Nİ’ÇİN VİRÜS

HEP yazdım! "İçinden geçtiğimiz dönem ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI" diye... Ama bazıları anlamakta zorlanıyordu.
Savaş sözü geçince toplar, tanklar, füzeler, ordular, tüfekler, generaller bekliyordu. Bunlar tarihin içinde oldu.
Ama dünya eski dünya değildi. Bir CEP TELEFONU ile hayatımızın nasıl değiştiğini unutuyorduk. 10 15 yıl önce biri bize dünyanın bir ucundaki yakınlarımızla GÖRÜNTÜLÜ konuşacağımızı söylese gülerdik. Teklifi yapana da "DELİ" derdik...
Hayat değişince SAVAŞIN tanımı da yöntemi de değişiyordu. Karşı konulamazdı buna...
İster içeriden bakın; OSLO'nun sızmasını, MİT'çilerin alınmak istenmesini, 1725 Aralık operasyonlarını, Gezi eylemlerini, 15 Temmuz'u irdeleyin! İsterseniz dışarıdan süzülün; BREXIT'i, Boeing facialarını, Süleymani suikastını, Le Mesurier'in öldürülmesini, Suudlar'daki saray içi darbeyi, ARAMCO'nun DRONE ile vurulmasını analiz edin.. Çok konu var. Dileğiniz yerden başlayın... Ama ben TEPEDEN BAKALIM derim...
Uzun yıllar iki kutuplu dünyada yaşadık. Bu Amerika Birleşik Devletleri'nin Avrupa, Asya ve Afrika'da tek güç olması için özenle hazırlanmış bir plandı.
Ama içeride bunu anlayan çok azdı. Gençlerimizi kaybediyorduk, düşmanlık tavan yapıyordu. Sonuçta kaybeden TÜRKİYE oluyordu...
Biraz DENGELERİ bilen biri bile Sovyetler Birliği'nin Amerika Birleşik Devletleri ile hiçbir konuda karşı karşıya gelemeyeceğini fark ederdi.
Biz de ıskaladık dünya da... Ancak oyun güzel kurgulanmıştı. Her ülke, her siyasi lider de rolünü oynuyordu.
3 kıtadaki Amerikan gücü istenilen seviyeye gelince, planın ikinci adımına geçildi.
Bir sabah uyandık, bir de baktık ki SOVYETLER ÇATIRDIYOR!
Gorbaçov geldi, bu işi yaptı, kenara çekildi! Sovyetler Birliği dağıtıldı.
Rusya da Süper Güç ABD'nin karşısına çıkartıldı. 100 maçın tamamını kazanan ağır sıklet boks şampiyonunun karşısında 100 maçın 80'ini kaybeden hafif sıklet Rusya vardı artık. ABD, Rusya'nın sınırlı olan gücünü solladı. Sovyetler Birliği'nden dağılan Litvanya, Estonya, Letonya, Moldova, Beyaz Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan'da Amerikan bayrakları görmeye başladık.
Özellikle Orta Asya'da Türkiye'nin gücünü kullanan Amerika Birleşik Devletleri, bugün terör suçlusu olarak ülkesinde koruduğu Fetullah Gülen'in okullarıyla bu ülkeleri ele geçirdi. Hatırlayın! FETÖ daima orta ASYA'YI HEDEF SEÇERDİ. BÜTÜN OKULLAR ŞİMDİKİ İpek Yolu'nun üzerindeydi.
SANIRIM YİNE UYUYORDUK!
CIA kurguluyor, FETÖ ve ekibi Orta Asya'yı Türkiye ve İslam üzerinden Washington'a bağlıyordu. Bu ülkelerdeki siyasi liderler her karar öncesi Washington'ı arıyorlardı. Plan büyük bir başarı getiriyordu. Biz bilmesek de FETÖ'nün yeni hedefi ÇİN olmuştu...
15 Temmuz darbe girişimine kadar FETÖ, Çin'de çok ama çok güçlüydü. Politbüro'da bile 4 FETÖ üyesi vardı. Ancak 15 Temmuz, Çin'i de uyandırdı. 3 Politbüro üyesi artık yaşamıyordu... 24 kişilik ekipte 3 üye çok önemliydi elbette. ABD'nin ticari olarak Çin'e gelmesini sağlayan Çinliler FETÖ'nün içindeydi. Aynı kulvarda yürüyorlardı... KURGU tıkır tıkır işliyordu. Hedef belliydi. Herkes üzerine düşeni yapıyordu!
Bu 3 üyenin Çin'de yükselmesini sağlayan kişi de aslında tanıdık bir isimdi. Kim mi?
Kısa bir süre önce tutuklanan İnterpol'ün Çinli Başkanı Meng Hongwei... Meng Hongwei, Gülen örgütünün Çin'de güçlenmesini sağlıyordu. GİZLİ GÖREVİ BUYDU. 2004 yılında Çin istihbaratının raporu sonrasında İnterpol Başkanı Meng Hongwei takibe alındı. Tutuklanana kadar Gülen örgütü için Çin'de çok önemli işlere imza attı. Meng Hongwei'nin çok fazla hapiste kalmamasının nedeni, Gülen'le irtibatta olan Politbüro üyelerini deşifre etmesiydi.
