Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan koronavirüs salgınının ilk günlerinde 100 milyarlık (yaklaşık 15 milyar dolar) bir destek paketi açıkladı. Her gün bir yenisi açıklanan destek kalemleriyle bu meblağ büyüyor.  Başkanı  de geçtiğimiz gün korona salgını konusunda iktidardan beklentilerini dile getiriyordu:

"Paketin genel büyüklüğü ekonominin büyüklüğü ile orantılı olmalı. Yurt dışı örnekler verilen desteklerin Avrupa'da milli gelirin yüzde 20'leri civarında olduğunu gösteriyor. Ülkemizin kaynakları maalesef daha sınırlı ve enflasyon tehlikesi büyük, ancak etkileri nedeniyle neredeyse savaş durumuna benzetilen böyle bir dönemde istihdamın ve ekonomik sistemin korunması zorunlu... Destek paketlerinin milli gelirin yüzde 10'u seviyesinde bir büyüklüğe ulaşmasını beklemek daha gerçekçi olacaktır."

***

Simon Kaslowski ve temsil ettiği Türk sanayicileri, iş adamları, madem "neredeyse savaş koşullarında" olduğumuzu düşünüyorlar, o halde kendileri de taşın altına elini sokmalılar.

Mesela;
TÜSİAD'ın hiçbir üyesi salgını bahane edip işçi çıkartmayacağını garanti etmeli.
Derneğin üyelerine ait olan bankalar, bu dönemde ihtiyaç duyan vatandaşa, küçük esnafa ve orta ölçekli işletmelere kredi verirken kırk dereden su getirtmeyi bırakmalı.
Ve tabii ki, patronların her biri, başlatılan "Biz Bize Yeteriz" kampanyasına servetlerine uygun bir destek vermeli.
Haksız mıyım?

Melih Altınok/Sabah