Ankara kulisleri üst üste gelen son dakika haberleriyle çalkalanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı CHP, İYİ Parti ve HDP'yle gizliden gizliye görüşmeler yapan ve ve tüm bu yaptıkları geçtiğimiz günlerde birer birer ifşa olan Abdullah Gül ile Ali Babacan'ı yakından ilgilendiren bir istifa daha geldi. İstifa açıklamasında da Gül ve Babacan'a adeta verdi veriştirdi.

REŞİT AYDIN KİMDİR?
İstifanın altında imzası olan isim ise Abdullah Gül'ün uzun süredir danışmanlığını yapan Reşit Aydın. Aydın iseminin bir diğer önemi ise Milli Görüş geleneğinden olması ve uzun yıllar sırasıyla Refah Partisi, Fazilet Partisi ve AK Parti'de görev yapmış bir isim olması.

İSTİFA MEKTUBUNDA ÖNE ÇIKAN KISIMLAR
15 Temmuz sonrası döneme dikkat çeken Aydın "Aramızdaki görüş ayrılıkları, kendilerinin önderlik ettiği yeni siyasi oluşum sürecinde arttı. Özellikle 15 Temmuz sonrası FETÖ ve işbirlikçilerinin Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik saldırılarının siyasi partiler iltisaklıyla olduğunu müşahade ettim. Bu çirkinlikler ve hukuksuzluklara da her seferinde karşı çıktım." ifadelerini kullandı.

"BOĞAZİÇİ OLAYLARINDAN YENİ BİR GEZİ DENEMSİ BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLDU"
Gül ve Babacan'ın Boğaziçi Üniversitesi olaylarına destek vererek yeni bir Gezi denesi yaptıklarını belirten Reşit Aydın "Son olarak yeni bir "GEZİ" denemesi olarak sunulan , örgütlenen ve de ne yazık ki Abdullah Gül, Ali Babacan tarafından da desteklenen Boğaziçi Üniversitesi kalkışma eylemleri, bizim açımızdan bu ilişkiyi ürütülemez ve çekilmez hale getirdi." dedi.

"BASKILARA RAĞMEN TWEETLERİMİ SİLMEDİM SİLMEYECEĞİM"
Kendisine baskı yapıldığını belirten Gül'ün eski danışmanı "Şartsız ve koşulsuz Türkiye Cumhuriyeti devletinin yanında emrinde olduğumu, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik her türlü saldırının ve iftiranın karşısında açıkça duracağımı bil vesile belirtiyorum. Baskılara rağmen de tweetlerimi silmedim. Silemezdim. Silmeyeceğim..." ifadelerini kullandı.

Reşit Aydın'ın istifa metninin tamamı şu şekilde:

"Kamuoyuna Zaruri Açıklama

Milli Görüş geleneğinin içinde, Refah Partisi, Fazilet Partisi'nde görev aldıktan sonra AK Parti içerisinde İstanbul teşkilatlarında ve yerel yönetimlerde birdava adamı olarak vazifeler yaptım.

11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talebi üzerine, 2014 yılından başlayarak, bilabedel yaptığım danışmanlık görevini, bir süre önce 'fiilen' bitirmişti. Bu süre zarfında, Türkiye'nin yaşadığı bir çok siyasi, ekonomik ve sosyal kültürel vakalara 'hususi' manada da şahitlik ettim.

Ancak aramızdaki görüş ayrılıkları, kendilerinin önderlik ettiği yeni siyasi oluşum sürecinde arttı. Özellikle 15 Temmuz sonrası, FETÖ ve işbirlikçilerinin Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik saldırılarının siyasi partiler iltisaklığıyla olduğunu müşahade ettim. Bu çirkinlikler ve hukuksuzluklara da her seferinde karşı çıktı.

Son olarak Türkiye'ye karşı yeni bir 'GEZİ' denemesi olarak sunulan, örgütlenen ve de ne yazık ki Abdullah Gül, Ali Babacan tarafından da desteklenen Boğaziçi Üniversitesi kalkışma eylemleri bizim açımızdan bu ilişkiyi yürütülemez ve çekilemez hale getirdi.

HDP'nin kapatılmasına ilişkin davaya karşı geliştirilen ve ısrar edilen 'siyasi dil' ve HDP'ye destek açıklamaları da bardağı taşıran son damla olmuştur.

Kendi isteğimle ve kararımlaa bu nedenlerle; 11. Cumhurbakanı Abdullah Gül'ün danışmanlığı görevinden istifa ettiğimi ve de herhangi bir ilişiğim kalmadığı gereği hasıl olmuştur.

Şartsız ve koşulsuz Türkiye Cumhuriyeti devletinin yanında ve emrinde olduğumu, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik her türlü saldırının ve iftiranın karşısında açıkça duracağımı bil vesile belirtiyorum. Baskılara rağmen de tweetlerimi silmedim. Silemezdim. Silmeyeceğim...

Benim kararıma karşı yapılacak her türlü açıklamaya karşı hukuki haklarım saklı kalmak kaydıyla,

Kamuoyuna saygıyla bildiririm."