İhbar üzerine Türkiye’ye dönüşte yakalanan ve 4 Temmuz’da tutuklanan dış istihbarat bağlantılı Hüseyin Gün, günlerdir Türkiye’nin gündeminde. İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ve ona seçim kazandırmakla övünen danışmanı Necati Özkan da soruşturmanın içinde olunca yankısı daha da büyüdü.

Sözkonusu isimlerin önceki gün adliyeye getirilerek ifadelerinin alınması beklenirken Gün’ün itirafçı olduğu ortaya çıktı. 262 sayfalık ifadede, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Hüseyin Gün’le ilgili elde ettiği bilgiler yer aldı. En çarpıcısı telefon defterinde kayıtlı olan numaralar. İçlerinde eski cumhurbaşkanları, bakanlar, eski ordu komutanları ve çoğunlukla yabancı istihbaratçılar var. Tuttuğu notlar ile Whatsapp ve gizli yazışma programı Wicrk üzerinden yaptığı görüşmeler delil oldu.

Savcılığın suçlamaları suç örgütü ve casusluk iddiası üzerine. Ancak Hüseyin Gün ve Gün’ün ‘teknik ekibim’ diye tanıttığı çevresindeki istihbaratçı ağı, ABD’nin gölge CIA’sı Rand Corporation’ın Türkiye’ye yönelik iktidar projesi raporundaki boşlukları dolduruyor. Türkiye’nin Batı’dan kopuşuna karşı yeni iktidarı tarif ettikleri “Türkiye’nin Milliyetçi Rotası” başlıklı raporda, Erdoğan karşısında “en güçlü aday” olarak Ekrem İmamoğlu nitelendiriliyordu. Hüseyin Gün’ün yazışmaları ve yaptığı faaliyetler, 2019 seçimlerinde yani İmamoğlu’nun Beylikdüzü’nden İstanbul’a yükseliş döneminde önündeki taşları temizleyen görevlilerden biri olduğunu ortaya koyuyor.

ÖZEL YAZIŞMALARA KADAR ERİŞEBİLİYORLAR!

Hüseyin Gün, “manevi annem” dediği Seher Elçili Alaçam tarafından Necati Doğru ile tanıştırıldığını iddia ediyor. 2019 Mart’ındaki seçimlerin yenilenmesi kararı sonrası teknik destek için kendisine başvurulduğunu anlatıyor. Seçmen tavırlarının analizinin çıkarılması konusunda bir ücret talebi olmaksızın anlaştıklarını söylüyor. Görüşmelerini şöyle anlatıyor: “Analizin ne üzerinden yapılacağını sorduğumda İBB veritabanı verilerinin Osint Darkweb (yasa dışı içerikler bulunduran internet katmanı) içerisinde yer alıp almadığını sordu. Ben de bakmadığımı ama teknik ekibime baktırabileceğimi belirttim. Bizim sistemimiz açık kaynak üzerine çalışıyor olsa da sosyal medya uygulaması kullanıcılarının kendi aralarında yani bire bir yapmış oldukları konuşmaları, mail hesaplarının içeriklerini de görüp analiz edebiliyordu. Bu işlemin yapılabilmesi ya da yasal sayılabilmesi için yetkili makamların izni gerekiyordu. İbb.gov.tr olarak birçok mail adresi ve şifrelerinin burada bulunduğunu Osint darkweb üzerinde gördük.”

Sızan verileri kendi sistemlerine yüklediklerinde, İstanbullu seçmenin kişisel yazışmalarını da kullanarak tavrını analiz edecek donanıma kavuşuyor.

SİSTEMİ KENDİLERİ GELİŞTİRMİŞ

Bir yazışmada Hüseyin Gün yaptığı işi Necati Özkan’a şöyle tarif ediyor: “Osint tanımı gereği kamuya açık bilgidir; ancak öyle kritik hale geldi ki, büyük ABD devlet kurumları Osint etrafında analitik merkezler kurdu. Bilgisayar sistemlerinin büyük çoğunluğunun ihlali haline gelen tüm büyük saldırıların birincil bilgi kaynağıdır. Mesele bilgilerin kamuya açık olup olmaması değil; mesele, kamuya açık bilgilerin bir araya getirilmesiyle ne yapılabileceği ve bunları toplamanın ve analiz etmenin ne kadar sürdüğüdür. Biz, sosyal parmak izlerini zafiyetler ve risk maruziyeti açısından analiz eden ilk otomatik sistemi geliştirdik. Zamanında ve ölçeklenebilir. Saatler yerine dakikalar alıyor ve toplu yapılabiliyor.”

Hüseyin Gün ifadesinde sistemlerinin sadece açık kaynaktan değil yasal olmayan yollardan da faydalanabilecek donanımda olduğunu belirtiyor. Özkan’ı da riskin farkında olması konusunda uyarıyor: “Bilmenize memnun olacaksınız ki, İstanbul Belediyesi veritabanı kopyalama sorunu risklerini azaltmak için yapay zekâ dijital ordumuzu (etki aracı) kullandık ve aktive ettik. Bu kadar hassas araçları kullanırken dikkatli olmalıyız çünkü bize resmi yetki verilmiş değil ama ben riski aldım. Umarım bu siz ve kampanya tarafından not edilmiştir.”

