İngiltere'nİn Asya'ya yönelik sömürge planları tüm hızıyla devam ediyordu. İngilizler, Çin ve Hindistan'ı afyonla zehirleyip mallarını ele geçiriyordu. İngilizler'in önünü açtığı Yahudiler'in yükselişi de sürüyordu. Onlardan biri Silas Aaron Hardoon, asıl adıyla Salih Harun'du... Silas Aaron Hardoon, 1851'de Bağdat'ta fakir bir Yahudi ailenin çocuğu olarak doğdu.



Osmanlı İmparatorluğu'nu terk etti. Diğer Bağdat Yahudileri gibi Bombay'a servet aramak için göç etti. David Sassoon'un başkanlık ettiği Bağdatlı Yahudi Ticaret Topluluğu'nun kanatları altına girdi. Sassoon tarafından finanse edilen okulda okudu.



Ardından Sassoon ailesinin şirketlerinde iş buldu. Patronları onun olağanüstü iş zekâsını fark ettikten sonra, Çin pazarında deneyim kazanmak için Hong Kong'a gönderdi. Hardoon, ticari kurnazlığı sayesinde, D Sassoon, Sons&Co'nun emlak yatırımlarından sorumluydu. Adeta bütün binalarının 'kapıcısı' olarak görev yapıyordu. Aynı zamanda, kendi birikimlerini toprağa yatırdı ve sürekli olarak mülk satın aldı. Bu da ona diğer parsellerdeki yeniden yatırımlar için iyi kiralar kazandırdı. 1882'de Hardoon ilgisini pamuk piyasasına çevirdi. Sassoon&Co Hardoon için çalışırken tüm birikimlerini International Settlement'taki gayrimenkule yatırdı.

1911 yılına kadar afyon bağlantılı kazançlarını yükseltti. İlk amacı ise Şangay'ın gözde ticari caddesi Nanking Yolu'nda mülk edinmekti.
SONUÇ olarak, yol boyunca mülklerin fiyatları fırladı ve Hardoon'un Şangay'ın en zengin adamlarından biri olmasını sağladı. Hardoon, sadece Şangay'ın ana emlak kralı değil, aynı zamanda Çin sosyokültürel ortamıyla yakın ve samimi bağlar kuran yabancı tüccardı.



HARDOON, Şanghay'a gelişinden sonra, Çin ortamında dikkate değer ve aşamalı bir kültürler arası adaptasyon sürecinden geçti. Sonuç olarak, Çin davranış kalıplarını benimsedi ve giderek artan bir Çin yaşam tarzını kabul etti.



HARDOON 1931 yılında öldüğünde ise kişisel servetinin 650 milyon dolar olduğu tahmin ediliyordu, bu da şu anki dolar olarak yaklaşık 15 milyar dolara eşitti.

MİIRAS SAVAŞI
HARDOON'un ölümünden sonra müthiş bir miras davası başladı. Yahudi işadamının evlatlık çocukları ile Iraklı aile üyeleri, mirası paylaşmak için savaştı. Bu dava tam 16 yıl sürdü. Hatta bu Şanghay tarihinin en ünlü miras davası olarak adlandırılır. Liza'nın ailesi ile Hardoon'un Iraklı akrabaları arasındaki dava İngiliz Çin Yüksek Mahkemesi'nde görüldü. Dava 1937'de eşi Liza'nın lehine bir kararla sonuçlandı. Hardoonlar'ın evlatlık çocukları arasındaki anlaşmazlık bundan sonra patlak verdi. Dava, 1946'da çocuklar arasında varılan bir anlaşmayla sona erdi.

EŞİ BULUNMAZ DESTEK!
HARDOON, Luo Jialing ile evlendi. Doğuştan gelen bir zekayı oldukça manipülatif bir kişilikle birleştiren Luo Jialing, kocası üzerinde güçlü bir etki yarattı. Adeta onun geleceğini şekillendiren ilişkiler kurmasını sağladı. Budist keşiş Huang Zongyang (18651921) ile tanıştırdı. Ayrıca kocasının Qing Hanedanı (16441911) ile de yakın bağlantılar kurmasına yardım etti.

PARANIN YOLU!
Çin'deki arazi patlaması Hardoon'a büyük servet kazandırıyordu. Özellikle Şangay'ın "Beşinci Cadde"si olarak bilinen Nanking Yolu üzerindeki mülklere yaptığı zekice yatırımlar, Hardoon'u ülkenin en zengini yaptı. Silas Hardoon, orijinal Nanking Yolu'nun inşasını ve inşasını finanse eden adamdı. Bu, günümüzde görülebilen, ayakta duran artdeco tarzı yapıların bulunduğu bölümdür. Aynı zamanda bugün Çin Sanayi ve Ticaret Bankası'nın bir şubesi olan bir bankaya ev sahipliği yapmaktadır. İngiliz mağazası Hall & Holtz'un eski yerinde bulunan bu sade bina, Hardoon mülkleri arasındaki birkaç modern yapıdan biriydi.