Kaz Dağlarının 40 km uzaklıkta olduğu belirtildi. Siyanürle arama yapılmadığı vurgulandı. Projenin yabancı şirkete verilmesi eleştirildi.

Kaz Dağları ile ilgili tartışma sürerken mühendislerden tartışmalara açıklık getiren bir rapor geldi. 

Maden Mühendisleri Odası hazırladığı 9 sayfalık ön inceleme raporunda tartışılan konuları ele aldı. Raporda bölgenin Kaz Dağları’nda olup olmadığına yanıt verildi. 

KAZ DAĞLARINA 40 KM UZAKLIKTA
"İşletme Çanakkale ile Çan ilçesi arasında Kirazlı Köyü Balaban Tepesi mevkiinde olup “Kaz Dağları Milli Parkı” sınırlarına 40 km. mesafededir. Tartışma işletmenin her ne kadar milli park sınırları dışında olsa da Kaz dağları ekosistemi içerisinde yer aldığı ve ekosistemi etkileyeceği düşüncesinden kaynaklanmaktadır"

Tartışılan konuların başında ise siyanür geliyor. Mühendisler bölgede siyanürle arama yapılmadığını belirtti. 

SİYANÜRLE ARAMA YAPILMIYOR
"Öncelikle kamuoyunda yaygın olarak yapılan bir yanlışı düzeltmeliyiz. Maden arama çalışmaları sırasında siyanür kullanılmamaktadır. Yani “siyanürle altın aramacılığı” diye bir olgu yoktur. Siyanür, maden işletmeciliği sırasında altının cevherden ayrıştırılması için yapılan liç işleminde kullanılmaktadır"

Kesilen ağaç sayısındaki tartışma ise hâlâ sürüyor. Çevreciler ve ana muhalefet partisi 195 bin ağacın kesildiğini söylerken, hükümet ise rakamın 13 bin olduğunu açıklamıştı. Mühendisler ise detaylı rapor hazırlayacaklarını duyurdu. 

KESİLEN AĞAÇ SAYISINDA TARTIŞMA SÜRÜYOR/
"ÇED Raporunda 45 bin ağaç kesileceği belirtilmesine rağmen, Bakanlık tarafından yaklaşık 13 bin 400 ağaç kesildiğinin açıklanması, buna karşılık kamuoyunda 195 bin ağaç kesildiği iddiaları firma yetkililerine sorulmuştur. Firma yetkilileri kesilen ağaç sayısı konusundaki farklılığın amenajman hesaplamalarındaki kriterler ile ağaç tanımlamasındaki farklılıklardan kaynaklandığını ifade etmişlerdir. Yine de bu hususun TMMOB’a bağlı odaların uzmanlık alanı olması nedeniyle, ilgili odaların görüşü alınarak, hazırlayacağımız detaylı raporda bu görüşlere yer verilecektir."

Raporda projeyi yabancı şirketlerin yürütmesi ise eleştirildi.  

ARAMALAR KAMU ELİYLE YAPILMALI
"IMF ve Dünya Bankası reçeteleriyle ülkemizde kamu madencilik kuruluşlarının özelleştirilmesi veya kapatılması madencilik sektörünün daralmasına ve yok olmasına neden olmaktadır. Yatırım yapılmayarak üretimden çekilmek zorunda bırakılan kamu madencilik kuruluşlarımız son aşamada yabancı şirketlerin eline geçmekte ve kaynaklarımızın kullanımı da bu güçler tarafından değerlendirilmektedir."


ulusal.com.tr