‘İMAMOĞLU’NUN UYGULADIĞINI GÖRDÜM’

Bu sistemden İmamoğlu’nun da haberi olduğunu savunan Gün, şunları söylüyor: “Bu faaliyetlerden Ekrem İmamoğlu’nun haberi vardı. Sonuçta bazı programlarda nasıl davranması gerektiği ya da ne konularda ne tür tepkiler vermesini Necati Özkan’a aktardığımda, birçok konuda uygulandığına şahit oldum. Bazı uygulanmayan konuları da Necati Özkan’a belirterek serzenişte bulunmuştum.”

CIA ÇALIŞANI ORTAK İMAMOĞLU’NA ROTA ÇİZMİŞ

Hüseyin Gün sorgusunda son işinin ABD merkezli Mimik Teknoloji olduğunu beyan ediyor. Ancak suçlamaya konu faaliyetleri yaptığı şirket PiiQ Media. Gün’ün hem ortağı hem de ekibinin bir parçası olarak tanıttığı bir isim var. Aaron Barr isimli bu ortağından “Siber konularında istihbarat analizinde çok etkili olan, bir dönem CIA’da çalışmış” olarak söz ediyor.

Barr için şunları söylüyor: “Ekrem İmamoğlu’na iletilmek üzere raporları kendisi hazırlardı. Bu raporlarda Ekrem İmamoğlu’nun nasıl bir yol izleyeceği ve hangi konulara odaklanacağı kısmını Aaron Barr belirlerdi. Bana göndermiş olduğu raporları ben Necati Özkan’a iletirdim. O da Ekrem İmamoğlu’na iletirdi.”

Barr, “ücretsiz olarak yaptıkları bu iş” için Türkiye gündemini yakından takip ediyor. Gün’e yazdığı bir mesajda seçim atmosferini şöyle yorumluyor: “AKP ve trolleri, onun (İmamoğlu’nun) göründüğü gibi olmadığı herhangi bir açık bulmak için pusuda bekliyor. Tokat videosu ve VIP meselesi, aslında bir sorun olmamasına rağmen mesele haline getirildi. Buna FETÖ ile bağlantı iddialarını da eklediler.”

‘KANAAT ÖNDERLERİNİ ETKİLEYECEK İSTİHBARAT’

Hüseyin Gün’ün Barr’la yazışmalarında elde ettikleri verileri İmamoğlu lehine analiz edecek isimler üzerine tartışıyorlar. Gün, bu konuda çok titiz. Analizi yapacak “uzmanın” Türkiye’yi tanıması gerektiğini söylüyor. Barr “Türkiye üzerine istihbarat için iki büyük sivil ABD ajansına yıllarca çalışan” bir analistten bahsediyor. “Kitleyi, trendleri, algıyı, kilit kanaat önderlerini, onları etkileme yollarını ölçebiliriz. Bunu çok ince detaylara/psikometriğe kadar bölebiliriz. Botlar etkilemede etkili değildir. Etkili olmanın yolu, kilit etki platformları ve kişilikler inşa etmek veya kilit kanaat önderlerini etkilemektir. Biz bu istihbaratı sağlayabiliriz.” diye öneriyor. Barr, Gün’le yazışmalarında istihbarat görevlisi Tom Conroy isimli bir tanıdığının kendilerine yardım etmeye hazır olduğunu söylüyor.

BİLGİSAYAR NOTLARI

İtirafçı Hüseyin Gün’ün bilgisayarında oluşturduğu notlar doğrudan istihbarat bilgileri ve İBB seçimlerine yönelik tavsiyeler içeriyor. Sorgusunda bunları Necati Özkan’a ilettiğini söylüyor:

“AKP trolleri, İBB (zaman çizelgesi Eylül ortası) hakkında sahte haberlerin tam kapsamlı bir yayılımına hazırlanıyor; bu çok agresif bir çevrimiçi kampanya olacak. Çok daha fazla istihbarat var ama sanırım tabloyu anladınız.”

“Bilgi – çok kötü kokular geliyor ve Başkan’ın ciddi şekilde hata yapmaya başladığı görülüyor. Bunlardan biri Tülin İnal (Boğaziçi imar müdürü). Cengiz ve Kalyon grup emlak/arazi işleriyle ilgili avukat Enver Alcan ile ilginç ve dikkat çekici bağlantıları var. Kısa süre içinde manşetlere çıkacak ve Başkan’a baş ağrısı yaratacak.

“AKP’nin Başkan’ı kolay hedef haline getirmek için hazırladığı iç plandan haberdar mısınız? Eğer ayrıntılardan haberdar değilseniz, hiçbir önlem alamazsınız.”

DİNDAR SEÇMENE ÖZEL GÖRSEL

“İlk 2 haftalık temel analizimizde bireyler, kanaat önderleri ve AKP adayı etrafındaki kümelere lazer odağı yaptık. İmamoğlu’nun kullanabileceği zayıflıkları belirlemeye çalışıyoruz. Dindar fakat küskün AKP seçmenlerini ikna etmek için hangi görsellerin işe yarayıp hangilerinin yaramadığını görmek çok önemli, çünkü bu seçmenler kilit rol oynayacak.”

‘CHP MARKASINI KAPATMALI’

“İmamoğlu’nun yaklaşan kampanyada CHP markasını kapatması gerekiyor. Genel bir algı var: Dindar blok CHP markasını olumsuz görüyor.”

“1,7 milyonluk seçmen blokunun büyük çoğunluğu aslında AKP’yi destekleyen ama sandığa gitmeyenlerden oluşuyor.”