Geçtiğimiz haftalarda dolar konusunda, 'Yine söylüyorum, dolar güvenli bir liman değil artık. Hatta bir liman biledeğil! Sakın geminizi liman diye orada tutmayın çünkü üzülürsünüz' uyarısı yapan ekonomist Kaan Sarıaydın'dan önemli bir açıklama geldi.

İşte Kaan Sarıaydın'ın Mavigazetem.com'da yer alan 'Ekonomik Kurtuluş Savaşı İçin Yol Haritası' başlıklı yazısı:

Kadim Türk devleti tüm gafillere ve hainlere öyle bir yumruk vurdu ki bunu tarih boyunca unutamayacaklar. Herkes o hainlerin suratlarının ifadelerini ekranlarda canlı izleyebildi. Ah ne kadar vatan haini varmış aramızda… Bir Türk kendi para biriminin güçlenmesinden sevinmiyorsa, hele kurda bir de böyle anlamsız köpükleşmiş bir fiyat oluşumu varken, o bir haindir! Üstelik küreselcinin dikte ettiği akademik müfredatı esas görüp bilmişlik taslayan ve ekonomist diye geçinenlerin bir an önce değişen çağdaş ekonomi kurallarını öğrenmelerini tavsiye ediyorum. Vatandaşın aklını karıştıran ekranlarda eksik olmayan medya maymununa dönmüş “herbokoloklar” sürekli algı ajanı olarak güzel milletimizin kafalarını karıştırmayla meşgul. Kendi alanı dışında cahilce bilmişlik taslayan akademisyenler dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş ama ne kerametse bizim televizyon programlarında hukukçu, sağlıkçı, sosyolog vb dolar yorumu yapmayı, bırakın TL şiddetli şekilde değer kazandığında ekranlarda şaşkınlıktan öfke patlamasına kadar çeşitli çirkef tepkilerle TL güçlenmesinden rahatsızlıklarını ifade ediyorlar. Evet o hain, gözleri dönmüş, vatan ve millet sevgisi yoksunlarına sesleniyorum: “İster beğenin ister beğenmeyin güçlü bir Türkiye’ye alışın!”

O ekonomist titresene sahip olan, küreselci insanlık düşmanlarına hizmet etmekten başka görev üstlenmemiş ve zamanı geçmiş iktisadi teorilere takılı kalarak güzel insanlarımızı saçma sapan ve artık geçerliğini yitirmiş teorilerle medyada dolaşıp kaygıya sokmaktan başka bir işe yaramadıklarını anlamalarının zamanı geldi de geçti bile. Artık sizlere üniversitelerde öğretilen eski iktisadi kuralları geçerliliğini kaybediyor. Birçok ekonomist diye geçinenlerin anlamadığı, yaşadığımız değer sayım yani paradigma değişimi. Türkiye bu değişimin kalbinde yer alıyor ve bunu anlamayan ama özellikle itinayla kabul etmek istemeyen gafil ve hain ekonomistler küreselcinin menfatına hizmet eden onların belirlediği iktisadi teoriyi savunarak değerlendirmelerinde ve öngörülerinde tamamen çuvallıyorlar. Kadim Türk devleti bunu biliyor ve buna hazırlıklı. Tüm adımlar ona göre atılıyor. Ekranlarda defalarca bahsettiğim “Derin Stratejik Gayri Safi Ekonomi” işliyor. Bundan bihaber ekonomistler kör tahminlerde bulunmaktan ötesine gidemezler ve tüm gelişmeler karşısında şaşkın tavuklar gibi kalırlar (son günlerde herkesin gördüğü gibi). Ekonomide bugün ağza alınmayan konular en kısa zamanda dillendirilerek. Son 40 yılın iktisadi ezberlerinin sorgulanacağını göreceksiniz. Bu devrim niteliğinde olan ekonomi biliminin değişimleri yalnız gündeme gelmeye kalmayacak, Türkiye dışında başka ülkelerde de uygulanacak. Hatta ilerde Türkiye’nin şu an verdiği ekonomik kurtuluş savaşında attığı adımlar ders müfredatına girerek ekonomik literatürün vaz geçilmez bir parçası olacak. Umarım sizde bunu yakında anlayacaksınız ve çocuklarınızın geleceği için endişelenme yerine geleceğe büyük heyecanla bakacaksınız. İstidatların yıkıldığı ve egemen ülkelerin tahtları sallandığı sancılı bir yer değiştirme sürecindeyiz. 

