Önce tahliye kararı verilen ardından tekrar tutuklanan Balyoz hakimi Ömer Diken'in kumpaslardaki rolünü, Balyoz'un hedefi olmuş komutanlar anlattı: Kumpasın en önemli militanı. Asıl suçu vatana ihanet. Allah'tan gaflet anında müdahale edebilecek bilinçte hakim ve savcılarımız var!

Hikmet Çiçek

FETÖ’nün Balyoz kumpasında eski İstanbul 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak görev alan Ömer Diken hakkında, İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi dün öğle saatlerinde tahliye kararı vermişti. FETÖ'nün en büyük kumpaslarından birine imza atan Diken hakkında verilen bu karar, büyük tepki çekti. Savcılığın itirazı üzerine ise İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi Ömer Diken'in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Diken’in sevinci kısa sürdü.

TSK’yı hedef alan Balyoz operasyonuyla yüzlerce yurtsever komutan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Silivri’de başlayan sözde yargılamada Ömer Diken, Mahkeme Başkanı olarak görev almıştı. Davanın 14. duruşmasında 163 subay hakkında daha tutuklama kararı verilmişti. Diken savunmasında, Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Balyoz, Ergenekon da sapına kadar vardı" sözlerini kullanmıştı.

Diken ile ilgili gelişmeleri, Balyoz tertibinde tutuklu olarak yargılanan askerlere sorduk...

E. ORGENERAL ÇETİN DOĞAN: İŞLEDİKLERİ SUÇ VATANA İHANET

Balyoz tertibinin hedef aldığı en önemli isimlerden emekli Orgeneral Çetin Doğan, kumpasın dağılmasının ardından özgürlüğüne kavuştu. Ancak bu kez de FETÖ'cülerin başlattığı 28 Şubat davasında müebbet hapse mahkum edildi.

Doğan, 1995 97 arasında Genelkurmay Harekat Başkanlığı ve 28 Şubat sürecinde Batı Çalışma Grubu Başkanlığı yaptı. 19992001 arasında Ege Ordu Komutanlığı, 20012003 arasında Birinci Ordu Komutanlığı görevini yaptı. 2003 Ağustos’unda da emekli oldu, Bodrum’a yerleşti. 7 yıl sonra; 20 Ocak 2010 tarihinde Taraf gazetesinde yayınlanan ve Balyoz planı olduğu iddia edilen yalan “haberle” hayatı değişti. Gazete planın bir darbe planı olduğunu iddia etti.

Taraf, 1. Ordu Komutanı iken Balyoz Darbe planını Doğan’ın hazırladığını iddia etti. Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet savcıları 22 Şubat 2010 günü aralarında Çetin Doğan‘ın da bulunduğu 49 askeri gözaltına aldı. Bu planla ilgili açılan kumpasta tutuklu olarak 1 numaralı sanık olarak yargılandı. 21 Eylül 2012 tarihinde Balyoz davası karara bağlandı. Dava sonucunda hakkında ağırlaştırılmış müebbet sebebiyle verilen ceza ağırlaştırılmış müebbetten 20 yıla çevrildi.

KUMPASIN AKTİF TAŞERONU

Orgeneral Çetin Doğan, Ömer Diken’in önce tahliye edilip sonra yeniden tutuklanmasını şöyle değerlendirdi:

“Türk Ulusu, 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken’in adını, Balyoz Davasına ilişkin duruşmaların başlamasından hemen önce ‘Özel Yetkili’ Mahkeme Başkanı olarak atanmasıyla ilk defa duymuştur.

Ömer Diken TSK’lerine kurulan kumpasın aktif taşeronluğunu üstlenmiş, FETÖ’nün hizmetinde olarak başta Türk Deniz Kuvvetleri olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bütün unsurlarının varlık ve etkinliğine darbe indirilmesini sağlamıştır. Sayesinde ‘adalet mülkün temeli’ olmaktan çıkmış, zulmün aracı olmuştur.

Halen İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın maalesef TSK'ya kurulan kumpasla doğrudan bir ilişkisi bulunmamaktadır. Ömer Diken silahlı terör örgütüne üye olmaktan suçlanmaktadır. Aradan bunca zaman geçmesine rağmen Balyoz davasını kurgulayan ve kurguyu hayata geçirenler hakkında bir dava henüz açılmamıştır. Oysa Balyoz davası ile ülkemiz güvenliği ile ilgili çok gizli planlar açığa çıkmış, yabancı ülkelerin eline geçmiş, TSK’nın en seçkin subay, general ve amiralleri tasfiye edilmiştir. İşlenen suç ‘silahlı bir terör örgütüne üye olma’ keyfiyetinin ötesinde, düpedüz ‘Vatana İhanet’ suçudur.

