Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, askerî harekatlarına ilişkin KKTC’yi örnek verdi. Lavrov, 'Kuzeyde KKTC tek taraflı olarak ilan edildi. Kimse diyalogun parçası olduklarını inkâr etmiyor.' dedi

KAAN ARSLAN

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya’nın başlattığı askeri harekata ilişkin yaptığı açıklamada Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti’ne atıfta bulundu. Lavrov’un açıklamasında KKTC için “sözde” ifadesini kullanmaması dikkat çekti. KKTC’yi “sözde” ifadesi olmadan ilk kez Rusya Devlet Başkanı Putin dile getirmişti. Lavrov’un açıklamasını Türkiye ve KKTC’nin önde gelen devlet adamlarına sorduk. KKTC Cumhurbaşkanı Danışmanı Hüseyin Macit Yusuf, Türkiye’nin NATO tarafından tehdit edildiğini belirterek dostlarıyla ilişkisini ilerletmesi gerektiğini söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 22 Şubat’ta Rossiya 1 televizyonunda konuştu. Donetsk ve Lugansk’ı anlatırken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni örnek gösterdi. Lavrov’un KKTC’ye atıf yaparken “sözde” dememesi de dikkat çekti. Lavrov açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Birleşmiş Milletler'in şu veya bu şekilde ele aldığı diğer herhangi bir ihtilafta (Minsk anlaşmaları BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanmıştır ve ilgili kararda Kiev, Donetsk ve Lugansk'ın ihtilafın tarafları olduğu açıkça belirtilmektedir), Batı, doğrudan diyaloga giren ülkelerin ilkesini reddetmez. Kıbrıs'a bakın. Kuzeyde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tek taraflı olarak ilan edildi. BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymayı reddediyor, ancak kimse Kuzey Kıbrıs temsilcilerinin diyaloğun bir parçası olma hakkını inkâr etmiyor.”

RUMLARDAN LAVROV’A TEPKİ

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Hükümet Sözcüsü Marios Pelekanos, Lavrov’un açıklamasına tepki göstererek “talihsiz bir açıklama” değerlendirmesinde bulundu. Pelekanos, Rum hükümetinin bu konuşmaya ilişkin tepkisini diplomatik yollarla göstereceğini de ifade etti. Rumların rahatsızlığı, Güney Kıbrıs’ta yayın yapan Knews Kathimerini, Cypruz Mail, Alithia gazetelerine de yansıdı. Fileleftheros Rum hükümetinin konuyu daha fazla büyütmek istemediği yorumunda bulundu.

‘CEPHE BÜTÜNLEŞTİRİLMELİ KKTC TANITILMALI’

Eski TBMM Başkanvekili, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan, Türkiye’nin bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini söyleyerek KKTC’nin tanıtılması çağrısında bulundu. Korkmazcan şunları kaydetti:

“Uluslararası çatışmaların yoğunlaştığı dönemlerde olayları stratejik bakış açısıyla değerlendirmek Türk devlet geleneğinin temel ilkesidir.

“Küresel değişim sürecinin ağır sancılarla yürüdüğü bir dönemdeyiz. Her adımımızı Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasını gözeten bir konumdan başlatmak zorundayız.

“Çünkü ülkemiz Varşova Paktı’nın dağılmasından sonra ABD emperyalizminin açık ve öncelikli tehdidi altındadır. Artık NATO, ABD emperyalizminin yayılma platformuna dönüşmüş durumdadır.

“NATO Türkiye’yi kuşatmaya çalışıyor, dolayısıyla en büyük tehdittir. Sergey Lavrov’un açıklaması Türkiye için de bir fırsattır. ABD ve NATO’nun kuşatma planına karşı harekat başlatan Rusya’nın KKTC’ye atıfta bulunması, KKTC’nin tanıtılması için Türkiye’ye bir anlamda sorumluluk da yüklemektedir. Türkiye kendi güvenliği için NATO’ya karşı bütünlüklü bir cephede mücadele etmeli. KKTC tanıtılmalıdır. Bu bağlamda Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in Türkiye, Rusya ve Azerbaycan’ın üçlü ittifakını resmileştirme önerisi de önemlidir. Lavrov’un açıklamasını gündeme getiren Volkan gazetesinin haberi çok değerlidir. Buradan bir çağrı yapmış olalım. Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar zaten KKTC’yi tanıtma politikasını gündeminde tutuyor. Tüm KKTC kamuoyu da bu fırsatı iyi değerlendirmelidir.”

