Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

Bazıları din maskesi altında “Atatürk, Cumhuriyet, Milliyetçilik” düşmanlığına hız kesmeden devam ediyorlar. İslam’ı savunmanın ve İslam ruhuna uygun yaşamanın böyle bir düşmanlıktan geçtiğine inandırmaya çalışıyorlar. Bir gün sözde bir şeyh, bir gün sözde tarikat mensubu, bir gün sözde din adamı olarak karşınızda bu türleri buluyorsunuz. Dün sosyal medyanın her mecrasında “Yalova'da tarikat şeyhinin yaptığı dua: “Yarabbi laiklerin, cumhuriyetçilerin, milliyetçilerin sonunu getir.” şeklinde bir haber vardı. Aslında bu haber 2019 yılına ait ama nedense tekrar servis ettiler ama bu zihniyetin hala değişmediğini ve her gün yeni bir örnekle karşımıza çıktığını biliyoruz. 2019 yılında gördüğümüzü 2023 yılında görmüyor muyuz? 2019 öncesi ve sonrasında gördüğümüz birçok olay gibi elbette 2023 sonrasında da buna benzer olaylar göreceğiz. Çünkü toplumun bünyesi maalesef bunları üretmeye müsait.

İlginç olan nedir biliyor musunuz?

Ateizm felsefesiyle kurulan terör örgütü PKK, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışıyor ve de din kisvesi altında faaliyet yürüten sözde cemaatler ve tarikatlar da. Demek ki bunların tamamını kuran, yönlendiren ve yöneten aynı odaklar. Emperyalizm fabrikası tek bir torna tezgâhından bunları üretiyor. Terör örgütü PKK’nın da FETÖ’nün de iplerinin Amerika’da olması bu üretimin en büyük somut örnek değil mi?

Cumhuriyetçilerin, milliyetçilerin sonu gelince Türkiye Cumhuriyeti yerine kimin adına rejim kuracaksınız? İngiliz, Fransız, Yunan mandaları altına mı gireceksiniz?

Bugün Irak’ta, Suriye’de, Türkiye’de terörle mücadele eden kadroların çoğu milliyetçiler değil mi? Milliyetçilerin sonu gelince kim kazanacak? Emperyalizm değil mi?

Milletini, vatanını, bayrağını, dinini, kültürünü sevmenin adı olan milliyetçilik bitince, kendi adınıza kimi sevecekler?

Dünyada hangi ülkede Türkiye Cumhuriyeti’nde olduğu gibi İslam dini huzur içinde yaşanıyor? Türkiye’nin her yanından beş vakit ezan sesleri yankılanıyor, inananlar ise her yerde rahatça ibadetini yaşıyor. Hepsi Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesi altında gerçekleşmiyor mu? Bu manzara kimleri rahatsız ediyor. Düşünün ki din altında maskaralık yapanların hezeyanlarına bile Türkiye Cumhuriyetinde katlanıyoruz.  Din adı altında “Atatürk’e, Cumhuriyete, Milliyetçilere” saldıran yobazlar gibi, “Atatürkçülük, Cumhuriyetçilik ve Laiklik” adına altında dindar insanlara saldıran yobazlarda var. Geçtiğimiz günlerde laiklik adına yobazlık yaparak başörtülü kadınlara saldıranları uzun uzun yazmıştım. Dün de Esenyurt’ta bir kadın, başörtülü kadınlara saldırarak haber oldu. Yobazlık her cephede var yani…

Bu iki yobaz çevredeki türler, Türkiye Cumhuriyeti’nde ikilik yaratan, ayrışma tohumlarını eken, bölücülük yapanların oluşumudur. Dikkat edin tarihte bu ülkenin huzurunu hep bu yobaz çevreler bozmuştur.

Tüm bunlara rağmen Türkiye Cumhuriyeti ilelebet var olacaktır. Türk milletinin huzurunu kimse bozamayacaktır.

Türklüğü bir günah gören ahmaklar, Cumhuriyeti bir şeytan icadı, Atatürk’ü ise kâfir gören sapıklar, bu ülkede asla zafer kazanamayacaktır.

Türk milletinin büyük çoğunluğu, Müslüman olmanın inancıyla birlikte diğer inanışlara da saygılı ve birlik içinde yaşamaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasanın ilk dört maddesi açıktır ve onu Türkiye’de değiştirecek hiçbir güç yoktur.