2013'te PKK'ya katılan B.T. kod adlı kadın terörist, Türk güvenlik güçlerine teslim oldu ve verdiği ifadelerde; örgüt içindeki iğrenç tecavüz olaylarını da ifşa etti. Örgüte katıldığı 45'inci günde, banyo yapmak için kullandıkları dere yatağındayken kendilerinden sorumlu 'Yusuf Zerdeş' kod adlı terörist Aslan Kalkan'ın tecavüzüne uğradığını anlatan B.T., daha sonra ise, yine İnterpol tarafından Kırmızı Bültenle aranan terörist 'Baver Dersim' kod adlı Süleyman Şahin tarafından tekrar tecavüze uğradığını, bu nedenle aşırı kanama yaşadığını, hastalığının aylarca sürdüğünü, tedavi olmasına izin verilmediğini de anlattı.

B.T., hastalığının ilerlemesiyle Suriye'de gönderildiği hastanede kaçış planı yaparak örgütten kaçtı. İşte B.T.'nin, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne verdiği ifadesinden alıntılar:

Mayıs 2013'te Gare Alanı/Biye bölgesinde 20 erkek, 7 kadın örgüt eğitimi alıyorduk. 45. Günde derede banyo yapacağım sırada bizden sorumlu 'Yusuf Zerdeş' kod adlı örgüt mensubu Aslan Kalkan, tek başına dere yatağına gelerek tecavüz etmek için bana saldırdı.

ZERDEŞ BANA TECAVÜZ ETTİ
Bağırışlarıma korkudan hiç kimse gelmedi. Zerdeş bana tecavüz etti. Beni bıraktığında ona ait silahı alarak onu ayağından vurdum. Bu olayı örgütün üst yönetimine bildirdiğimde yanımda tanık olmasına rağmen kimse inanmadı. Hatta bu olayı kimseye söylemememi, söylersem beni öldüreceklerini söylediler. Bu olayın ben istediğim için olduğu yalanını bana dayatmaya çalıştılar. Ağustos 2017'de 8 ay boyunca eğitimler aldım. Nöbet tuttum. ABD'nin gönderdiği silahları konumlandırdım ve mevzi yapım işlerine katıldım.

ELEBAŞI ŞAHİN TECAVÜZ ETMEK İÇİN BANA SALDIRDI
Mervan Taburunda mevzide beklerken 'Baver Dersim' kod adlı kırmızı bültenle aranan örgüt elebaşı Süleyman Şahin birlikte geldiği korumalarını gönderdikten sonra tek olduğumu anlayınca tecavüz etmek üzere bana saldırdı. Karşı koydum ancak bana vurması üzerine baygınlık geçirdim. Kendime geldiğimde KDP'ye ait hastanede olduğumu, örgüt mensubunun bana tecavüz ettiğini ve aşırı derecede kanamam olduğunu gördüm. Doktorlar yapabilecekleri bir şeyleri olmadığını Kerkük'teki başka bir hastaneye gittim. Tedavi sonrası döndüm ama kanamalarım devam ediyordu ve korkumdan önce kimseye tecavüze uğradığımı söyleyemedim.

KAÇIŞ PLANI YAPTIM
Bir türlü iyileşemedim. Hastalığımı söylediğimde kimse bana inanmadı. Yoğun kanamalarımın devam etmesi ve sık sık baygınlık geçirmemden dolayı Suriye Derik'e tedaviye gönderildim. Temmuz 2018'de hastalığımın çok ciddi olduğu, tedavime daha iyi bir hastanede devam edilmesi gerektiği aksi takdirde öleceğimi söylediler. Rejim güçlerine ait Şam'daki hastaneye kargo tipi uçakla gönderildim. 15 ay hasta bakım evinde kaldım. Ocak 2020'de örgüte ait hastanede kaçış planı yapmaya başladım. Şengal'deki hastanede tedavim sürerken burada güvenliğin zayıf olduğunu gördüm. Tanımadığım bir köylünün evine giderek telefonunu istedim ve Almanya'daki annemi arayarak kaçtığımı, kurtulmak istediğimi söyledim. 10 ay boyunca annemin gönderdiği parayla Zaho'da saklandım. Türk güvenlik güçlerinin ikna çalışmaları sonucu Türkiye'ye teslim olmaya karar vererek KDP güçlerine tekrardan teslim oldum. 23 Aralık 2020'de Türk güvenlik güçlerine Habur kapısında teslim edildim...

ŞİKAYETÇİYİM
B.T örgütten kaçmak isteyen birçok insan olduğunu ancak korkudan bunu yapamadıklarını söyleyerek "Fakat benim gibi ilk fırsat bulduğunda pekçok örgüt mensubu kaçıyor. Bana tecavüz eden 2 teröristle ilgili davacı ve şikayetçiyim" dedi.