Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın bugünkü yazısında Financial Times’in kapak yaptığı ErdoğanBiden fotoğrafını yazdı. Yalçın bu fotoğrafın servis edilmesini ‘sahtekârlık’ olarak nitelendirdi. ODA TV de aynı fotoğrafı ‘Merakla beklenen görüşme öncesi ilk kareler’ ifadesiyle paylaşmıştı.

Soner Yalçın ‘O fotoğraf’ başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden’ın NATO Zirvesi esnasında çekilen ve sosyal medyada çarpıtılarak dolaştırılan o fotoğrafı köşesine taşıdı.

Söz konusu fotoğrafı ODA TV de “Merakla beklenen görüşme öncesi ilk kareler…” ifadesiyle paylaşmıştı.


‘SARI GAZETECİLİK’

Soner Yalçın yazısında ilk olarak Amerikalı gazeteci Joseph Pulitzer’den ve dayanağı olmayan haberler için kullanılan ‘sarı gazetecilik’ kavramına değindi. Yalçın,

“Joseph Pulitzer (18471911)…

Amerikalı gazeteci.

Adına her yıl dünyanın en prestijli ödülü kabul edilen gazetecilik ödülü veriliyor…

Muhabirlikten patronluğuna yükselen Pulitzer, batık New York World'u alıp günlük satışını 15 binden 600 bine çıkararak ülkenin en yüksek tirajlı gazetesi yaptı. Bunun sebebi dedikodu, eğlenceye dayalı sansasyonel habercilikti. Özellikle İspanyaAmerika Savaşı öncesi ve sırasında yaptığı abartılıagresif “habercilik” diliyle, adını (daha çok gazete satmak için hiçbir dayanağı olmayan habere göz alıcı başlıklar eklenerek yapılan) “sarı gazetecilik” ile özleştirdi.

Pulitzer'in en büyük rakibi basın patronu William Randolph Hearst'in gazetelerinde yaptırdığı habercilik de farklı değildi.

Pulitzer ve Hearst'ın sansasyonel yayınlarının ABD'nin İspanya ile savaşa girmesine sebep gösterilir…

Henry, Albert, Sam ve Jack Warner'den oluşan “Warner Brothers” yayın politikası farklı mıydı? Ya Frank Gannett?

Ted Turner'in sahibi olduğu CNN'in Körfez Savaşı yayıncılığı unutulabilir mi? Keza Rupert Murdoch'un Fox News kışkırtıcı yayıncılığı?

Uzatmayayım: Bu girişi yapmamın sebebi var kuşkusuz…” ifadelerini kullandı.


ALGI MERKEZİ

Yalçın yazısının devamında Batı medyasının tarafsız olduğu düşüncesinin bir yalan olduğunu belirtti. Washington Post örneğini veren Soner Yalçın, Financial Times gazetesinin dünkü manşetiyle aynı aldatmayı yaptığını belirtti. Yalçın ayrıca Financial Times’in bu manşetle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Biden’in elini öpüyor algısı yaratmak istediğini ifade etti:

“Batı medyasının tarafsız olduğu koca yalandır.

Malcolm X'in sözüdür: “Eğer dikkat etmezseniz, medya mazlumlardan nefret etmenize ve zalimleri sevmenize sebep olur.”

Bu köşede bizim kimi yazarların övgüyle bahsettiği; Steven Spielberg'in yönetmenliğini yaptığı Meryl Streep ve Tom Hanks gibi Hollywood yıldızlarının oynadığı Washington Post gazetesi yayıncılığını yücelten “The Post” filminin yanıltıcı bir algı operasyonu olduğunu yazdım…

Size daima Washington Post haberleri referans olarak gösterilir! Gazetenin sahiplerinin ABD Merkez Bankası (FED) veya Dünya Bankası ile ilişkisiniyöneticiliklerini saklarlar! Washington Post, Amerikan sermayesinin kalesidir.

Demokrasinin temeli filan değildir, yanıltıcıdır bunlar.

Dünyayı yönetmenin aracıdır bunlar.

