Büyük Birlik Partisi (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili yürütülen soruşturmada bir son dakika gelişmesi yaşandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü 3 ayrı davanın alınan kararla "ana dosya" ile birleştirildiğini dile getiren BBP avukatlarından Kemal Yavuz, "Bu önemli bir gelişme o dosya içerisinde de gerek Hava Kuvvetlerinin olay esnasında bölgede bulunan askeri jetlerin hareketleriyle ilgili, hareketlerine ilişkin rapor bulunmaktadır. Ayrıca Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, uçuşa izin vermelerini, uçuşu takip etmemeleri gibi ihmalleri vardı." diye konuştu.

TİB'in yer bildirimiyle ilgili araştırmalarının yetersizliğini, sahaya bildirimin geç ve usulüne uygun yapılmadığını savunan Yavuz, bunun için de konuyla ilgili şikayetçi olduklarını ifade etti.

"NOKTASAL KOORDİNAT BELİRLENDİĞİNİ ARTIK BİLİYORUZ"

Yozgat'ın Yerköy ilçesindeki bir binbaşının talebiyle TİB'in harekete geçtiğini bildiren Yavuz, şöyle devam etti:

"Oysa TİB'te jandarma ve polisin yetkilileri var. Onların anında bunu ihbar kabul ederek derhal harekete geçip ilk dakikalar içerisinde noktasal yer tespiti yapması gerekirdi. Buna ilişkin bir ihmalin varlığı kaçınılmaz. Sonrasında ise bölgeye 1 veya 2 saat içerisinde seyyar baz istasyonunu göndererek yer tespiti yapabilirdi. Dosyanın gelmiş olduğu noktada şunu çok rahat söyleyebiliyoruz. Saat 16.55 itibarıyla (düşen helikoptere ilişkin) noktasal koordinat belirlendiğini artık biliyoruz. Dosya kapsamındaki verilerle bu sabit durumdadır."

"BİRÇOK İHMALLERİ VAR"

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün de birçok ihmalinin olduğunu, bununla ilgili de kaza kırım ekibinin ihmal ve kasti davranışlarına ilişkin şikayette bulunduklarını kaydeden Yavuz, "Mesela enkazı güvence altına almaması, enkaz etrafında tedbir alınmaması, enkazdaki cihazları koruma altına almamak gibi birçok ihmalleri var. Biz bütün bunları değerlendirerek olay olduğu hafta içerisinde şikayet etmiştik." dedi.

Şikayetlerine yönelik Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan 3 ayrı soruşturma dosyasının Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki hükümler gereği tek suç olduğundan tek soruşturma olması gerektiğini hep dile getirdiklerini vurgulayan Yavuz, "Söz konusu davalar Kahramanmaraş'taki 'ana dosya' ile birleştirildi. Yaklaşık 10 klasörlük dosyalar Kahramanmaraş Adliyesine gönderildi." ifadelerini kullandı.