HER GÜNÜM TRAMVAYDI
Her günüm ayrı bir travmaydı. Şimdi niye konuşmak istedim? Çünkü dava bitti. Işın tedavim de bitti. 'Kadına şiddet çok fazla olmaya başladığı için bir yerde bir ses olabilir miyim?' dedim. Erkek arkadaşının saldırısına uğrayan Mutlu Kaya, İsmail'e seslenmiş, ondan yardım istemiş. O kızın, benim sağlığımı, hayallerimi, doğmamış çocuğumu çalan İsmail'den medet umması... Ekranda "Kadına şiddet" diyor, "Bunu yapan dışarıda olamaz" diyor Mutlu Kaya'ya... Bunları duyunca bütün vücudum uyuştu. İsmail, Mutlu için Cumhurbaşkanı'na seslenince şaşırdım. Benim seslenmem lazım. Halen benimle, kanser yaptığı kadınla uğraşacaksa, dava açarsa da mücadelemi veririm.
ANNEME 'BAK KIZINI 40 YIL YÜRÜYEMEZ HALE GETİRİRİM' DEMİŞ
Bir gün 'Sadakat ya siyahtır ya beyazdır, gri olmaz' diye bir şey paylaşmıştım. Çıldırmış. Annemi aramış, tehdit etmiş, "Eda'yı 40 yıl yürüyemez hale getiririm" demiş. Bu konuşma sonrası kendisiyle bir saat konuştuk. "Sana mı inanacaklar, bana mı, sen kimsin?" dedi. Ondan sonra anlaşmalı boşanmaktan vazgeçtim, "Bu kadar çirkin bir adama dava açacağım" dedim. Her gün ekranda 'Anneler, kadınlar' diyor, sonra benim annemi tehdit ediyor. "Orası sahne, bu benim konseptim" diyor. Ertesi gün hiçbir şey yokmuş gibi "Oy vermeye gelmedin mi?" diye mesaj attı bana.