ÖMER GÖYCE

ABD’nin dış politikasını yönlendiren yayın organlarından biri olan National Interest dergisinin internet sitesinde yayımlanan “ABD, İran’daki rejimin çökmesini neden ümit etmeli? başlıklı makalede, “İslam Cumhuriyeti'nin çöküşüne ne Washington önderlik edecek ne de bir Amerikan askeri müdahalesi gerektirebilir. İslam Cumhuriyeti'nin düşüşüne İran halkı öncülük edecek. Ancak ABD'den beklentileri, diktatörlüğü çökmekten kurtarmamasıdır” sözlerine yer verildi.

Merkezi Washington’da bulunan Orta Doğu Enstitüsü uzmanı Cameron Khansarinia ve Demokrasileri Savunma Vakfı’nın (Foundation for Defense of Democracies) İranlı finansal danışmanı Saeed Ghasseminejad’ın kaleme aldığı makalede, “dış politikasını insan haklarına odaklanma sözü veren Biden yönetiminin, potansiyel olarak dünyanın en acımasız diktatörlüklerinden birini çöküşten kurtarabileceği” görüşü savunuldu.


BIDEN İLE İRAN’I DEVİRME PLANI

 “Birçok İranlının tasavvur ettiği gibi, İslam Cumhuriyeti'nin çöküşüne ne Washington önderlik edecek ne de bir Amerikan askeri müdahalesi gerektirebilir” sözlerinin yer aldığı makalede, “İslam Cumhuriyeti'nin düşüşüne İran halkı öncülük edecek. Ancak ABD'den beklentileri, diktatörlüğü çökmekten kurtarmamasıdır. Yine de birçok İranlı için Joe Biden’ın yaptığı da tam olarak bu” ifadeleri yer aldı.

Geçtiğimiz yıllarda İran’daki dış destekli ve şiddet eylemlerine dönüşen gösterilere atıfta bulunulan makalede, “İran halkı, İslam Cumhuriyeti'nden farklı olarak Amerika'ya bir müttefik olarak bakıyor” denilirken, İran halkının rejim değişikliğine Amerikan desteğinin altı çizildi.

İran’da dış sermaye destekli olası bir rejim değişikliğinin ABD’ye üç önemli ekonomik ve siyasi fırsat sağlayacağı belirtilen makalede şu satırlara yer verildi.

KULLANILMAYAN PAZARI İŞTAH KABARTIYOR

Birincisi, İran, dünyanın gerçekten kullanılmayan yegane pazarlarından biridir. 85 milyonluk iyi eğitimli ve Batı dostu nüfus, Amerikan şirketleri için ticaret ve yatırımı için önemli bir fırsat temsil edecektir.

İkincisi, özgür bir İran, İbrahim Anlaşmalarının genişletilmesi ve bölgede kalıcı barış için bir fırsattır. Amerika'nın bölgesel müttefiklerine karşı düşmanlığı olmayan bir İran, ABD'nin bu müttefikleri bölgesel güvenliği daha etkin bir şekilde koordine etmeleri için güçlendirmesine izin verecektir.

“İRAN’IN ORTADAN KALKMASI, RUSYA VE ÇİN’İ ETKİLER”

Üçüncüsü, bölgedeki gevşemiş gerilimler, ABD'nin bölgedeki varlıklarını başta Çin’in Basra Körfezi’ndeki genişlemesi olmak üzere daha önemli güvenlik sorununa yeniden odaklamasına izin verecektir. Ortadoğu ve Basra Körfezi, yalnızca küresel enerji piyasalarının temel direğine oturdukları için değil, aynı zamanda Çin Komünist Partisi ve Vladimir Putin'in Rusya'sının hegemonik hırsları açısından önemleri nedeniyle Amerikan çıkarları için kritik öneme sahiptir.

Makalede dikkat çeken bir başka ayrıntı ise, Rusya’nın, bölge devletlerinden biri olan İran ile birlikte, özellikle ABD’nin Suriye’deki eylemlerine karşı duruşuna yönelik Biden yönetiminin, İran üzerinden bölgedeki varlığını konsolide etme arayışı içerisine girme önerisi oldu.

ORTA DOĞU’DA WASHINGTON YANLISI BLOK

ABD yönetimine “Putin, Washington ve müttefiklerinin Suriye'deki planlarını etkisiz hale getirmek için İslam Cumhuriyeti ile birlikte çalıştı ve ortak askeri tatbikatlar için Basra Körfezi'ni kullandı. İslam Cumhuriyeti'nin ortadan kaldırılması, Moskova ve Pekin'in bölgedeki etkilerini genişletme çabalarını karmaşık hale getirecektir” çağrısında bulunulan makalede, “ABD'nin, büyük güçlerin rekabetindeki konumunu güçlendirmek için Basra Körfezi'nde ve daha geniş Orta Doğu'da Washington yanlısı bir blok oluşturma çabalarını da kolaylaştıracaktır” denildi.


Kaynak: https://nationalinterest.org/blog/buzz/whyamericashouldhoperegimeirancollapses186748