PKK terör örgütünce kurulan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) üyeleri hakkında savcılığın hazırladığı iddianameyi kabul eden mahkeme heyeti, bir dizi kararlar aldı. 9 sanığın tutukluluk halinin devamına hükmeden heyet, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığına müzekkere yazılmasını kararlaştırıldı. Heyet, dosyada İBB personeli olarak görülen 5 sanığın belediyede hangi görevde bulundukları ve işe girişçıkış tarihlerinin araştırılarak, mahkemeye bildirilmesini istedi. Bu sanıkların personel özlük dosyalarının da İBB Başkanlığınca mahkemeye gönderilmesi talep edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen PKK bağlantılı DİAYDER'e yönelik soruşturmada 23 dernek üyesi hakkında iddianamede hazırlanmıştı. İddianame ile ilgili incelemesini tamamlayan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, kabul kararı verdi. İddianamenin kabul edilmesiyle birlikte dava açılmış oldu. Davanın ilk duruşması için 18 Şubat'a gün verildi.

MAHKEME İBB'YE SORDU

Mahkeme heyetinin kabul kararında, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığına müzekkere yazılması kararlaştırıldı. Heyet, dosyada İBB personeli olarak görülen sanıklar Mehmet İnanAydın Ayhan, Nur Mehmet Işık, Mehmet Emin Aslan ve Fahrettin Ülgün'ün belediyede hangi görevde bulundukları ve işe girişçıkış tarihlerinin araştırılarak, mahkemeye bildirilmesini istedi. Kararda, bu sanıkların personel özlük dosyalarının da İBB Başkanlığınca mahkemeye gönderilmesi talep edildi.

TEM VE UYAP SORGUSU

Mahkeme heyeti, sanıklar hakkında PKK/KCK kapsamında güncel havuz sorgularının yapılarak mahkemeye gönderilmesi için İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğüne de bir müzekkere yazılmasını kararlaştırdı. Heyet, sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne yardım ve üyelik suçlarından başka soruşturma ve kovuşturma kayıtlarının bulunup bulunmadığının UYAP sisteminden araştırılmasına da karar verdi.

TUTUKLULUĞA DEVAM KARARI

Mahkeme heyeti ayrıca tutuklu sanıklar Ali Fuat Hatip, Aydın Ayhan, Ekrem Baran, Enver Karabey, Hafit Tunç, Mehmet Emin Aslan, Mehmet İnan, Nezir Erdemci ve Sefa Mehmetoğlu'nun tutukluluk halinin devamına hükmetti. Kararda, bu sanıkların üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, atılı suçu işlediklerine dair mevcut delil durumlarına göre kuvvetli suç şüphesinin varlığına işaret eden somut olgu ve kanıtların bulunması, sanıkların savunmalarının henüz alınmamış olması tutukluluğun devamına gerekçe gösterildi. Sanıklar hakkında teknik takip raporları ve görüntü kayıtları, usulüne uygun olarak temin edilen HTS ve tape kayıtları, dijital materyal raporları, dosya kapsamında ifadesi alınan bir kısım sanıkların beyanları, tanık ve gizli tanık beyanları dikkate alındığında sanıklara atılı suçların tutuklama nedenlerinin yasal karine olarak varsayıldığı vurgulandı.

ANAYASA VE AİHM KARARLARINA UYGUN

Kararda, tutuklama tedbirinin Anayasanın 13. maddesi ile AİHM kararları bağlamında orantılı ve ölçülü olduğu, tutuklama sebep ve koşullarında bu aşamada herhangi bir değişiklik olmadığı, tüm bu nedenlerle bu aşamada sanıklar üzerinde adli kontrol hükümleri ile yeterli ve etkili hukuksal denetim sağlanamayacağı kaydedildi.

Mahkeme heyeti, sanıkların toplanmasını istedikleri deliller varsa, bunların nelerden ibaret olduğu, dinlenmesini istedikleri tanıklar varsa ad ve adreslerinin bildirilmesi, sanıkların avukat istekleri olup olmadığının da sorulmasını karara bağladı.


ADLİ KONTROL TEDBİRLERİ

Heyet, tutuksuz sanıklar Lütfi Büyükefe ve Rıza Oğur'un yurtdışına çıkış yasağı ile Fevzi Barış, Hasan Karahan, İbrahim Yalın, Lütfi Büyükefe ve Nasri Tonğuç hakkında belli zamanlarda karakola imza verme şeklinde uygulanan adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verdi.
Tutuksuz sanıklar Abdulhadi Öztekin, Ali Demir, Fahrettin Ülgün, Fevzi Barış, Halil Bulut, Hasan Karahan, İbrahim Şek, İbrahim Yalın, Mehmet Nas, Mehmet Şimşek, Nasri Tonğuç ve Nur Mehmet Işık hakkında da "yurt dışına çıkış yasağı" konuldu.