ASLI ERİŞEN

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, çevrimiçi oyun platformu Roblox'un Türkiye'de erişime kapatıldığını duyurdu.

Karar, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma sonucunda Adana 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından alındı. Mahkeme, platformda çocukların istismarına neden olabilecek içerikler bulunduğu gerekçesiyle erişim engeli kararı verdi.

Karar, UYAP üzerinden yayınlandıktan sonra Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından uygulamaya konuldu. Platformda, 15 milyondan fazla oyuncu kayıtlı. Prof. Dr. Ali Efe Iralı ve Psikolog Mert Tokgöz Roblox platformuna ilişkin sorularımızı yanıtladı.

‘İÇERİK KONTROLÜ YETERSİZ’

“Roblox gibi milyonlarca çocuğun ve gencin kullandığı bir platformun yasaklanması, ilk bakışta sert bir önlem gibi görünebilir. Ancak, çocukların güvenliği ve zararlı içeriklere erişimin engellenmesi açısından böyle bir engelin gündeme alındığı belli durumlar vardır.” diyen Iralı şöyle devam etti:

Oyunların tamamı için ya da Roblox’un bir bütün halinde tehlikeli olduğunu söylemek çok yanıltıcı olur. Diğer yandan, Roblox’un erişim engeli arkasındaki temel motivasyonun, platformda bulunan bazı uygunsuz ve zararlı içeriklerin çocuklar üzerinde yaratabileceği olumsuz etkileri önlemek olduğu görülüyor. Çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebilecek bu içeriklerin yaygınlaşması, devletlerin ve toplumların bu tür tedbirler almasını zorunlu hale getiriyor. Platformun içerik denetimi konusundaki zorlukları ve kullanıcılar tarafından üretilen içeriklerin yüzde yüz kontrol edilememesi, Roblox’un zararlı içeriklere karşı yeterince güvenli bir ortam sunup sunmadığı konusunda ciddi endişeler doğuruyor. Özellikle çocukların çevrimiçi dünyada karşılaştığı siber zorbalık ve istismar gibi tehditler arttığında, engel de son çare olarak öne çıkıyor.
Oyunlardaki denetim yetersizliği devletin tedbir almasını gerektiriyor  Resim : 1
Ali Efe Iralı

Iralı, “Roblox, kullanıcıların kendi oyunlarını oluşturabileceği ve diğer kullanıcıların yaptığı oyunları oynayabileceği bir çevrimiçi oyun platformu. Ancak Roblox'u sadece bir oyun platformu olarak tanımlamamız yetersiz olacaktır.” diyerek şöyle konuştu:

“Bu platform için aynı zamanda bir üç boyutlu simülasyon evreni dememiz daha doğru. Dünya genelinde bazı özel araştırma şirketlerinin yaptıkları çalışmalara göre günlük 70 milyondan fazla aktif kullanıcısı bulunan Roblox, özellikle gençler arasında oldukça popüler. Yaratıcılığı teşvik etmesi yönüyle ön plana çıkarılıyor. Minecraft isimli oyunla da sıklıkla benzer özellikler birlikte zikrediliyor. Çocuklar ve gençler burada sadece oyun oynamakla kalmıyor, aynı zamanda kendi dijital dünyalarını da inşa ediyorlar. Çocukluk zamanlarımızdan hatırlayacağımız yapı bloklarının çok daha sanal ve teknik anlamda fonksiyonel olarak inşa edildiği bir süreç olarak düşünebilirsiniz. Roblox’un eğlence dışında da önemli kullanımları var. Örneğin, üniversitelerde ve benzeri eğitim kurumlarında, öğrencilerin kodlama, oyun geliştirme ve dijital tasarım becerilerini geliştirmek için kullanıldığı çalışmalar mevcut. Bazı akademik makaleler, bu sürecin yüksek öğrenim süresince de uygulanabileceğini ileri sürüyor. Aynı zamanda, bankalardan perakendeye kadar pek çok firma Roblox içinde sanal ofisler açıyor ve reklamlar veriyor. Oyun içinde interaktif reklam panolarının eklenmesiyle, Roblox büyük bir dijital endüstri haline geldi. Bu haliyle Roblox’u 2022 ve 2023’ün en moda kavramlarından olan Metaverse’nin de en önemli ve eski temsilcilerinden biri denebilir.

