ERCAN KÜÇÜK

PKK'nın siyasi kanadı HDP hakkında yürütülen kapatılma davası sürecinde Millet İttifakı partilerinden HDP'ye destek veren açıklamalar üst üste geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun HDP'yi meşrulaştıran açıklamasından sonra, İyi Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu da HDP'yi meşru ilan etti. Dervişoğlu'nun sözlerine bir dönem İyi Parti'de siyaset yapıp partinin HDP ile ilişkileri nedeniyle istifa eden isimler tepki gösterdi. Aydınlık'a konuşan isimler HDP'nin PKK'nın kontrolünde olduğunu vurguladı, meşru kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirtti.

İyi Parti'den istifa edip Zafer Partisi kurucularından olan İsmail Koncuk, Millet İttifakı'nın erken seçim sürecine girildiğini düşündüğünü belirtti. HDP'nin PKK'nın kontrolünde olduğunu vurgulayan Koncuk, "Bir seçimi kazanacağız diye PKK'nın uzantısı olan HDP'yi meşru görmek kabul edilemez" dedi. Koncuk şunları söyledi:

BİR YANDAN MİLLİYETÇİLİK BİR YANDAN 'HDP MEŞRUDUR'

“Kürt kökenli kardeşlerimizin oyuna göz kırpıyorlar. Ama burada bir yanlış yapıyorlar. HDP Kürtleri temsil eden bir siyasi yapılanma değildir. HDP Türkiye'yi bölmek isteyen, yıllardır binlerce askerimizin, polisimizin, vatandaşımızın KürtTürk demeden şehit olmasına sebep olmuş bir yapıdır. Sürekli PKK'nın kontrolünde olan PKK tezlerini hem Türkiye gündemine taşıyan, hem meclis gündemine bunları savunan hatta dünyada çeşitli platformlara sürekli Türkiye aleyhtarı yaklaşımlar içerisinde olan HDP'yi meşru görmek hiçbir siyasi partinin, Türkiye Türk milleti yanlısı ve PKK'yı bir terör örgütü olarak gören hiç kimsenin hakkı değildir. Samimi olmaları lazım. Bir yandan Atatürkçülükten, Türk milliyetçiliğinden bahsedeceksiniz daha sonra HDP meşru partidir diyeceksiniz.

'İYİ PARTİ GÖRÜŞ MÜ DEĞİŞTİRDİ?'

"Ülkeyi bölmek gibi bir hak nerede var? Ülkeyi bölmek gibi bir meşruiyet nerede var? Hangi dünya ülkesinde var? Bir seçimi kazanacağız diye PKK'nın uzantısı olan HDP'yi meşru görmek kabul edilemez. Kaldı ki Sayın Meral Akşener'in 'HDP'yi PKK'nın yanında konumlandırıyoruz' diye açıklaması var. Şimdi İyi Parti Grup Başkanvekili kendi genel başkanından farklı mı düşünüyor? Yoksa İyi Parti bir görüş mü değiştirdi? Onu bilelim. HDP meşru bir siyasi partidir diyorsa o zaman sayın genel başkanlarının geçmişte söylediği sözü açıklamaları lazım.

“Hem Türk milliyetçiliği deyip vatanın bölünmez bütünlüğünden bahsedip, PKK'nın koltuğundan bir türlü çıkamayan, Türkiye partisi olamayan, Türkiye ve Türk milleti aleyhtarı her türlü faaliyetin içerisinde olan HDP'yi meşru göstermek herhalde Türk milliyetçisiyim diyen sayın Müsavat Dervişoğlu'na yakışır bir üslup değildir.”

