MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

"Yıllar içinde pek çok öğretmenimizi teröre kurban verdik. Hepsinin tertemiz hayalleri, vicdanları vardı. Tek gayeleri masum yavrularımıza tecrübelerini aktarmak, kafalarını bilgiyle doldurmaktı. Öğretmenlik kutsal bir meslektir. Gelecek nesiller öğretmenlerimizin eserleridir. Öğretmen demek irfan kapısının anahtarı demektir, saygının, sevginin, şefkatin hakkını vermek demektir.

Covid19 salgını nedeniyle yüz yüze eğitimin ertelendiği bugünlerde öğretmenlerimizin yine fedakarca mücadele ettiklerini takdirle izliyoruz. Hiç kuşku yok ki eğitim ve öğretimin dinamikleri de bu süreçten etkilenmektedir. Uzaktan eğitimöğretim yoluyla yeni bir dünyanın yolu hızla açılmaktadır.

Öğretmeni sınıfından koparan, öğrenciyi okulundan mahrum eden bu salgının tüm yönlerini kavramak için kolları sıvamak zorundayız.

Salgının hepimizi derinden etkilediği bir dönemde öğretmenlerimizin sorunlarını, toplumumuzun sorunlarından ayrı tutmak mümkün değildir. Ülkemizin önüne koyduğu hedeflere ulaşabilmenin hızı ve kalitesi öğretim kadrosunun kalitesiyle ilişkilidir. Sorunları çözülmemiş öğretmen sorunlu öğrenci ve eğitim sistemi demektir. Geleceğimizden tasarruf edemeyeceğimize göre, öğretmenlerimizden kısacağımız imkanın bedeli ise ağır olacaktır. Dileğimiz atanamayan tek bir öğretmenin kalmamasıdır. Sosyal, ekonomik ve mesleki sorunlarının çözülmesidir. Bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü tebrik ediyor, saygılarımı sunuyorum.

EKREM İMAMOĞLU'NA TEPKİ: GAFİLCE BİR YAKLAŞIM
Gözle görülemeyecek kadar küçük bir virüs dünyayı alarma geçirmiştir. Virüsün bulaşma hızı artış göstermektedir. Aşıyla ilgili çalışmaların seyri, devletmillet dayanışmasının gücü virüse karşı mücadelenin hangi yönde olacağını gösterecektir. Hayatın akış hızı yavaşlamazsa, kurallara uyumda gevşeme yaşanırsa virüsle mücadele zorlaşacaktır. Bu sürece destek vermek, maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymak hem kendi sağlığımız hem de toplum sağlığı bakımından büyük bir sorumluluktur.

Türkiye de diğer ülkeler gibi zorlu bir dönemdedir. Hiç kimse başına buyruk hareket etmemelidir. Bilim Kurulu'nun tavsiyelerine, Sağlık Bakanlığı'nın açıklamaları dışında hiçbir söze kulak asılmamalıdır. Vaka ve vefat sayıları ile ipe sapa gelmez görüş paylaşanların niyetleri kötüdür. İBB Başkanı'nın laçka açıklamalarının itibar edilecek hiçbir yanı yoktur. Böylesi bir dönemde siyasi çıkar peşinde koşmak gafilce bir yaklaşımdır.

Sağlık Bakanımızın geceli gündüzlü mücadele ederken, belediye işlerinden başka işlere burnunu sokan bu kendini bilmezin amacı nedir? Virüsün bir siyaset ve ekonomik krize yol açması, demokrasi dışı oluşumları tetiklemesi mi amaçlanmaktadır. Covid19'un meslek hastalığı sayılması konusunda TBMM'de üzerimize ne düşüyorsa yapacağımızın teminatını veriyoruz.



CUMHUR İTTİFAKI MESAJI

Bir milletin var oluş haklarını müdaafaa cesaretini, kahramanlarla korkakların mücadelesi belirleyecektir. Birkaç haftadır korkakların, fitnebazların kudurmuş emellerini görüyoruz. Bilhassa, Cumhur İttifakı'yla ilgili çirkin dedikoduları hayretle takip ediyoruz. Cumhur İttifakı'nın kolonlarının çatırdadığını söyleyenlerden tutun da pek çok şey konuşulmuştur. Bazıları da 'Rota değişikliğine işaret ediyor' diyerek akıl yoksunluğunu işaret etmiştir. Kurdukları hayallerden bile malzeme çalan zavallıların sözüne itibar edecek hiçbir vatan evladı olmayacaktır.



Şunu ifade etmek isterim ki; MHP ile AK Parti Türk tarihinin iki ucunu kavrayan iki kahraman millet eseridir. Biz harcarsak sadece hainleri harcarız. Cumhur İttifakı siyaseti pazarlık üstüne inşa etmemiştir. Ortak paydası mevki makam değil, Türk milletinin tarihi haklarıdır. Yolu doğru olanın yükü de ağırdır. Sayın Cumhurbaşkanımızla hukukumuz, Türkiye düşmanlarının kafalarının alamayacağı kadar tutarlı, ilkeli, karşılıklı muhabbete dayalıdır.Cumhur İttifakı Türkiye'nin yegane umududur.

ÇAKICI BENİM DAVA ARKADAŞIMDIR
Alaattin Çakıcı benim dava arkadaşımdır, Alaattin Çakıcı şehidimizin oğludur, Alaattin Çakıcı vatan ve millet sevdalısıdır. Kılıçdaroğlu anlar mı bilemem. Ülkücüden mafya, mafyadan da ülkücü olmaz, olamaz. Çakıcı bebeklere kurşun sıkmadı, karakolları ateşe vermedi, yollara mayın döşemedi. Kılıçdaroğlu eğer mafya görmek istiyorsa birlikte anayasa hazırladığı teröristlere baksın, onların yüz hatlarını dikkatle incelesin.

SİYASET ESKİSİ BİR ŞAHSIN TV'YE ÇIKIP KAVALA VE DEMİRTAŞ'A GÜZELLEMELER YAPMASI AHMAKLIKTIR
Hala YİK üyesi olan siyaset eskisi bir şahsın TV'ye çıkıp Osman Kavala ile terörist Demirtaş'a güzellemeler yapması çarpıklıktır, ahmaklıktır. Bu şahsın iki suçluyu serbest bırakmasını istemesi ihanete yataklıktır, suça iştiraktir. Sayın Arınç, biz Kürt kökenli kardeşlerimizi bir teröristin anlatıldığı kitaplardan değil hayatımızın bizahiti içinden, anı da acı da gelecekte birlikte olmamızdan tanıyor ve onlara baktığımızda kendimizi görüyoruz. Devran isimli kitap bir terör anlatısıdır. Yazan da teröristtir. Demirtaş'a masum gözüyle bakıyorsan, Eren Bülbül'e 11 aylık Bedirhan bebeğe ne diyeceksin? Hamile kadınlarımızın kurşunlanmasını nasıl yorumlayacaksın?