İKRA GÖKSU NACAR TGB Uluslararası İlişkiler Bürosu

Türkiye’de altı partinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni sona erdirme ve parlamenter sisteme geri dönme planı üzerinde çalışıldığını belirten yazının ana teması, Erdoğan’a karşı oluşturulan Bidencı “birleşik cephe”. NYT’nin Türkiye’den sorumlu İstanbul Büro Şefi Calortta Gall’ın kaleme aldığı analiz, şöyle başlıyor:

ALTILI BİRLEŞİK CEPHE

“Türk muhalefet partileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerini almayı ve hatta 19 yıllık iktidarına meydan okumak için önümüzdeki yıl erken seçimleri zorlamayı amaçlayan, giderek daha birleşik ve organize bir cephe sunuyor.

“Altı muhalefet partisinin liderleri, kendi aralarında geniş bir ittifakı müzakere ederken, bir sonraki seçimi, Sayın Erdoğan'ın dört yıl önce başlattığı ve onun en gurur verici başarılarından biri olarak gördüğü bir tür başkanlık sistemi referandumuna dönüştürme konusunda hemfikir görünüyorlar.

“Muhalifleri, başkanlık sisteminin, Erdoğan'ın neredeyse otoriter bir güce sahip olmasına, yolsuzluğu körüklemesine ve kararnamelerle yönetmesine, para politikasını dikte etmesine, mahkemeleri kontrol etmesine ve on binlerce siyasi muhalifi hapse atmasına izin verdiğini söylüyor.

“Geniş bir muhalefet ittifakı oluşturmak, otoriter eğilimlere sahip liderlerin Rusya Devlet Başkanı Vladimir V. Putin veya Macaristan Başbakanı Viktor Orban olsun muhalifleri arasındaki çatlakları kullanarak güçlerini artırdığı, giderek artan sayıda ülkede uygulanan bir stratejidir. Yakın zamanda, bu yaklaşım, Başbakan Andrej Babis'i yenmek için geniş bir merkez sağ parti koalisyonunun bir araya geldiği Çek Cumhuriyeti'ndeki seçimlerde işe yaradı. Şimdi sıra Türkiye'de olabilir.”

‘ERDOĞAN HIRPALANDI’

“Yine de, sandıkta kazanmakla her zaman gurur duyan Sayın Erdoğan, kamuoyu yoklamalarında istikrarlı bir şekilde düşüyor, ekonomik kriz, sürekli yolsuzluk ve hak ediş iddiaları ve değişim için yanıp sürmüş genç bir nüfus tarafından hırpalanmış durumda.

“Henüz kimse Erdoğan'ı hesabın dışına çıkarmıyor. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi kıdemli üyesi Aslı Aydıntaşbaş, popüler bir politikacı olmaya devam ettiğini ve etkili bir devlet aygıtının başında oturduğunu ifade ediyor.

“Ekonomide bir iyileşme ve muhalefeti bölme manevrası onun tutunması için yeterli olabilir. Ancak ülke içinde rakipleri örgütleniyor.”

AKŞENER, DAVUTOĞLU VE BABACAN...

“Savaşmak için sıraya girenler arasındaki Davutoğlu ve eski Maliye Bakanı Ali Babacan, ikisi de Erdoğan'ın muhafazakâr Adalet ve Kalkınma Partisi'nden ayrıldı ve yeni partiler kurdu.

“Erdoğan'la arası açıldıktan ve başbakanlık ile partinin genel başkanlığından istifa ettikten sonra soğuk geçen beş yılın ardından ortaya çıkan Sayın Davutoğlu, Cumhurbaşkanı'nın sadık tabanını parçalayıp bir zamanlar dostu ve müttefiki olan Erdoğan’ı devirmeye yardımcı olmayı umuyor.

“Bunların yanı sıra, altılı ittifakın en güçlü oyuncuları merkez sol Cumhuriyet Halk Partisi ve Türkiye'nin önde gelen kadın siyasetçisi Meral Akşener'in başında olduğu milliyetçi İyi Parti'dir.”

‘DEMİRTAŞ’IN ÇİZDİĞİ ROTA’

“Diğer yanda Kürt yanlısı en büyük parti, HDP’nin karizmatik eski lideri Selahattin Demirtaş hapiste, ittifakın parçası değil, daha küçük sol partiler de öyle.

“Ancak tüm partilerin ortak bir amacı var: 2023'te seçmenlere Erdoğan'a karşı bir alternatif sunmak.

“Aralarındaki derin siyasi ve ideolojik farklılıklara rağmen muhalefet, İstanbul da dâhil olmak üzere en büyük şehirleri iktidardaki AK Parti'den aldığı 2019 yerel seçimlerindeki başarısını tekrarlamayı umuyor.

“Demirtaş cezaevinden bir Türk gazeteciye verdiği röportajda, ‘Muhalefet için iyi bir başlangıç.’ dedi. ‘Önemli olan demokrasi kültürünün gelişmesine katkı sağlayacak, müzakereci, çoğulcu, cesur ve dayanışmacı bir siyaset anlayışının geliştirilmesidir.’

“ABD Alman Marshall Fonu Ankara Ofisi Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı, Erdoğan'ın son altı ayı gevşek ittifaklara bir kama sokmaya çalışarak başarısız bir şekilde geçirdiğini söyledi.

“Muhalefet liderleri buna yön verdi ve Sayın Erdoğan'ı yenebilecek ve hepsinin destekleyebileceği bir aday üzerinde anlaşmaya yaklaştılar. En büyük muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi'nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, şimdilik ön sıralarda yer aldı.

“Parlamenter sisteme dönüş planını ilk yayınlayan Davutoğlu oldu. Belgede, başkanlık sistemini, sorunları tırmanırken bile vatandaşlar için erişilemez hale gelen kişiselleştirilmiş ve keyfi bir yönetim oluşturmakla suçladı.

“Cumhurbaşkanı’nın sembolik bir devlet başkanı olmasını, kararnamelerle yönetme, yasaları veto etme ve bütçeyi onaylama yetkilerinden yoksun bırakılmasını ve yargının bağımsız hale getirilmesini önerdi.

“Davutoğlu, 2017 yılında kıl payı bir referandumla başkanlık sistemini kuran Erdoğan'ın, Meclis'te üçte iki çoğunluk ile parlamenter sisteme geri dönebileceğini veya muhalefetin bir seçim sonrasında bunu yapmaya çalışacağını öne sürdü.

“Muhalefet için, demokratik bir sistemi yeniden inşa etme konusunda bir anlaşmaya varmanın bir aday bulmaktan daha önemli olduğunu söyledi. Seçmenlerle buluştuğu ülkeyi gezdiği son yılda AKP'nin kalesi olan yerlerde bile tutumlarda bir değişiklik gördüğünü söyledi.”

Aydınlık