Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı , Türkiye'nin sadece denizlerde değil, karada da  ve gaz aramalarına hızla devam ettiğini belirterek, "Güneydoğu'da bir petrol keşfimiz var. Yakın bir süre içinde açıklayacağız. Trakya'da da gaz keşfimiz var. Bunların testleri henüz tamamlanmadığı için lokasyonlarını açıklamıyoruz fakat bunlar sevindirici gelişmeler." dedi.

Dönmez, bu yıl "Geleceği İnşa Etmek" temasıyla 10'uncusu düzenlenen Türkiye Enerji Zirvesi'nin özel oturumunda moderatörlerin sorularını yanıtladı.

Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından verilen ruhsat alanlarında haklarını sonuna kadar kullanılacağını dile getiren Dönmez, 56 yıldır devam eden sismik araştırma sonucunda sondaj noktalarının belirlendiğini söyledi.

Dönmez, yaklaşık 2 yıl önce Türkiye'nin filosuna kattığı Fatih sondaj gemisinin şu anda Kuzey Kıbrıs'ın batısında sondaja devam ettiğini anlatarak, "Finike bölgesinde 4 bin 300 metrede sondajına devam ediyor. Belki 500600 metre daha ilerledikten sonra 5 bin metrelerde hedef noktaya ulaşmış olacağız. Bugünden bir şey demek zor. Hatta sondaj bittikten sonra bile bazı analizlerin yapılması gerekiyor." diye konuştu.

Yavuz sondaj gemisinin de Karpaz bölgesindeki ilk sondajını tamamlayarak Güzelyurt1 sahasındaki çalışmalarına başlayacağını aktaran Dönmez, Yavuz gemisinin bölgede 5 bin metre sondaj derinliğine ulaşacağını bildirdi.

Dönmez, deniz sondajlarındaki gelecek planlarına ilişkin ise "Buradaki programımız bittikten sonra gemilerden birini Marmara ya da Karadeniz'e çekebiliriz. Şu anda Karadeniz ile ilgili çalışmalar devam ediyor, Marmara da aynı şekilde. Bunları artırarak devam edeceğiz." açıklamasında bulundu.

PETROL VE GAZ ARAMALARI SÜRÜYOR
Türkiye'nin karada yaptığı arama ve üretim çalışmalarının da son hızla devam ettiğini vurgulayan Dönmez, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) bu yıl 140 adet açılması hedeflenen sondaj kuyusunun bir kısmının keşif, bir kısmının ise üretim amaçlı olacağını belirtti.

Dönmez, TPAO'nun tükettiği rezerv kadar yerine yeni rezerv koyma hedefiyle hareket ettiğine dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Türkiye uzun bir aradan sonra ilk defa günlük 50 bin varil ortalama üretim seviyesinin üzerine çıktı. Şu anda tam olarak lokasyonunu paylaşamıyorum ama zaman zaman yeni keşiflerin bilgisi geliyor. Güneydoğu'da bir petrol keşfimiz var. Yakın bir süre içinde açıklayacağız. Trakya'da da gaz keşfimiz var. Bunların testleri henüz tamamlanmadığı için lokasyonlarını açıklamıyoruz fakat bunlar sevindirici gelişmeler. Yıl başında yaklaşık 3 milyar metreküp bir keşfimiz olmuştu. Bir diğer sevindirici gelişme de hidrolik çatlatma yöntemiyle petrol ve gaz üretimine başlamamız. TPAO'nun düşey hidrolik çatlatmayla ilgili ilk sahası Diyarbakır'da üretime geçmişti. Şimdi, önümüzdeki haftalarda bitecek. Yatayda da çatlatma yapmak suretiyle bu teknolojiyi kullanacağız. Trakya'da hem bir özel sektör kuruluşunun hem de TPAO'nun bir doğal gaz keşfi de var. Bu yöntem, klasik yöntemlerle üretilemeyen sahalardaki üretimin yapılmasını sağlıyor. Dolayısıyla üretimde bir artış bekliyoruz."

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, mini Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalelerinin 2020'nin ilk çeyreğinde gerçekleştirileceğini bildirdi.