ORDU’YA KUMPASIN HESABI SORULMALI

Adı geçen kişi hakkında 16. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği ‘tahliye kararının’ İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin bozma gerekçesini bilmiyorum. Bu aşamada yapılması gereken dönemin 10. Ağır Ceza Mahkemesi ve onunla işbirliğinde bulananlarca işlenen vatana ihanet suçunun gündeme getirilerek, ‘Milli Orduya Kurulan Kumpasın’ hesabının görülme sürecine biran önce başlatılmasıdır. Bu isteğimin kişisel bir öç alma isteği ile hiçbir ilişkisi yoktur. Balyoz Davası ile kurulan kumpasla kişisel mağduriyetlerin çok ötesinde ülkemizin güvenliğine verilen zararın hesabı mutlaka sorulmalıdır.”

E. TÜMGENERAL AHMET YAVUZ: ORGANİZE BİR OPERASYON DEĞİL

Reklamdan sonra devam ediyor 

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Balyoz’dan 3.5 yıl tutuklu kaldı. AYM’nin 2014’te verdiği yeniden yargılama kararıyla özgürlüğüne kavuştu. 2015’te beraat etti. Yavuz, 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gece dışarı çıkarak askerleri kışlaya geri dönmeye ikna etmişti. Yavuz, “Bunlar daha önce bizi tutuklamak için o sahte darbe planlarını yaptılar, tertipler düzenlediler, güç aldılar. Kendi yapacakları darbenin planını yapmışlar aslında. Bizi tasfiye ettirdiler, kendilerine bir darbe ortamı yarattılar ve gerçek darbeye de kendileri yeltendiler” demişti.

ÜST MAHKEMENİN MÜDAHALESİ SEVİNDİRİCİ

Tümgeneral Yavuz, Ömer Diken olayını şöyle değerlendirdi:

“Ömer Diken’in tahliyesinin adeta 15 Temmuz’un yıl dönümüne denk gelmesi düşündürücüdür. Zira Diken 15 Temmuz’a giden sürecin taşlarını döşeyen en önemli figürlerden birisidir. Balyoz başta olmak üzere isimli davalar yüzünden FETÖ, TSK içerisinde alanını büyütmüş, kendisiyle mücadele kapasitesine sahip bir kadro tasfiye edilmiştir.

Diken’i tahliye eden mahkemenin kararının üst mahkemece iptali sevindiricidir. Bu durum, organik bir temize çıkarma operasyonuyla karşı karşıya olmadığımızı göstermektedir.

Bu sözde hakim ve savcılar için eğer isimli davalardaki hukuk dışı tutumlarından dolayı bir an önce davalar açılmaz ve yargılanmaları sağlanmazsa buna benzer durumları yaşama ihtimali her zaman olacaktır. Bu davalar bir gün bile gecikmeden açılmalı ve bu adamların örgüt mensubu oldukları tescillenmeli başka delil aramaya ihtiyaç duyulmamalıdır.”

AHMET ZEKİ ÜÇOK: ZEKERİYA ÖZ İLE BİRLİKTE EN ÖNEMLİ MİLİTAN

Eski Hava Kuvvetleri Savcısı Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok, 2009 yılında Balyoz tertibinden tutuklandı. Ahmet Zeki Üçok, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki Fetullahçı yapılanma hakkında ilk araştırma yapan isimdi. Balyoz tertibi kapsamında açılan davada tutuklu olarak, ikinci iddianamede (Oraj Harekat Planı) 4 numaralı sanık olarak yargılandı ve hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Ancak darbeye eksik teşebbüs sebebiyle verilen ceza ağırlaştırılmış müebbetten 16 yıla düşürüldü.

Yaptığı soruşturmalardan sonuç alamadığı gibi, hakkında "TSK'nın manevi şahsına hakaretten" soruşturmalar açıldı.

Üçok, Ömer Diken’in kumpaslardaki rolünü şöyle anlatıyor:

“Ömer Diken, FETÖ'nün yargı ayağının Zekeriya Öz ile birlikte en önemli militanıdır. Balyoz davası için özel olarak görevlendirilmiş ve bu görevini en alçak biçimde yerine getirerek yüzlerce masum insanı yıllarca hapiste tutmuş, tüm evrensel hukuk kurallarını yok sayarak onlarca yıl mahkumiyet kararları vermiştir.

FETÖ HÂLÂ TAM ANLAŞILAMADI

Balyoz kumpasının en önemli militanı olan Ömer Diken ne yazık ki yaptığı bu hukuksuzluklar nedeniyle değil de 15 Temmuz sonrası FETÖ üyesi olmak suçlaması ile tutuklanmıştır. İzmir 16. ACM görülen dava sırasında duruşma savcısının talebi ile tahliyesine karar verilmiş olması, bende FETÖ'nün ne olduğunun halen anlaşılamadığı kanaatini oluşturmuştur.

ALLAH'TAN MÜDAHALE EDECEK HAKİM VE SAVCILARIMIZ VAR

Özellikle savcı ve hakimlerin bu suç örgütünün yargı ayağının en acımasız en iflah olmaz militanı hakkında tahliye kararı vermiş olması tam bir hayal kırıklığıdır.

Allah'tan yargımız içerisinde gaflet anında müdahele edebilecek bilinçte olan hakim ve savcılarımız var ki, bu yanlıştan dönülmüştür. Umarım FETÖ'ne moral motivasyon sağlayan bu tür kararlar verilmez.”