‘DENETİM ZORLUKLARI RİSK OLUŞTURUYOR’

“Platform, sunduğu fırsatlar kadar bazı riskler de barındırıyor. ESRB (Entertainment Software Rating Board yani Eğlence Yazılımları Derecelendirme Kurulu) ve benzeri kuruluşlar tarafından yapılan içerik denetimleri sayesinde, Roblox gibi oyunlar da yaş gruplarına göre kategorilere ayrıyor. Roblox için yapılan sınıflandırmaya göre bu yaş grupları tüm Yaşlar, 9+, 13+ ve 17+ olarak belirtilmiş. Bu sınıflandırma, çocukların yaşlarına uygun içeriklerle karşılaşmalarını sağlamayı hedefliyor. Ancak içerik denetiminin zorlukları ve kullanıcılar tarafından üretilen içeriklerin yüzde yüz kontrolü her zaman mümkün değil.”

SİBER ZORBALIĞA DİKKAT

Iralı, çocukların zararlı içeriklere erişimini engellemek için hem platform sağlayıcılarının hem de ailelerin birlikte rol alması gerektiğini belirtti. Iralı şöyle anlattı:

“Roblox gibi platformlar, içerikleri yaş gruplarına göre sınıflandırarak ebeveynlerin çocuklarının hangi içeriklere erişebileceğini kontrol etmesine olanak tanıyor. Örneğin, ebeveynler Allowed Experiences, yani Türkçe anlamında İzin Verilen Deneyimler kontrolü ile çocuklarının yaş grubuna uygun içeriklere erişimi sağlıyorlardı. Ayrıca, sesli sohbeti yalnızca onaylı arkadaşlarla sınırlamak veya tamamen devre dışı bırakmak da mümkündü. Bunun yanı sıra, çocukların rahatsız edici kullanıcıları engelleyip rapor edebilmesi, onların güvenliğini artırmak için önemli bir özellik.

“Zararlı içeriklerin yanı sıra, siber zorbalık da ciddi bir tehdit oluşturuyor. Özellikle ABD’de bu konuyla ilgili pek çok birim kuruldu ve oyunlar genelinde gençlerinçocukların zarar görmemesi için çeşitli akademisyen ve sektör uzmanlarının bir arada çalışmaları sağlanıyor. Sadece oyunla sınırlandırılamayacak nitelikte önemli.

‘EBEVEYN DENETİM ARAÇLARI ÖNEMLİ’

“Türkiye, tüm kamu karar alıcılarıyla bu konuya önemli biçimde eğilmeye özen gösteriyor. Ama hem üniversiteler hem de özel sektör temsilcilerinin de elini taşın altına koyup bilinçlendirme çalışmasına destek sunması lazım.

“Ailelerin de bu destekler üzerinden ilgili konuda aktif bir şekilde sürece dahil olması şart. Çocuklara, internet ortamında karşılaşabilecekleri tehlikeleri ve nasıl tepki vereceklerini öğretmek en önemli önceliklerimizden olmalı. Sadece siber zorbalıkla değil sahtekârlıkla da mücadele edilmesinin temellerini düzenli biçimde inşa etmeliyiz. Çocuklarımızın bilinçlerine kişisel bilgilerini asla paylaşmamaları gerektiği mutlaka yerleştirilmeli. Ebeveyn denetim araçları, çocukların ekran süresini ve içerik erişimini yönetmek için son derece kullanıma elverişli. Apple’ın Screen Time ve Google’ın Family Link gibi araçları var. Ebeveynler bu araçlar üzerinden çocuklarının dijital alışkanlıklarını kontrol edebilirler. Bu araçlarla, çocukların ne zaman ve ne kadar süreyle interneti veya belirli platformları kullanabileceğini belirlemek mümkündür. Yine aynı şekilde Türk Telekom'un geliştirdiği Safe Family, yani Güvenli Aile hizmeti bulunuyor.

‘AİLELER YÖN GÖSTERİCİ OLMALI’

“Aileler, bu tür tehditlerle başa çıkmak için proaktif olmalı. Devlet tabii ki tüm karar alıcı makamları nezdinde özellikle veri güvenliği için dev firmalarla iletişimini sürdürüyor. Ama veri güvenliğine dair bir protokol inşa edilmesi bireyin kendisini veya etrafını koruyabilmesi için tek başına yeterli değil. Yapay zekâdan beslenen araçları tanımalıyız. En başta aileler bunu yapmalı. Yapay zekâyı bir gerçek bilgi kütüphanesi olarak kabul etmek yerine, destekleyici ve çok yardımcı olan bir asistan olarak kabul etmeliler. Yani aileler önce kendileri bu araçların nasıl kullanıldığını anlamalı ve ondan sonra hangi amaca yönelik olarak nasıl kullanılacağı konusunda yön gösterici olmalı. Artık yapay zekâ araçlarından kaçış yok.