Dönmez, bu yıl "Geleceği İnşa Etmek" temasıyla 10'uncusu düzenlenen Türkiye Enerji Zirvesi'nin özel oturumunda moderatörlerin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin enerji sektöründe önemli bir değişim yaşadığını dile getiren Dönmez, en fazla varlık özelleştirilen sektörün enerji olduğunu kaydetti.

Dönmez, kamunun toplam elektrik kurulu gücünün yüzde 20'sini, üretimin ise yüzde 15'ini elinde bulundurduğunu ve kamuya ait küçük hidroelektrik santrallerinde özelleştirmelerin devam edeceğini ifade etti.

Bundan sonraki dönemde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payının yüzde 50'nin üzerinde seyredeceğini söyleyen Dönmez, "Elimizdeki doğal gaz varlıklarımız çok önemli ve onlara her zaman ihtiyacımız olacak ama artık ithal kaynağa dayalı bir tesis kurulmayacak." şeklinde konuştu.

Dönmez, Türkiye'nin artan kurulu gücüne bağlı olarak bölgedeki ülkelerle elektrik ticaretini de artırdığına işaret ederek, Türkiye yatırım yapan şirketlere "iç piyasa odaklı düşünmeyin" tavsiyesinde bulundu.

"YEKDEM ÇALIŞMALARI DA DEVAM EDİYOR"
Öte yandan, Türkiye'nin Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalelerine de devam edeceğini bildiren Dönmez, "Mini YEKA projeleri için önümüzdeki haftalarda ilana çıkarız. 2020'nin ilk çeyreğinde de ihaleleri yapmış oluruz." dedi.

Dönmez, ayrıca Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) hakkındaki düzenleme ve çalışmalarının da devam ettiğine değindi.

Çatı tipi güneş enerjisi santrallerinin kurulumunda artış olabileceğini aktaran Dönmez, "Bu projelerde artık geri dönüş süreleri 10 yılın altına düştü. Buna uygun iş ve finansman modellerinin de birlikte gelişebileceğini düşünüyorum. Bankalarla da görüşüyoruz. Burada büyük bir fırsat var." dedi.

Dönmez, Türkiye'nin doğal gazda arz güvenliğinde yaptığı çalışmalara ilişkin, Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama tesisinin kapasitesinin 5,5 milyar metreküpe kadar çıkacağını vurguladı.

Silivri'deki 2,8 milyar metreküp kapasiteli yer altı depolama tesisinde kapasite artış ihalesinin bugünlerde yenileneceğini dile getirerek, "Böylece, bu tesisin kapasitesi de yaklaşık 4,6 milyar metreküpe gelmiş olacak. Bununla birlikte BOTAŞ, yer altı depo kapasitesi olarak önümüzdeki 45 yıl içinde 10 milyar metreküpe ulaşmış olacak." diye konuştu.

Dönmez, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) payının hem dünyada hem de Türkiye'de giderek arttığını anımsattı.

Türkiye'nin bulunduğu konum itibarıyla avantajlı olduğunu dile getiren Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz de bu avantajı tüketicilerimizin lehine kullanmak için değerlendirmiş olduk. İki tane yüzer LNG depolama ve yeniden gazlaştırma terminali ekledik ve sisteme boru gazı dışında LNG giriş kapasitesini artırdık. Böyle bakıldığında, Türkiye'nin yıllık olarak neredeyse 30 milyar metreküplük LNG'yi gazlaştırma kapasitesi yakaladığını teknik olarak gördük. Bunun yaklaşık üçte birini kullanıyoruz. Bir taraftan da yıllık gaz tüketimimizin 50 milyar metreküp olduğunu dikkate aldığımızda, bu yatırımlarla tüketimin yarısını artık LNG yoluyla alabilir hale gelmişiz. Türkiye'yi tamamen boru gazına bağımlılıktan kurtarmış olduk. Geçmiş yıllarda yüzde 8090 seviyesinde olan boru gazı bağımlılığımızı, teknik olarak yüzde 50 seviyesine düşürdük."

.