Avrupa Birliği (AB) ve Sovyetler Birliği (SB) kıyaslanabilir mi? Putin OTon (Orijinal Ton) programında, SB ile AB’nin günümüzdeki durumunu kıyasladı. Rusya kaynaklı haberlere ağırlık veren “ANTİSPİEGEL” internet haber sitesi, Putin’in konuşmasını yayınladı.

ALİ MERCAN / FRANKFURT

ANTİSPİEGEL Avrupa medyasının amiral gemisi der Spiegel’e karşı Thomas Röper tarafından politik, ekonomi ve medya alanlarında eleştirel ve dürüstdoğru habercilik amacıyla yayın yapıyor.

Putin, SB ile AB arasındaki benzerlikleri ve farkları değerlendirdiği konuşmasında Rusya ve AB’nin ekonomi, ticaret ve savunma alanlarındaki ortaklığının altını çizdi. Putin ayrıca bütün Avrupalıların, Rusya’nın bir tehdit oluşturmadığını, başka ülkelere müdahale etmeyeceğini bildiklerini belirtti. Rus tehdidi uydurmasının Birleşik Devletler tarafından, AB’den ‘koruyuculuk’ bahanesiyle para ve çıkar sağlamak için uydurulduğunu söyledi. Putin, Çin’deki karma ekonomiyi çok yakından izliyoruz, dedi.

‘SB EKONOMİK YANLIŞLAR NEDENİYLE DAĞILDI’

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus yatırımcıların düzenlediği “Rusya’nın çağrısı” konferansında konuştu. Putin’in SB ile AB’yi kıyaslaması ilginçti. Putin’in ABABD ilişkileri analizine de herkes kulak kesildi.

Putin’e sorulan bir soru şöyleydi: SB ile AB arasında paralellikler kurulabilir mi? Farklı kültür ve dillerden olan, tek bayrak altında yaşayan, tek para birimi olan, merkezi yönetim ve üye devletler arasında sürtüşmeler olur. AB Merkez Bankası parayı bulup buluşturuyor, suni yöntemlerle birlik ve askeri varlık yaratmaya çalışıyor, SB’de olduğu gibi. Brexit, 1988’de Baltık ülkelerindeki milliyetçi ayaklanmalarla SB’nin yıkılmasını hatırlattı. Size göre AB ve SB nedir?

Vladimir Putin’in bu kapsamlı soruya verdiği yanıtı özetleyerek sunuyoruz. Ara başlıklar bize ait.

‘SB’NİN DAĞILMASI EKONOMİ KAYNAKLI’

“SB’nin dağılmasının Baltık ülkelerindeki milliyetçi akımların yükselmesiyle bir ilgisi yoktur. Gerçek sebep daha çok SB’nin, sosyal sistemin yıkılmasına da yol açan verimsiz ekonomi politikasında yatıyor. Bu politikanın devamı politik alanı içine almıştır.

“Çin Halk Cumhuriyeti ise merkezi, planlı ekonomi ile pazar ekonomisinin yarattığı olanakları en iyi şekilde değerlendirmektedir. Orada ne olduğunu çok dikkatle inceliyoruz. Çinli meslektaşımız sanırım şunu onaylayacaktır: Ulusal ve yerel planda devlet planı varsa, bunların denetimi için bir çaba da vardır. Çin’deki karma ekonomiyi dikkatle inceliyoruz.

‘PARA AKIŞI OLMAZSA...’

“AB’ye gelince, SB ile bazı paralellikler var. Bazı AB ülkeleri çok etnikli yapıya sahipler. SB bu alandaki benzerliğe rağmen kuvvetli merkezi bir devletti. Oysa AB böyle bir yapıya sahip değil. Daha Birinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa Devletlerinin birliği sorunu tartışıldı ama gerçekleştirilemedi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra madenciler birliği kuruldu ve şimdi de AB var.

“Ama AB’de hemen çatışmalar çıktı. Örneğin İngiliz mükelleflerin ödedikleri vergilerin önemli bir kısmının, henüz gelişmemiş olanların ceplerine akmasına seve seve razı olduklarını sanmıyorum. Burada birkaç düzine milyardan söz ediyoruz. AP’nin aldığı kararlar her devletin hoşuna gitmiyor.

“Bunun yanında bazı doğu Avrupa ülkeleri 2028 yılına kadar, AB ortak bütçesinden destek almayacak kadar gelişme seviyesine ulaşmış olacaklar. Destek yerine Birleşik Krallığın yaptığı gibi katkı sunmak zorunda kalacaklar. Bu noktadan sonra Büyük Britanya gibi düşüncelere kapılmayacakları konusunda emin değilim.

‘AB DEVAM ETMELİDİR’

“AB devam etmelidir. Buna çok ilgi duyuyoruz. Biz, Rusya, hesabını bilen, anlayışlı ortaklarla çalışmak istiyoruz. Oradaki çelişmeleri kaygı ile izliyoruz. Döviz rezervlerimizin büyük bir kısmı Avro. Çeşitli yaptırımlar nedeniyle ticaret hacmimiz 450 milyardan 300 milyara düştü. Buna rağmen ticaretimiz gelişmeye devam ediyor ve AB bizim en büyük ticaret ve ekonomi ortağımız. Bu nedenle durumun devam etmesine ilgi duyuyoruz. Durumu yakından izliyor ve orada neler olduğunu anlamaya çalışıyoruz.

“AB ve SB kıyaslanabilir mi sorusuna gelince: Bence hayır. Bu biraz farklı. Bazı paralellikler olabilir.

Bilmiyorum, AB bugünkü yapısını yaşatabilir mi? AB hükümet ve devlet başkanları bu soru üzerine düşünmelidirler. Üye ülkeleri bir arada tutmak için çeşitli senaryolar var. Başarılı olabilirler mi? Bilmiyorum. Ama biz başarılı olmalarını diliyoruz.”

‘AB SAVUNMA SANAYİSİNİ GELİŞTİRMEK ZORUNDA’

“Çok önemli bir açı daha var: Güvenlik. Son derece önemli bir unsur. Birleşik Devletler şimdiye kadar hep şunu söyledi: ‘Biz Sovyet tehdidine karşı sizi koruyoruz. Ve bu korumanın bedelini ödemek zorundasınız.’ Bugün Ukrayna, Kırım ve Donetsk sorunlarına rağmen bu mekanizma artık eskisi gibi yürümüyor. Herkes kabul ediyor ki Rusya kimseye saldırmak istemiyor. “Rus tehdidi açıkçası bir uydurma. Rusya’ya karşı mücadelede koruyucu rolüne soyunup para ve çıkar sağlamak isteyenlerin uydurmasıdır. Bunlar zamanla sınırlı konulardır ve AB’nin liderleri ve yönlendirici ülkeleri için, kesin hatlarıyla açık konulardır.

“Birleşik Devletler, bu durumdan dolayı, NATO içindeki müttefiklerine karşı ilişkilerinin kalitesini düzeltmek için adım atmak zorundadır. ‘Şimdilik sizi koruyoruz, bunun bedelini ödeyin’ demekten vazgeçmeli. Neden ödemek zorundalar? ABD silah sanayisini desteklemek ve Amerika’da yeni işyerleri açmak için. Oysa AB kendi savunma sanayisini geliştirmek zorundadır. Şu anda konuştukları konular bunun üzerinedir. Bu nedenle, gençler, burada dikkatli olun.”

Aydınlık