“Erişim anlamında kısıtların nasıl koyulabileceği konusunda sunulan bir yapı var. Aktif biçimde tanıtılmasıyla faydayı artırabiliriz. Bu ortam biz yetişkinler için dahi tehlikeli bir ortam.

“Çocukların ailelerine bir şeyden korkmadan her şeyi anlatabilmeleri gerekiyor. Ne kadar teknik altyapı kurarsak kuralım, en önemlisi aileden hiçbir şeyi gizlememek. Bunu yapabilmek için de çocuklarla çok yakın bir iletişimin inşa edilmesi, sarsılmaz bir güven köprüsünün kurulması gerekiyor.”

‘FİLİTRELEME YETERLİ DEĞİL’

Psikolog Mert Tokgöz ise “İnternet ortamında çocukların gelişim düzeyinin çok üzerinde karşılaştığı yetişkin içerikler, çocuğun duygusal gelişimi konusunda uygunsuz olabilir.” dedi. Tokgöz şöyle anlattı:

“Çocukların dünyaya baktığı çerçeve, kendi algılarıyla sınırlıyken yetişkin içeriklerle karşılaşmak çeşitli davranışsal ve psikolojik sorunlarına yol açabilir. Tablet ve bilgisayara erişimin çocuklar açısından en kolay olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Dolayısıyla çocuklar da yetişkinler gibi internet üzerinden etkileşim kuruyor. Gerçek hayatta yetişkinlerle aynı ortamda gezinmesi muhtemel olmayan çocuklar, internetin mekândan ve zamandan bağımsız doğasıyla birlikte yetişkinlerle aynı zeminde etkileşime giriyorlar. Eskiden fiziksel ortam bu etkileşimi doğalında engellerken şu anda internet, çocukların etkileşimini akranlarıyla sınırlayacak bir mekanizmadan yoksun. Çocuklar için yapılan çeşitli uygulamaların da filtreleme konusunda yeterli olamayacağını düşünüyorum.

Oyunlardaki denetim yetersizliği devletin tedbir almasını gerektiriyor  Resim : 2
Mert Tokgöz

“Yeni nesil oyunlar, ödülceza sistemini baz alarak oyunu oynatmayı hedefliyor. bunu yaparken de çocuğun dikkatini kullanıyor ve kazanmakaybetme gibi sosyal olgular üzerine inşa ettiği sistem ile çocuğun sosyalleşmesini ve dikkatini başka alanlara vermesini engelliyor. Çünkü çocuk gerçek hayattaki sosyalleşme ihtiyacını buradan telafi etmiş gibi oluyor. Bu uzun vadede asosyal ve kopuk, donuk ve dalgın görünümler ortaya çıkarabiliyor. Bu oyunlar tamamen zararlı demiyorum. Dozunda ve sosyalleşerek oynandığında eğlenceli ve sosyal uyumu arttırıcı etkilere de sahip. Bazı didaktik oyunlar, bilgi vererek oyun içerisinde öğrenme de sağlayabiliyorlar. Bu iş, denetleme işi. Ebeveynler çocuklarının tükettiği içerikleri mutlaka kontrol etmeli ve gerektiğinde bu içerikleri beraber tüketmeleri gerekiyor. Çocuğun içeriklerle ilgili yorumlarını dinlemeleri, onlarla sürekli konuşarak internette ne yaptıklarını öğrenmeleri yararlı olur. Farklı konuları ele alan modların hepsi çocuklara hitap etmez. Kimisi siyasi, kimi şiddet içerikli kurgulara da rastlanılabilir.

‘ÖFKE SORUNLARI OLABİLİR’

“Oyunun yasaklanması kısa vadede çocuğunuzda boşluk, başka bir oyun açarak ödünleme ve öfke gibi sorunları beraberinde getirebilir. Bu süreçte, çocuğun ani değişikliklere, alışkanlıklarının kesintiye uğramasına duygusal tepkiler verebileceği bilinmelidir. Çocuklar, özellikle sosyal bağlarını oyun üzerinden kurmuşsa, oyunun yasaklanması onları bir süre izole hissettirebilir. Ebeveynler çocuklarına alternatif oyun ve sosyal faaliyetler sunmalı.”