İşte…

Bir büyük aldatma örneğini Financial Times/FT gazetesinin dünkü manşetinde gördük.

Brüksel'deki NATO Zirvesi haberinde Cumhurbaşkanı ErdoğanABD Başkanı Biden tokalaşma fotoğrafını birinci sayfadan kocaman verdi.

Ama o fotoğrafı hileli verdi; “Erdoğan eğilip Biden'ın elini öpüp af diliyor” algısı yaratmak için yayınladılar. Biliyorlar ki, gerçek ile algıyı ayırt etmek zordur…

Peki…Günlük gazete satışı dışında bir milyon abonesi olan Financial Times bu sahtekârlığı neden yaptı?”


FİNANCİAL TİMES NEYİN TEMSİLCİSİ

Soner Yalçın yazısında Financial Times’in küresel sermayenin bir temsilcisi olduğunu ve bu yüzden böyle bir çarpıtma yaptığını belirtti:

“Financial Times/FT, Londra merkezli İngiliz gazetesi.

Yayıncılığının temeli finansal haberciliktir.

Ekonomi analizleriyle küresel piyasaların yönünü belirler.

O kadar etkilidir ki, 2015 yılında gazeteyi finans odaklı medya grubu Japon Nikkei, 1 milyar 312 milyon dolara satın aldı!

FT'yi satan İngiliz medya grubu Pearson plc, aralarında haftalık The Economist dergisinin de bulunduğu The Economist Newspaper Limited şirketinin yarısını da aynı yıl 469 milyon sterlin bedelle İtalyan Angelli ailesine ait Exor'a sattı. Grubun ortakları arasında ünlü Rothschild ailesi de var!

FT ulusal yayın organıydı. Ne zaman neoliberalizm, İngiltere ve ABD'de iktidar oldu gazete küresel oldu. Önce, 1979'da Avrupa'da ve sonra 1985'te ABD'de satılmaya başlandı. Gazete, dünyanın dört yanındaki 22 ülkede basılarak neoliberalizmin yayın organı oldu.

Tesadüf değil: “FTSE 100 endeksi” piyasa değeri bakımından en büyük 594 İngiliz şirketini içeren Londra Borsası değeridir. Financial Times (FT) ile Londra Menkul Kıymetler Borsası (SE) arasındaki ortak girişimin adıdır. 1984'te kuruldu.

Dünya ekonomisini yönetmek kolay değil!

Üst düzey finansal karar vericiler arasındaki okuyucu alışkanlıklarını ölçen Küresel Sermaye Piyasaları Anketi'ne göre, FT en önemli iş gazetesi olarak kabul ediliyor.

Tekrar sorayım:

Sözüm ona bu derece “güvenilir” bir gazetenin ErdoğanBiden fotoğrafını maksatlıyanıltıcı yayınlamasını nasıl değerlendirmek lazım?

Sadece fotoğraf değil. İktidarının ilk dönemlerinde Erdoğan'a övgüler dizen FT, son yıllarda Erdoğan aleyhinde “diktatör” algısı neden oluşturmaya çalışıyor? Ne değişti zaman içinde?

Kimse beni “özgürlükçü Batı medyası” yalanıyla kandıramaz.

Batı gölgesinde “sarı gazetecilik” yaparsanız Pulitzer Ödülü alırsınız; ancak oyunlarını bozarsanız “faşist ulusalcı” damgasını yersiniz!”


SALİH TUNA: ODATV VE CUMHURİYET UTANIR MI ACABA?

Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna da ODA TV’nin bu manipülasyona tepki gösterdi.Tuna

“ABD Başkanı Biden'ın, kendisini selamlamak için ayağına kadar geldiğini gören Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ayağa kalktığı andan bir kareyi dondurup, sanki Biden'ın önünde eğilmiş, dahası elini öpüyormuş gibi servis eden İngiliz Reuters ve Fransız AFP manipülasyonuna, Cumhuriyet ve ODATV cumburlop atladı. Odatv ve Cumhuriyet utanır mı acaba?” ifadelerini kullandı.

Aydınlık