Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz ve Ege'de gerilim son günlerde diplomasi çağrıları ile bir nebze olsun düşmüştü. Yunanistan, bugün Türkiye'nin soumluluk sahasında atış tatbikatı için NAVTEX yayınlayınca sular yeniden ısındı. Türkiye, Yunanistan'ın yayınladığı NAVTEX'in yetki alanında olmadığını bildirerek, aynı NAVTEX'i Antalya'daki istasyondan yayınlayarak duyurdu. AB'deki kritik zirve ve istikşafi görüşmeler sonrası Yunanistan'ın provokatif hamlesini Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar ile konuştuk. Ağar, çarpıcı açıklamalarda bulundu.





YUNANİSTAN NAVTEX İLANI İLE NEYİ AMAÇLIYOR?
Ağar, AB'nin 12 Ekim tarihlerinde gerçekleştirdiği kritik toplantıları hatırlattı, "Yunanistan AB'nin 12 Ekim tarihinde yapmış olduğu görüşmelerden güç alarak, AB iradesi çerçevesinde bir etki üretmeye çalışıyor. Bu etkisi Münhasır Ekonomik Bölge'nin bir şekilde tahrik edilmesi. Amiyane tabirle pislik yapıyor." dedi.

AB'NİN 'TÜRKİYE OLUMLU ADIMLAR ATTIKÇA İŞBİRLİĞİNİ GELİŞTİRMELİYİZ' AÇIKLAMASINA DİKKAT ÇEKTİ
Ağar, AB'nin Türkiye'ye yaklaşımına vurgu yaptı, şöyle konuştu: AB, 'Türkiye olumlu adımlar attıkca işbirliğini geliştirmeliyiz' tarzında bir açıklama yaptı. O cümlenin gizli öznesi, 'Türkiye'nin MEB'de faaliyetler üretmesine engel olmaktı. Türkiye'de bir karşılık verdi, konferans toplansın, görüşelim, toplanalım, KKTC'de dahil edilsin konuşalım' dedi. Burada Rusya'da, ABD'de, İsrail'de, İtalya'da MEB'de atış yapabilir. Bu MEB'e bir tecavüz olarak algılanmaz.




"İSTİKŞAFİ GÖRÜŞMELERDEN NETİCE ALINDI' SÖZLERİNDEN SONRA YAPMASI SON DERECE MANİDAR"
Ağar, Yunanistan'ın NAVTEX ilan etme hakkı olduğunu ifade etti, istikşafi görüşmeler sonrası ilanın yayınlanmasına dikkat çekti. Ağar, şu ifadeleri kullandı: Ama Yunanistan'ın, 'İstikşafi görüşmelerden netice alındı' açıklamasından sonra bunu yapması son derece manidar. Napıyor, kendince bir güğç gösterisi yapıyor, ben burada varım diyor. Türkiye sadece MEB olarak anlamadı bu durumu, kıta sahanlığı üzerinden algıladı. Yunanistan tahrik ediyor.




"ARALIK AYINDAKİ AB LİDERLER ZİRVESİ'NDEN YAPTIRIM KARARI ALDIRMAYA ÇALIŞIYOR"
Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Aralık ayında gerçekleşecek olan AB Liderler Zirvesi'ni hatırlattı, Yunanistan'ın provokasyonunun altındaki temel amacı gözler önüne serdi. Ağar, "Aralık ayında AB Liderler Zirvesi var, burada Türkiye'ye yaptırım kararı aldırmaya da çalışıyor olabilir. AB, Yunanistan ve Rum Kesimi'nin talepleri doğrultusunda yaptırım ortaya koymadı, 'Anlaşmaya odaklanmalıyız' dedi. Bu Yunanstan ve Rum Kesimi'ni rahatsız eden bir şey. Şimdi ne yapması lazım Türkiye'yi tahrik etmesi lazım. Türkiye'nin oradaki ortaya koyacağı etkiyi kendi menfaatleri doğrultusunda diplomasi üzerinden kullanması lazım. Buradan AB'nin karar alma mekanizması üzerinden AB'yi zorluyor." dedi.





