RECEP ERÇİN / ANTALYA

Antalya'da düzenlenen ve detaylarını dünkü haberimizde sizlerle paylaştığımız Leather&Fur Fashion Fuarı'da Türkiye Deri Konfeksiyon Derneği (TDKD) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Gözmen ve İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca ile sohbet ettik. Başkanlar ile hem sektörün sorunlarını ve gelişmeleri hem de genel ihracat ve sanayideki durumu ele aldık. Fuara katılan her on kişinden ziyaretçiden 7'sinin Rus olmasından kaynaklı bu pazardaki durumu sorduğumuzda Gözmen şunları anlattı: “Uçak krizi öncesi 350400 milyon dolar olan ihracat tutarları bu sene 250 milyon dolar olacak. Ama o dönem bavul ticareti ve turizm yörelerindeki satışlar 2.5 milyar dolardı. O da bu sıra bir milyar dolar. Bunun yüzde 70'i Rusya'dan. Bu konsept tamamen Rus müşterilere hitap ediyor. Diğer ülkelere yapılan dış satım ile Rusya farklı. Ruslar gelip malı yerinde görmek istiyor. Ruslar, ticareti geliştirmek istiyorlar. Sadece deri de değil. Ruslar enerjide olduğu gibi ticari üssünü de Türkiye'ye kaydırmak istiyor.”

Gürkan Gözmen

'GERİ DÖNÜŞÜM TESİSİYİZ'

Gözmen emtia fiyatları kaynaklı olarak ihraç ürünlerine yüzde 20 artış yaptıklarını da belirtti. Hedeflerinin “ülkeye gelen her beş turistten birine deri ceket giydirmek” olduğunu ifade eden Gözmen, “İç pazardaki satış da yüzde 80 yabancılara. Kapasiteler dolu olduğu için dönemsel gelen talepler yüzünden iç pazara ağırlık veremiyoruz. Deride kullanım hatası olmazsa 10 sene rahat giyilir. Babadan dededen deri ceketler vardır evlerde. Ama deri ceket yağmurluk değildir. Şık ve güzel günlerde giyilir. Savaş sonrası Rusya'ya satışlar yarı yarıya düştü. Bizim ürün en çabuk vazgeçilen olduğu için böyle. Sanayi ürünlerinde ve Avrupa'dan alamadığı ürünlerde ihtiyaç var ama bizim ürün sürekli ulaşabildiği için zaten ilave bir talep olmuyor. Bir noktayı da belirtmekte fayda var; bizim ürünlerimiz vahşi hayvan kürkü değil koyun postu. Bu anlamda sürdürülebilirlik ve geri dönüşüme hizmet eden bir sektörüz. Dünyanın en büyük atık geri dönüşüm tesisi gibi düşünebiliriz bizim atölyelerimizi, tesislerimizi; kolajenlerin jelatinlerin yapıldığı bir sektör. Bizde helal kesim var ve domuz da yok o yüzden Körfez'den de deri mamullerine talep var.”

Eylül ayı sonunda Vatan Partisi ve Rusya Federasyonu Moskova Hükümeti yetkileri İstanbul'da çok sayıda iş insanının katıldığı “Altın Fırsatlar” toplantısının düzenlemişti. Toplantıda iki ülkenin iktisadi ilişkilerinin artırılması yönünde mutabık kalınmıştı.

'BU KURLAR İTHALAT PATLAMASINA YOL AÇAR'

İDMİB Başkanı Karaca'ya ise genel ihracatı ve sanayideki durumu sorduğumuzda açıkçası döviz fiyatlarından biraz dert yandı. “Yılın başından beri endişe içerisindeydik. Aşırı bir kapasite doluluğu vardı. Hedefleri açıkladığımızda yüzde 30 bir artış vardı. Şu sıra yüzde 18'lere kadar düştü. Ocak ve haziran arasında o kadar iş vardı ki düzelir diyorduk.” diyen Karaca, “Bugün sorun yabancı paranın düşüklüğü (TL reel anlamda değerli). İhracatçı döviz kurunda artış istiyorum dediğinde; kimse memlekette enflasyon istemez ama varsa enflasyon, döviz kurunun da o oranda artması lazım. TL artacak, döviz sabit kalacak bir de asgari ücret artacak. Keşke asgari ücret on bin lira olsa ama! Deri konfeksiyonda maliyette işçi artı enerji yüzde 50. İhracat uzun soluklu bir şeydir. Şu anda 68 ay önce aldığımız siparişlerin teslimi yapılıyor. Bu kurlar böyle devam ederse aldığımız siparişler bıçak gibi kesilebilir. Bu kurlarla ihracat yapılamaz hale geldi. Bu kurlar ithalat patlamasına yol açacaktır.” ifadelerini kullandı.

Güven Karaca

TÜRKİYE DOĞRUDAN YATIRIM ÜSSÜ OLACAK

Ocak 2022'de bütün işletmeler işçi ve yatırım yeri ararken sonbaharla birlikte durumun değiştiğini anlatan İDMİB Başkanı Karaca, “Baktık ki bu maliyetlerle Avrupalı'ya yüzde 40 zam yapmamız lazım, müşteri kaçtı gitti. Maliyet artışları lojistiğin üzerine geçerse bizim avantajımız ortadan kalkıyor. Bulgaristan'da mesela girdi de çıktı da avro, onda yüzde 10 arttı ben de daha çok arttı.” dedi. Artık müşterinin lojistik sorunu çözülmüş pazarların ürünlerini tercih ettiğini vurgulayan Karaca, “Biz Rusya'da neden başarılıyız. Bir ceket de istese, üç ceket de istese malı evine kadar görütüyoruz. Bugün giyim sektöründeki PVH grubu Türkiye'de saraciye tesisi kurmak istiyor. Neden Türkiye diye sorduğumuzda artık Asya için Asya'da Avrupa için Türkiye'de üretim dönemi.” bilgisini verdi. Buna göre Kovid sonrası dönemde yerinden ve yakından üretim eğilimi sayesinde Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırımların sayısı artacak. Karaca, PVH dışında da yatırımların olacağını müjdeledi. Karaca ayrıca, “Pazarları yıllar içerisinde çeşitlendirdik. Rusya bizim ana pazarımız oraya yatırıma devam edeceğiz ama çeşitlendirmeye de devam edeceğiz. Ben üç yıl önce sektör için OSB kuracağım desem gülerlerdi. Şimdi bunu söylüyoruz. Atölyeden fabrikaya geçiş sürecindeyiz.” dedi.

ON AYDA RUS ORTAKLI BİN ŞİRKET KURULDU

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerne göre yılın ilk on ayında Türkiye'de binden fazla Rus ortaklı şirket kuruldu. Bu şirketlerin 107'si anonim, 901'i ise limited şirket olarak kayıtlarda yer aldı. Bu şirketlerin toplam sermayesi 605.8 milyon lira olurken, Rusların sermayedeki payları 444.5 milyon lira olarak hesaplandı.Aydınlık