Azeri iş insanı Mübariz Gurbanoğlu'nun 'nün tepe yöneticilerinden Akın İpek, Suat Yıldırım, Süleyman Uysal ile yoğun telefon irtibatı olduğu ortaya çıkmıştı. Örgütün Rusya imamı Ahmet Hamdi Vural'la da işyerinde görüştüğü tespit edilen Mansimov'un, bu isimle yaptığı görüşmelerde tedbir amaçlı sinyal kesici 'Jammer' isimli alet kullandığı belirlenmişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ soruşturması kapsamında Palmali Grubu'nun kurucusu Azeri kökenli Mubariz Gurbanoğlu gözaltına alınmış, çıkarıldığı adli makamlarca 'FETÖ'ye üye olmak' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

EYLEMLERİ TEK TEK ANLATILDI
Gurbanoğlu ile ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı. Şüpheli işadamı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca 26 sayfalık bir iddianame düzenlendi. Hazırlanan iddianame 3 bölümden oluştu. Mubariz Gurbanoğlu'nun eylemleri tek tek anlatılan iddianamede, tanık ifadeleri de yer aldı.

İddianamede, Gurbanoğlu'nun 17/25 Aralık süreci öncesinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile olan yoğun irtibatının 17/25 Aralık süreci sonrasında dahi devam ettiği, örgütün birçok alandaki yöneticileri ile 2016 yılına kadar yoğun irtibat ve birlikteliğinin devam ettiği kaydedildi. Örgütün yurt dışı yapılanmasından sorumlu Ahmet Hamdi Vural ile gizlilik esasına dayalı görüşme ve irtibatının olduğu, kayıt ve görüşmelerinin tespitini engellemek amacıyla jammer cihazlarıyla görüşmelerin içeriğinin öğrenilmesini engellemeye çalıştığı belirtildi.

GÜLEN'İN KİŞİSEL EŞYALARINDAN MÜZE
Örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile yüz yüze görüşüp kişisel eşyalarını dahi alıp kurmuş olduğu müzede sergileyecek kadar örgüte yüksek aidiyet içerisinde hareket ettiği, yurt dışında bulunan okul ve derneklerin varlık ve faaliyetlerini sürdürebilmeleri amacıyla maddi yardımda bulunmak ve yönetimsel eylemlerle işlemlerde bulunduğu ifade edildi.

"ÖRGÜTSEL TAVUR VE TALİMATLAR DOĞRULTUSUNDA FAALİYET"
İddianamede, gözaltı ve savunma delil tespiti sürecinde FETÖ/PDY örgüt mensupları ile benzer şekilde savunma yapmayı reddederek örgütsel tavır sergilediği kaydedildi. Bu oluş sekli ile şüphelinin eylem sürekliliği, yoğunluğu ve çeşitliliği göz önüne alındığında şüphelinin örgüt içerisinde çeşitli ve yoğun şekilde tespit edilen eylemleriyle örgüt ile organik bağ içerisine girip örgüt talimatları doğrultusunda faaliyetlerinin bulunduğuna dair delillerin elde edildiği belirtildi.

Savcılık, şüphelinin 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma' suçundan cezalandırılmasını talep etti. Şüpheli ilerleyen günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.