Sonra önü açıldı. Ancak ABD hala Meng Hongwei'den ümitliydi.
İnterpol'ün başına atanması da tesadüf değildi. Ancak sonuçta Meng Hongwei, yine hapse girdi ve Çin'de artık itirafçı olacağı bir konu da kalmadı.
Washington, Pekin'i kaybediyordu...
Yüzlerce kez yazdığım da buydu.
SAVAŞ İKİ BÜYÜK GÜÇ ARASINDAYDI.
ABD dünya üzerinde kendisine böylesine ciddi bir rakip istemiyordu...
İpek Yolu ile başlayan süreç, Sovyetler Birliği'nden çok daha büyük bir süper güç endişesine neden oluyordu. ABD'de kapalı kapılar arkasında herkes bu konuyla ilgiliydi...
Defalarca hamle yapıldı. Çin'in ABD'nin kontrolünde büyümesi için her adım atıldı. Çin, ABD ile direkt olarak karşı karşıya gelmiyordu ama kendi çizgisini genişletiyordu.
Sanırım sıkıntı da buydu. Çıplak gözle bile dünyaya baktığınızda her yerde ÇİN'i görmek hiç zor değildi...
Çin büyüyordu, Amerikan şirketleri de Çin'in büyümesine yardımcı oluyordu. ABD için sorunun ilk halkası da buydu!
Apple, Google, Amazon, KFC, Taco Bell, GM, Nike, Fed Ex, UPS, Starbucks, Burger King, McDonald's gibi 100'ün üzerindeki Amerikan şirketi Çin'i büyütüyordu. Ancak Çin, ABD sayesinde büyüdüğünü unutuyordu.
Arabistan'da ARAMCO'ya ortaklık teklif ediyor, Rusya ve İran'la dirsek temasını sürdürüyor, Avrupa'da ve özellikle Afrika'da çok güçleniyordu.
ABD Başkanı Trump ile Çin'in büyümesinin engelleneceği anlaşıldı.
Trump bunu isteyerek yapmasa da Derin Amerika, büyük bir baskı kuruyordu. Yapmasa orada oturamazdı zaten...
ABD, Çin'e karşı vergileri yükseltiyor, Amerikan şirketlerine "Ülkenize dönün" çağrısı yapılıyordu. ABD, az da olsa istediğini alıyordu. Ancak Çin, yine de geri adım atmıyor, İngiltere ile ortaklığını güçlendirip İpek Yolu'nu genişletiyordu. Sonra Çin'in Akdeniz hayali ortaya çıktı. İngiltere ile Akdeniz'de olmak isteyen Çin, Washington'ın kırmızı çizgisini aşmıştı. Washington'u biraz takip eden biri bile bunu anlamakta zorluk çekmezdi... Çin'de yaşayan güçlü isimler ile ABD'nin derinliklerine inebilen bazı isimler, Washington'dan büyük bir hamle bekliyordu.
Beklenen adım geldi mi bilinmez ama Coronavirüs, Çin'i bitiriyor... Çin ekonomisinin yüzde 60'ını sağlayan hizmet sektörünün çok büyük bir bölümü bitmek üzere. Kimilerine göre 1, ancak Wall Street'e göre 3 trilyon dolarlık bir iş kaybı görünüyor.
3 trilyonun tamamı Çin'e ait olmasa da Amerikan şirketleri yeni rotasını çizmeye başladı. Tek tek ülkeden çıkma kararı aldı. Starbucks 4 bin 300 mağazasından 2 binini kapattı.
Birkaç hafta içinde tamamını da kapatabilir.
Apple gibi şirketler de Çin'den çıkma kararı aldı, sadece resmi açıklama yapılmadı. Coronavirüs, dünyanın en tehlikeli silahı mı?
Bilmiyoruz ama görünen öyle.
Çin'de devleti yöneten veya perde arkasında olan isimler bile batışı görüyor. Çin çok büyük sıkıntı içinde. YIKIM gelir mi? Şimdiden bilemeyiz. Ancak VİRÜS ile başa çıkma ihtimalleri şu anda yok.
HAYAT durdu! Tabii ekonomi de... Petrolün fiyatı 20 dolara yakın düştü. Üretim yok çünkü... Çin İPEK YOLU'nu teslim etmediği gibi ORTAKLIK da istemedi. KAVGA bunun sonucuydu... Coronavirüs, belki birkaç hafta sonra unutulabilir.
Ancak etkisi Çin'de asla unutulmaz.
Dünyada da...
Gözle görülemeyen bir VİRÜSLE koca bir DEVİN tasfiyesi masada...
ALIN SİZE SAVAŞ... 2020 başka yıllara benzemeyecek diye onlarca kez yazdım. Benziyor mu?

NOT: Papa Ocak ayının ilk günü Aziz Petrus Meydanı'nda bir kadının elini sertçe çekmesi üzerine tepki gösterdi. O sahne dünyada gündem oldu. Peki o kadın nereliydi?
Galiba o da WUHAN!