Altyapı çalışmaları yapıldı 

Ülkemizde üretilen ürünleri ve hizmetleri yurt dışına yüksek katma değer oranlı şekilde satmaya başlayacağız. Bunun için ham maddeleri ve gıdaları işlenmiş şekilde satmalıyız, teknoloji üretip satmalıyız. Bunlarla ilgili altyapı çalışmaları yapıldı ve tarihi adımlar atıldı. Satın alma paritesine göre küresel ekonomiden aldığımız pay yüzde 1.9’a yükseldi ve gittikçe yükselecek. Türkiye güçlü bir üretim altyapısına sahip ve krizlerde dünyada en hızlı toparlama kabiliyetlerden birine sahip. Plandemi yılı olan 2020 yılında çok az ekonomik büyüme kaydeden ülkelerden biriyiz. Hatta dünyanın her yerinde şirketler kapatılırken Türkiye de şirket sayısı 18bin artarak 103bin oldu. Bu trend 2021 yılında artarak devam etti. Yeni ekonomi modelinde Türkiye yüksek büyüme ve düşük cari açık ve cari fazla hedefliyor. Bunun için artık katma değeri yüksek ürünler ve yatırımlar ön planda. 2021 yılında çift haneli büyüyen bir ekonomiye sahibiz ve ticaret hacmimizde dengeli bir şekilde artıyor. İhracatımız bazı çok olumlu özelliklere sahip. İhracatta ülke çeşitliliği ve ürün çeşitliliği çok önemlidir. Türkiye ihracatta 46 ülkeye 1 milyar dolar üstünde ihracat yapıyor ve 1 milyar dolar üzerinde ihracat yaptığı ülkelere bunu 48 çeşitli üründe yapıyor. İhracatta kilo bazında fiyatlar artışta ve ivme kazanarak artacağı gözüküyor.
Bütçe açığımız 3.5% altında ve cari açığımız azalıyor. Bütçe açığı dünya ortalaması %10, hatta Amerika Birleşik Devletleri’nin %14!

Türkiye’ye oluk oluk para akacak! Kaçırmayın bu yüzyıllık fırsatı

Türkiye artık büyük oranda altyapısını bitirdi ve jeopolitik ve coğrafik konumuyla alternatif tedarik merkezlerin kalbi olarak dünya tedarik üssü olacak. Türkiye sanayi üssü olacak. Doğrudan yabancı yatırım çeken ülkelerin başında yerini alacak. Sizlere hep dediğim gibi Türkiye’ye oluk oluk para akacak! Türkiye’nin ekonomik ve jeopolitik tırmanışı başlıyor! Kaçırmayın bu yüzyıllık fırsatı derim. Türkiye’nin makro ekonomik istikrarı ve istisna jeopolitik konumu dünyanın tarihi değişiminde Türkiye’yi en favori yatırım ülkesi yapıyor.

Anlayacağınız Türkiye’nin makro göstergeleri hiçbir şekilde yaşadığımız kur artışlarınla bağdaşmıyor. Aşırı kur artışına aramızda yaşayan algı ajanlarının, gafillerin ve bariz vatan hainlerinin kötü niyetli istikrarı zedeleyecek ve vatandaşı korkutacak açıklamalar sebebiyet verdi. Bunu medya üzerinden yapanların topyekûn araştırılması lazım ve gereken cezayı alması lazım. Zaten ekran karşılarında TL değer kazanırken yüzleri kızarıp tozaranları artık Türk halkı tanıyor. Bunlara itibar etmeyin çünkü bunlar kur yükselirken seviniyordu tam kur düşerken üzülüyor. Anlayacağınız niyetleri çok farklı.

Bu köklü millete üç beş soysuzun ithamı, gayretiyle boyun büktürülmez. Aklımızı rehber edip, vicdanlarımızı hür tutup, inancımızı gür kılıp geleceğe daima umutla bakacağız! Türkiye’nin her alanda artan ivme kartopunun yuvarlanarak çığ halini alması gibi yükselişini kimse durduramayacak!
Devamı önümüzdeki günlerde.
Sevgiler…