"ERMENİSTAN'IN TAVRI İLE AYNI"
Ağar, Azerbaycan topraklarına saldırdıktan sonra AB'yi desteğe çağıran Ermenistan ile Türkiye'yi tahrik ederek yaptırım kararı aldırmaya çalışan Yunanistan'ın benzer planlar içinde olduğunu söyledi. Ağar sözlerini şöyle sürdürdü: Aynı Ermenistan'a benziyor yaptığı tavır. Aynı Ermenistan gibi tahrik ediyor. Buradan bnir kazanım elde etmeye çalışıyor. Bu bir kurnazlık. Türkiye, 'Bizim bölgemize karışıyorsun, burada NAVTEX ilan etme sorumluluğu bize ait' dedi.





"EGEMENLİK ALANIMIZDA GÜÇ GÖSTERİSİ YAPMASINI ENGELLEMEMİZ LAZIM"
Ağar, Yunanistan'ın NAVTEX ilanı sonrası Türkiye'nin verebileceği muhtemel karşılıklara değinerek şu ifadeleri kullandı: Türkiye de aynı bölgede NAVTEX ilan edebilir. Biz de bunu yapabiliriz, böyle karşılık verebiliriz. Son derece soğukkanlı olup tahrik ve tuzaklarına düşmemek lazım. Bizim egemenlik alanımızda güç gösterisi yapmasını engellememiz lazım. Eğer güç gösterisi yapma derdindelerse bizim biraz daha büyük bir güç gösterisi üretmemiz lazım. Bizim tuzağa düşmememiz lazım, aynı zamanda bu güç gösterisine karşılık vermemiz gerek.

"AB'NİN YAPTIRIM KARTINI DEVREYE SOKMA EĞİLİMİNDE"
Ağar, Yunanistan'ın provokasyonu ile ilgili değerlendirmesini şöyle sürdürdü: AB'yi bize karşı tahrik etmeye çalıştığı ortada, güç gösterisi yapma, varlık gösterme gayretinde olduğu ortada. AB içinde belli eksenlerle birlikte Türkiye'yi bir şekilde oldubittiye getirerek AB'nin yaptırım kartını devreye sokma eğiliminde olabilir.




"ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN ÇÖZÜM OLDUĞI BİR SAFHADAYIZ"
Ağar, Yunanistan ile sorunların çözülmesinin mümkün olmadığını ifade etti, "Burada Yunanistan ile meseleleri çözemeyeceğimizi biliyoruz. Çözümsüzlüğün çözüm olduğu bir safhadayız. Bu bir müddet devam edecek. Jeopolitik oyunlara entegre şekilde bu bir süre daha devam edecek. Kalıcı çözüm belli. Yunanistan, böyle ihtiraslı, maksimalist, Türkiye'nin haklarını elinden almak için kurnazca ve sinsice diplomasinin karanlık koridorlarında gezdikçe sonuç alınmayacağı belli." dedi.




"TÜRKİYE, 'EGEMENLİK PAYLAŞIMINA İZİN VERMEM BURASI BENİM MAVİ VATANIM' DİYOR"
Ağar, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki tavrını ise şöyle yorumladı: Türkiye adil paylaşıma evet, ama haksızlığa ayrı. Egemenlik paylaşımına izin vermem, burası benim mavi vatanım. NAVTEX ilan edip burada tatbikat yapması, diğer ülkelerin tatbikat yapmaya çalışması gibi normal. AB zirvesinden yaptırım çıkmamasından, istikşafi görüşmelerden netice alındı açıklamasından sonra ortaya çıkması son derece manidar ve kurnazca. Pislik yapıyor.

"TÜRKİYE İLE AB'Yİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEYE ÇALIŞIYOR"
Ağar son olarak ise şu ifadeleri kullandı: AB diyor ki, sen Oruç Reis'i buraya sokma. Türkiye'nin gemiyi sokması, diplomatik süreçte gerilimi artıracak, AB'nin yaptırım kararını zorlayacak. Burada tahrik, taciz ve provoke ediyor. Türkiye'nin burada AB'nin hoşuna gitmeyecek bir takım etkiler üretmesini sağlamak istiyor. AB ile Türkiye'yi karşı karşıya getirmek istiyor. Onun yayınladığı NAVTEX'i Türkiye yayınladı. Bu bir egemenlik kavgası. Egemenlik kavgasında Türkiye'nin egemen olduğu alanları kurnazca zorluyor. Türkiye'nin ilan ettiği NAVTEX, Yunanistan'ın NAVTEX'ni tekrar yazıyor Türkiye. Türkiye, burada ben de burada tatbikat yapacağım diyebilir. Onların restine rest çekebilir.