Yunanistan Doğu Akdeniz'de provokasyona doymuyor. Yunan Cumhurbaşkanı Sakellaropulu, Meis adasında sözde kurtuluş törenine katılacak. Sakellaropulu, uluslararası anlaşmalar gereği üzerinde askeri uçağın dahi uçamayacağı adaya 4 F16 jeti refakatinde, orduya ait helikopterle gidecek. İşte son dakika haberin detayları...

Doğu Akdeniz'de gerilimi sürekli yükselten Yunanistan, tehlikeli bir adım daha atıyor. Sistematik biçimde tahriklerini sürdüren Yunanistan, Lozan ve Paris anlaşmalarını hiçe sayarak askeri statüden arındırılmış olan Ege'deki adalara silah ve asker yığdı.

Türkiye'nin haklı bir şekilde yürüttüğü sismik arama faaliyetlerini engellemek için her yolu deneyen ve Avrupalı devletlere Ankara'yı şikayet eden Atina şimdi de Meis Adası'nda üst düzey katılımla kurtuluş töreni yapacak.

Kaş ilçesine sadece 2 kilometre uzaklıktaki Meis'te 2. Dünya Savaşı sırasında İtalyanların adadan ayrılmasının 77. yıldönümü törenlerine katılacak olan Yunan Cumhurbaşkanı Sakellaropulu, çeşitli etkinliklerde yer aldıktan sonra yarın başkent Atina'ya dönecek.

Meis Belediye Başkanı Yorgo Samsakos'un davetlisi olarak Meis'e gideceği 11 gün önce açıklanan Sakellaropulu'nun programında, adanın limanına demir atmış savaş gemilerini ve yakındaki Karaada (Ro) adacığını ziyaret de bulunuyor.

Sakellaropulu'nun Meis'ten hem "barış ve dostluk" hem de "Yunanistan'ın egemenlik haklarını koruyacağı" mesajları vermesi bekleniyor. Sakellaropulu, önce Atina'dan uçakla Rodos'a, oradan da askeri helikopter ile Meis Adası'na geçecek.

MEDYADA KOMPLO TEORİLERİ
Yunan medyasında, Sakellaropulu'nun Meis'e gitmesi "büyük sembolik önem taşıyan ziyaret" olarak değerlendirildi.

KÜSTAH İDDİALAR
Yunan kurmayların, Türk savaş uçaklarının, Sakellaropulu'nun Meis ve Karaada'ya gitmek için bineceği helikopteri "rahatsız edebileceklerinden" endişe duydukları ileri sürüldü.

Ayrıca, Yunan makamlarının gerekli tüm önlemleri aldıkları belirtildi. Yunan Ta Nea gazetesi ise manşet haberinde, "Türkler son günlerde Meis'i hedef gösteriyor. 1996 Kardak krizine benzer bir ortam yaratmaya çalışıyor" iddiasında bulundu.

Geçen yılki törenlere Yunan Savunma Bakanı Yardımcısı Alkiviadis Stefanis katılmıştı. Yunan cumhurbaşkanları, başbakanlar ve bakanlar geçtiğimiz yıllarda çeşitli vesilelerle Meis adasına gittiler.

Adayı 2018'de ziyaret eden Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın bindiği helikopterin Karaada'dan Meis'e dönüşünde Türk savaş uçakları tarafından "taciz edildiği" ileri sürülmüştü.

Meis adası, 1947 Paris Antlaşması ile İtalyanlar tarafından Yunanistan'a bırakıldı. Aynı antlaşma çerçevesinde asayişi sağlayacak bir kolluk kuvveti hariç, bu adanın silah ve askerden arındırılmış olması gerekiyorsa da, Yunanistan 1974 ve özellikle 1980 sonrası, Birleşmiş Milletler Şartı'nın 51. maddesine dayanarak "meşru müdaafa" iddiasıyla adadaki askeri varlığını arttırdı.

Meis adası, Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de deniz yetki sınırları ile ilgili maksimalist iddialarında çok büyük bir önem taşıyor.

Yunanistan, yüzölçümü 10 kilometrekare olan, Anadolu'ya 2 kilometre, Yunan anakarasına ise 580 kilometre uzaklıkta olan bu adanın 40 bin kilometrekare kıta sahanlığı bulunduğunu iddia ediyor.

MİÇOTAKİS SİLAHLANMA PLANLARINI ANLATTI
Bu arada, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis dün akşam Selanik'te "Helexpo Forum" kapsamında düzenlediği konuşmasında Yunanistan'ın yeni silahlanma programı çerçevesinde yapacağı satın alımlara dair açıklamalarda bulundu.

"Mevcut Mirage uçaklarının yerine 18 Rafale uçağından oluşan yeni bir filo kuracağız" diyen Miçotakis ayrıca 4 adet fırkateynin modernizasyonunun yanı sıra 4 yeni fırkateyn, 4 adet MH60R Seahawk "Romeo" helikopteri, deniz ve hava kuvvetleri için torpido ve güdümlü füze alımı yapılacağını açıkladı.

Yunanistan Başbakanı ayrıca 5 yıllık bir program dahilinde silahlı kuvvetlere 15 bin asker dahil edileceğini söyledi.

Çavuşoğlu, dün Malta Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Evarist Bartolo ile Antalya'daki görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında konuştu. Doğu Akdeniz konusunda yaptığı değerlendirmede Çavuşoğlu, "Türkiye her zaman diyalogdan yanadır. Türkiye'nin gözü diğer ülkelerin haklarında hiçbir zaman olmamıştır ama hakkını da sonuna kadar savunagelmiştir. Bundan sonra da savunacaktır" dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin, Yunanistan'ı veya diğer ülkeleri masaya davet ettiğinde, bazılarının bunu taviz olarak algıladığını aktararak, şunları söyledi: "Haklı olan masadan kaçmaz, diyalogdan kaçmaz, müzakereden kaçmaz. Yunanistan da tezlerinde haklıysa, uluslararası hukuka uygun olduğunu düşünüyorsa haritalarla, anlaşmalarla, örnekleriyle gelir masaya anlatır."