Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi, gerekli hazırlıklar tamamlandıktan sonra mart ayında pandemi hastanesi ilan edildi. Yoğun bakım ünitesi ve acil serviste yapılan hazırlıkların ardından mart ayı itibariyle hastane koronavirüs tedavisi yapılmaya başladı. Doktorların, özel sterilize odalarda hazırlanarak yoğun bakım ünitesinde koronavirüs tedavisi gören hastaların tedavisini yaptığı anlar, DHA ekibi tarafından görüntülendi.



'FRANSA'DA OLSAM BENİ ÖLÜME TERK EDECEKLERDİ'
Fransa'da yaşayan Türk vatandaşı Ömer Eser (66), akciğerinde belirti gösteren rahatsızlık sebebiyle Türkiye'ye gelerek, Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. "Fransa'daki doktorlar Türk doktorlarının tırnağı olamaz" diyerek Türkiye'nin sağlıkta Avrupa ülkelerine göre daha gelişmiş bir durumda olduğunu söyleyen Ömer Eser, "Ciğerlerimde bir rahatsızlık olduğu için ameliyat kararım verildi ve anesteziden döndüm. Ben Türk doktorlarına baktırmadan kesinlikle sizin bıçağınızın altına yatmam. Doktorlarım ısrar etti. Ölecek olan ben değil miyim, dedim. Geldiğimde 14 gün karantina da kaldım. İstanbul'da testlerim negatif çıkınca Bursa'ya kızımın yanına geldim. Ciğerlerimdeki rahatsızlık tekrarlayınca buraya geldim. Burada testim pozitif çıktı. Avrupa'da, Fransa'daki doktor ve hastaneler Türk doktorlarının tırnağı bile olamazlar. Haberlerde de izliyorum. Lyon kentinde bir arkadaşımızın fişini çekmek istiyorlar. Ailesi razı olmayınca konsolosluk aracılığıyla Ulaştırma Bakanlığı'nın desteğiyle Konya'ya tedaviye getiriliyor. Adamı ölüme terk edeceklerdi eğer ben de orada olsaydım benim de sonum o olacaktı. Eşim de benimle geldi. Ulaştırma Bakanlığı'ndan Allah razı olsun. Konsolosluk aracılığıyla görüştük gidebilirsiniz dediler. Torunlarımın bazıları burada diğerleri Fransa'da. Torunlarımı özlemez olur muyum, torun deyince her şey duruyor. Bana çok düşkünlerdir. Geleli iki ay oldu ve özlüyorum. Gençler yanlış yapıyor. Eğer sokağa çıkma konusunda vatandaş olarak görevimizi yapmazsak bu virüs bitmez, daha da kötü yayılır. Herkes bilinçli olsa da sokağa çıkma yasağına uysa bu iş kısa zamanda biter" dedi.



'KALABALIK ORTAMLARA HİÇ GİRMEDİM AMA POZİTİF ÇIKTIM'
Pankreas kanseri tedavisiyle birlikte koronavirüs tedavisi gören Haşim Ertanır (61) ise, "İyi ki buraya gelmişim. Hocalar hangi test gerekiyorsa yapıyorlar. Virüsten huylandım, hissetme diye bir şey olmadı. Öksürük vardı. Genelde ateş diyorlar ama ateş bende hiç olmadı. Biraz da halsizliğim vardı. İnşallah Allah hayırlısı nasip etsin. Pankreas ameliyatını geçen sene bu zamanlarda oldum. Tek sıkıntım iyileşene kadar bu odada duracak olmak. Moralimiz iyi. Kalabalık bir ortama hiçbir zaman girmedim. İki arkadaş bile otursak mesafeyle oturuyorduk" ifadelerini kullandı.



"3 BİN 500 KİŞİ MUAYENE EDİLDİ"
Korovanavirüse karşı erkenden hazırlık yaptıklarını belirten Uludağ Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Rıdvan Ali, "Mart ayında pandemi hastanesi ilan edilmesiyle birlikte daha önceden hazırlıklarımızı yapmıştık. Yaklaşık 143 kişilik yataklı bir hastane oluşturduk. Hastane içerisinde bir hastane yaptık. 6 adet pandemi kliniği, ameliyathane ve yoğun bakımıyla bir hastane oluşturduk. Bugüne kadar yaklaşık 3 bin 500 kişiyi bütün polikliniklerimizde muayene ettik ve değerlendirdik. 450 kişinin de yatışını vererek tedavilerini gerçekleştirdik. Ölüm oranlarımız oldukça az" diye konuştu.



'ÜNİVERSİTE HASTANEMİZ BAŞARILI BİR YOL İZLEDİ'
Koronavirüs sürecinde hastanede başarılı bir yol izlediğini belirten Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise şunları söyledi:

"Başta başhekimliğimiz olmak üzere tüm çalışanlarımız, Sağlık Bakanlığımızın ortaya koyduğu algoritma doğrultusunda gerekli tüm hazırlıkları yaptık. Acil girişinden başlamak üzere hastanemizde tamamen bir blok bu iş üzerine tahsis edildi. Normal hastayla pandemi kliniklerinde tedavi görülecek ya da teşhisi yapılacak hastaların izolasyonu temin edildi. Onun içinde başarılı bir dönem geçirdiğimizi gözlemliyoruz. Türkiye inşallah dünya tarihine adını yazdıracak bir hamleyle koronavirüsü atlatacak diye düşünüyoruz. Rehavete kapılıp elden gelen tedbirleri bırakmamalıyız. Her an bir orman yangını gibi tekrar alevlenebilir. Tedbirli olmamızda fayda var, tedbir, tedbir, tedbir diyorum."