'İYİ PARTİ'DEN BU NEDENLE AYRILDIM'

İyi Parti kurucularından Hayrettin Barut da Dervişoğlu'nun açıklamalarına tepki gösterdi. Genel Başkan Meral Akşener'in 'Kürt hareketinin siyasi temsilcisi HDP'dir' açıklamasından sonra istifa ettiğini hatırlatan Barut, şöyle konuştu:

“O değerlendirme onları bağlar. Onlarla aynı fikirde olmadığım için ayrıldım ben. Dolayısıyla belki meşru zemine çekilerek bu hareket bir şekilde elimine edilmek isteniyor. Ama hareketin adı bir kere Kürt hareketi değil, terör hareketi. Kürtlerin bir isyanı, başkaldırısı yok. Benimle aynı haklara ve özgürlüklere sahipler. Kürt hareketi olarak nitelendirilmesini şiddetle kınıyorum. HDP meşru zemine çekilmek istenmesine rağmen bir türlü meşru zemine oturmayan, kendisini bölgesel olarak nitelendiren bir harekettir. Meşru olabilmesi mümkün değil. Temellerinde terörle bağlantısı var.”

YASAL OLSA DA MEŞRU SAYILAMAZ

HDP'nin meşruluğu tartışmalarını Aydınlık'a değerlendiren eski İyi Parti kurucusu, Zafer Partisi Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Uğur Tarhan, "HDP'yi biz meşru kabul etmiyoruz" dedi. HDP'nin yasal olsa dahi meşru sayılamayacağını vurgulayan Tarhan şunları söyledi:

"HDP'yi siyasi parti olarak görmüyoruz, parti olarak da görmüyoruz. Çünkü yasallıkla meşruiyet ayrı şeyler. Bir siyasi partinin meşruiyetinin kaynağı Türk milletinin egemenlik haklarıdır. Bunlara aykırı davranan, sorgulayan, paylaşmak isteyen, bu doğrultuda bir siyaset yapan parti meşru kabul edilemez. Siyasi çözüm olarak İmralı canisini gösteren bir yapının meşru olması düşünülemez, kabul edilemez. Yasal olabilir. 12 Eylül de yasaldı. Meşru kabul edebilir miyiz? Nasıl ki 12 Eylül yasal olsa bile meşru sayılamaz ise HDP'nin de yasal bir hüviyetinin olması onu meşru kılmaz. Biz siyaseten meşru olup olmadığına dair fikrimizi ifade ederiz. Haklarında kesinleşmiş karar yoksa da benim yorumum var. Ben hüküm vermiyorum benim fikrim bu diyorum. Türk milliyetçilerinin durması gereken yer burası.”

'KANDİL VE İMRALI'YA SİNYAL ÇAKIYORLAR'

Millet İttifakı partilerinden üst üste yapılan HDP'yi meşrulaştırma açıklamalarına bir tepki de Ak Parti Manisa Milletveki Tamer Akkal'dan geldi. 24 Haziran 2018 Genel seçimlerinde İyi Parti'den milletvekili seçilen Akkal, HDP'nin bazı büyükşehirlerde aday çıkarmayarak, Millet İttifakı'na destek vermesine, parti genel merkezinin sessiz kalmasına tepki olarak istifa edip Ak Parti'ye geçmişti. Muhalefetin Diyarbakır annelerini ziyaretten imtina ettiğini belirten Akkal, HDP için "Terör örgütünün siyasi bir uzantısıdır" sözlerini kullandı. Akkal şu değerlendirmelerde bulundu:

“Muhalefetin politika üretemediği zaman sıklıkla başvurduğu ve bilinçli bir şekilde sözde 'Kürt Meselesi' ifadesini kullanarak HDP'yi yanında tutma örneklerinden biriyle hem de en tanıdığımız şekliyle karşı karşıyayız. Girdiği her seçimi kaybeden bir siyasetçi olarak CHP'nin başındaki Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'PYD/YPG bize mi saldıracak?', 'PYD/YPG'yi terörist olarak görmüyoruz' söylemlerini hala unutmuş değiliz. 'Aman HDP yanımızdan ayrılmasın' diye yapmayacakları iş yok bunların. Geçen günlerde CHP'den bir heyetin sınır ötesi görüşmeye gittiklerine de şahit olmuştuk. CHP genel merkezinin bu konuda kamuoyunu aydınlatması gerekir. Milletin sınır ve sinir uçlarıyla oynamaktan kimseye fayda gelmez. PKK denilen katil sürüsünün beli kırıldıkça çıkış yolu aramaya devam ediyor. Devletimizin kararlı duruşu devam edecek. Yurt içinde bitecekler sıra sınır dışına gelecek. Kim bu ülkede Kürt sorununu çözeceğiz diyorsa bilinmelidir ki hem Kandil'e hem İmralı'ya sinyal çakıyor demektir. Diyarbakır annelerinin evlatlarına kavuşmak için verdiği mücadeleyi de hafife alan bu zihniyet işte.