‘HAREKATI 1974’E BENZETTİLER’

Rauf Denktaş’ın Gezici Büyükelçisi, KKTC Cumhurbaşkanı Danışmanı Hüseyin Macit Yusuf, Rusya’nın askeri harekatını 1974 Kıbrıs Barış Harekatına benzettiğini dile getirerek şöyle konuştu:

“Lavrov beyanatında KKTC’yi örnek gösterdi. Birleşmiş Milletler’de Kıbrıs sorununu görüşüyorsunuz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de bütün dünya ayrılıkçı olarak görüyor. Ama Donbass bölgesindeki tanıdığımız ülkelerle görüşmek istemiyorsunuz, bu ne biçim ikilemdir diyor. Bu örneği gösterirken KKTC’ye sözde sıfatını koymadan atıfta bulunması bizim için önemli. Lavrov hiçbir zaman açıkça Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kullanmamıştı. Bu bir mesaj olabilir. Dengeler çok çabuk değişiyor. Kıbrıs Rum Kesimi de Rusya’nın Ukrayna operasyonuna karşı Avrupa Birliği ile birlikte hareket ediyor. Rusya’nın Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınması için de oy kullandı. Daha evvel de Putin KKTC’ye atıfta bulunmuştu. Bunlar çok olumludur. Rus yetkililerin bu süreçteki açıklamalarını çok dikkatli takip etmeliyiz. Putin müdahale etmeden evvel basın toplantısında bu harekattan ‘barış harekatı’ olarak bahsetti. Barış harekatı deyince akla 1974 Kıbrıs Barış Harekatı gelir. Türkiye’nin bu harekatı garantörlük anlaşmasına dayanıyordu. Rusya da harekattan bir gece önce Donetsk ve Lugansk ile bazı anlaşmalar imzaladı. Ukrayna harekatı da KKTC konusundaki tezleri de çürütecektir. Türkiye’nin etrafını saran devletler bellidir, NATO güçleridir. Hedefte Türkiye vardır. Dost kim düşman kim belli. Artık Amerika dedi diye Türkiye’nin dostlarıyla arasını bozmaması lazım.”

‘RUSYA AZERBAYCAN’DAN SONRA TANIYABİLİR’

KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı Prof. Dr. Ata Atun, Türkiye’nin Donetsk ve Lugansk konusunda Rusya’yla konuşması durumunda Rusya’nın da KKTC’yi tanıyabileceğini ifade etti. Atun şunları belirtti:

“Lavrov inanılmaz deneyimli bir dışişleri bakanı. Lavrov’un dilinin sürçmesi mümkün değil. Bilinçli konuşan biri. Putin’e danışıp, fikir birliği ile konuşan biri. Söyledikleri tesadüf değil. Öte yandan Rusya, Ukrayna harekatını Kıbrıs harekatına benzetmeye çalıştı. Türkiye’nin Kıbrıs’ta garantör olması gibi Rusya da bir gece önce Donetsk ve Lugansk’la garanti anlaşması imzaladı, ertesi sabah da harekete geçti. Türkiye de garantörlük haklarını kullanarak Kıbrıs Harekatını düzenledi. Hiç kimse de bir şey diyemedi. Kınama veya protesto yapılamadı. Sonra barış görüşmeleri yapıldı. Türkiye bence bu durumu KKTC için bir kazanıma dönüştürme çabası içerisinde. Türkiye muhtemelen Donetsk ve Lugansk’la ilgili Rusya’yla oturup konuşacak, Rusya KKTC’yle ilişkilerini Azerbaycan’dan başlayarak değiştirecek. Rusya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi olduğu için birebir bunu yapmayabilir ama KKTC’nin statüsünün yükseltilmesi konusunda Azerbaycan’dan sonra gelebilir.”

Aydınlık