın 2. yüzyılı olarak ifade etmek milletimize karşı yapılmış büyük bir ihanettir. Doğu Akdeniz’den gelen tehditlere karşı yeni bir mücadelenin içindeyken kullanılan bu ifade emperyalizme moral ve motivasyon vermekten başka bir işe yaramaz. Düşmanı denize döktüğümüz İzmir'den düşmana moral verilmez. Tarihimizden aldığımız güçle kararlılık ve cesaret gösterilir. Tunç Soyer zaferlerimizi gölgelemeye çalışarak İzmir'i temsil edemeyeceğini göstermiştir”.


TEPKİLER SOSYAL MEDYADAN DA DEVAM EDİYOR

Tunç Soyer’in sosyal medyadan yaptığı açıklamaya İzmirlilerden de büyük tepki geldi. Soyer’in açıklamasının altında tepkiler çığ gibi büyüyor. İşte o tepkiler:

  • İbrahim Hakkı Ülkü: Tunç SOYER, Bu Neyin İnatlaşmasıdır? 9 Eylül 2022 Tarihi, İzmir’in Yunan İşgalinden Kurtuluşu ve Büyük Kurtuluş Savaşının Zaferi’dir. Afişler Bu Temaya Uygun Olarak Revize Edilmelidir.
  • Aybars Aksoy: 9 Eylül, Kurtuluş Savaşına son noktanın konulduğu gündür! İzmir’de Hükümet Konağına Türk bayrağının çekildiği gündür! Zafer günüdür! Tarihi kendi siyasi emellerine alet ederek değiştirme çabasında olmak gaflettir ve dalalettir. Tanrı, birliğimizi ve dirliğimizi daim etsin.
  • Hasan Çakır: 9 Eylül'de kimden kurtulduk, denize döktüklerimizden kimlerdi. Tekrar heveslenmesinler diye onları da ansaydık keşke. Nerdeyse özür dileyeceksiniz denize döktüklerimizden?
  • Leyla Türkeli: Biz Yunanı, İngiliz'i, Amerika'yı yendik ve denize döktük. Kimseyle barış imzalamadık. Uydurmayın. Bunları da kaldırın. Herkesin gözünden düştünüz.
  • Ali Erdem Köz: Tunç Soyer rotayı gene şaşırdı. Yedi düvelin perişan olduğu, denize döküldüğü, düşmanın Vatan toprağından atıldığı Zafer gününü "Barış" diye nitelendirmek hangi aklın üründür? Emperyalizmin yenilgisinin yüzüncü yılında emperyalizme sözde barış eli uzatmak Mandacı kafadan başka bir anlayış değildir.

'KIBRIS'I KIBRISLILARA BIRAKALIM' DEMİŞTİ

Belediye Başkanı Tunç Soyer’in bir röportajında söylediği “Kıbrıs’ı Kıbrıslılara bırakalım” sözü de tepki çekmişti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yayınlanan Haberci gazetesindeki 14 Ekim 2019 tarihli haberde, Soyer’in sözleri üzerine eleştiriler gelmişti. “En doğuruşu bu olacak. Ancak hiç bırakmıyoruz. Herkes adanın bir tarafından çekiştiriyor. Ben bunu doğru bulmuyorum.” diyen Soyer, KKTC’den vazgeçilmesini savunmuştu.

Aydınlık