İYİ PARTİ CHP VE HDP'NİN KOLTUK DEĞNEĞİ

"Diyarbakır annelerini ziyaret etmekten imtina eden muhalefetin HDP'yi meşru bir parti olarak görmesi şaşırtıcı değildir. HDP'yi şahsım olarak hiçbir zaman siyasi bir parti olarak görmedim. Terör örgütünün siyasi bir uzantısıdır. CHP zaten YPG ile görüşüyor, meşrulaştırıcı eylemlerde bulunuyor ancak İyi Parti'nin millyetçilik ve ülkücülük üzerinden siyaset yapmaya kalkıp da adeta vatanımızı satanlarla siyasi bir yol izlemesi ayrıca düşünülmesi gereken önemli bir konudur. Kürt kökenli vatandaşlarımızın oyunu talep etmek adına HDP 'nin ve CHP'nin koltuk değnekliğini yapıyorlar.

HDP'YE CAN SUYU OLMA HEVESLERİ

"Siyasi çıkar uğruna gözü yaşlı annelerin umutlu bekleyişlerini bile hiçe sayan bir zihniyet. HDP'ye can suyu olma hevesleri CHP içindeki vatan millet sevdalısı kişileri elbette rahatsız ediyor. PKK'nın sözcüsü gibi konuşan ağızlarından bir kere bu vatanın evlatları için tek kelime çıkmayan bu sözde demokrasi ve insan hakları savunucusu grubu dikkate almak, müzakere çağrısı yapmak Kılıçdaroğlu'nun siyaseten bitik olduğunun da göstergesidir. 6 milyon oy potansiyeli hevesiyle ağızlarının suyu aka aka HDP'den medet ummak partinin akıl sahibi vicdanlı CHP seçmenini de derinden yaralamıştır. Türkiye'nin mücadele verdiği her cephede adeta bir delik arayan CHP'nin yönetim kademesi yine çukura düşmüştür. Bu çukurdan da öyle kolay kolay çıkamayacaktır. Libya konusunda, Doğu Akdeniz mücadelemizde, Azerbaycan/Karabağ mücadelesinde hep bu milletin değerlerini hiçe sayan açıklamaları ile zaten asıl amaçlarının ülke yönetmek değil karanlık güçlerin taşeronluğunu yapmak olduğunu belli etmişlerdi. Bu son konu da bunlarla aynı eşdeğerdir.

HDP, CHP VE İYİ PARTİ'Yİ ALMIŞ ELİNE

“HDP'ye olan vefa borçlarını başka yollarla ödeyebilirler. HDP'nin önündeki kapatma davasına daha fazla kol kanat gerebilirler. Hatta kapatılırsa yeni oluşum süreçlerinde ödünç milletvekili bile verebilirler ama kimse bu ülke sınırları içinde sözde Kürt sorunu var diyerek bu milleti ayırmaya çalışamaz. Bunun örneklerini daha önce de gördük. Türk, Kürt, Laz, Çerkez hepimiz Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz. Bu söylemlerden asıl rahatsız olması gereken kesim ise kendini milliyetçi diye konumlandıran CHP'nin ortağı olan partidir. Görülüyor ki kalbur üstü söylemler dışında bir tepki yok. Seçim sürecinde yaptıkları ittifakın çıktılarını da görmüş oluyoruz. HDP, CHP ve İyi Parti'yi almış eline istediği oyunu oynatıyor. Hem siyasi olarak tehdit ediyor, 'bensiz bir hiçsiniz' diyor, hem de istediği plana dahil ediyor. Cumhur İttifakı'nın duruşu nettir. Vatan, millet, ezan, bayrak, birlik ve beraberlik kırmızı çizgimizdir. Kimse bu değerler üzerinden milletimizi ayrıştırmaya çalışamaz. Ayrıştıran karşısında her zaman bizi bulacaktır.”

Aydınlık