Barolar Birliği Başkanı , çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Erzurum'da Vali Okay Memiş'i makamında ziyaret etti. Feyzioğlu, burada açıklamalarda bulundu.

Feyzioğlu, Türkiye'nin geleceğine yönelik umutların arttığını belirterek, "Geleceğe yönelik umutlarımız daha da artıyor. Türkiye'nin en önemli meselesi iş ve istihdam yaratılması. Nüfusumuz sürekli gençleşiyor. Doğrudur, iyidir Avrupa yaşlanırken biz gençleşiyoruz ama bu gençleşmenin Türkiye'ye refah getirebilmesi, geleceğimizi güvence altına alabilmesi içi hem evlatlarımızı çok iyi yetiştirmemiz lazım hem de onlara istihdam yaratmamız lazım." diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN ORDUSU GÜÇLÜDÜR"
Türk ordusunun çok güçlü bir ordu olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, bunun binlerce yıllık geçmişe dayandığını kaydetti.

Feyzioğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin ordusu güçlüdür. Binlerce yıllık tarihimizden gelen tertemiz ismimiz dostlara güvence düşmanlara korku kaynağıdır. Türk milletinin üzerinde hiçbir leke yoktur. Ordumuzun gücünü son dönemde diplomasimizin gücüyle Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesine sarılıp Osmanlı'dan intikal eden tecrübemizi en iyi şekilde kullanarak Rusya ve ABD ile yapılan mutabakatlarda gösterdik. Bunun kalıcı olması Türkiye'nin hiçbir ekonomik müdahale ile sarsılmaması için ekonomimizin de çok güçlü olması lazım."

"YARGIMIZIN DÜNYA STANDARTLARINDA GÜVENİLİR OLMASINI SAĞLAMAYA GAYRET EDİYORUZ"
Yargı olarak yabancı işletmecilerin Türkiye'de yatırım yapması için çalıştıklarını dile getiren Feyzioğlu, Türkiye'de yeterli derecede kaynağın olduğunu ifade etti.

Feyzioğlu, şunları kaydetti:

"Yabancı işletmecilerin gelmesini teminen biz de yargımızın dünya standartlarında güvenilir olmasını sağlamaya gayret ediyoruz. Bu yolda çok önemli adımlar atıyoruz çünkü Türkiye'de her şey var. Sanayimizi ona göre kurarsak onu destekleyecek doğal kaynağımız ve genç insan gücümüz var. Jeopolitik ve jeostratejik konumumuz emsalsiz kısaca her şeyimiz var. 200 yıllık da bir demokrasi geçmişimiz var. Bizi hiç kimse Irak, Suriye, Libya, Cezayir, Mısır ve Tunus ile kıyaslayamaz. Biz bir gelenekten geliyoruz ve binlerce yıldır tarih sahnesindeyiz. Bin küsur yıldır da devlet tecrübemiz var. Türkiye Cumhuriyeti de bu tecrübenin taçlanmış, şahlanmış halidir."

"ABD'DE ÖNEMLİ GELİŞMELER YAŞANDI"
Cumhurbaşkanı 'ın  Başkanı  ile görüşmesinin başarılı bir görüşme olduğunu değerlendiren Feyzioğlu, şöyle devam etti:

"ABD ile önemli gelişmeler yaşandı ve başarılı olduğunu düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanının ABD Başkanı ile görüşmesinin hemen arkasından son derece muhalif duruşta gibi görünen ABD'li senatör senatoda bu kanunu blokladı, engelledi. Demek ki başarılı bir görüşme olmuş. Ermeni mezaliminden Erzurumlu çok çekmiştir ve bunu en iyi Erzurumlu bilir çünkü bu mezalim Erzurumluya yöneliktir. Yüzlerce yıldır birlikte yaşayan insanlar dış güçlerin kışkırtmasıyla Türkleri burada yok etmeye kalkmışlardır. Soykırıma uğratılmak istenen Türklerdir. Tarih bu kadar açıkken ABD kongresinde 'Ermeni soykırımı' diye Temsilciler Meclisinde karar alındı."

Erdoğan ve Trump görüşmesinin ardından bu kararın engellendiğini anlatan Feyzioğlu, şunları kaydetti:

"ABD'nin şunu görmesi lazım. Bir tarafta terör örgütü bir diğer tarafta da dünyanın sayılı ordularından birine sahip ve dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olmaya aday konumu emsalsiz Türkiye Cumruhiyeti Devleti. Bu teröristlerle mi olacaklar yoksa Türkiye ile müttefikliği devam mı ettirecekler. ABD'nin bu yol ayrımına geldiğini düşünüyorum. Türkiye F35'lerin parasını ödemiştir ve parasını verdiğimiz uçakları ABD hukuk dışı gerekçelerle vermez ise bu silah sistemini dünyaya satamaz. Çünkü yarın öbür gün Hindistan'a satmak istediğinde Hindistan diyecektir ki 'Sen parasını ödemiş olan Türklere mazeret uydurdun ve satmadın ben bunun yerine Rusya'dan SU uçağı alacağım' diyecektir. Ticarette en önemli olan şey ahde vefadır. Söze vefasızlık eden kuşkusuz batar. ABD silah sanayisinin görmesi gereken eğer sözlerine vefasızlık ederlerse uçaklarını kimseye satamazlar. Zararları Türkiye'ye satamamanın çok ötesinde olur."

"TÜRKİYE İSTEDİĞİ SİLAH SİSTEMİNİ İSTEDİĞİ YERDEN ALABİLİR"
Türkiye'nin uzun zaman önce ABD'den silah almak için girişimde bulunduğunu ancak sonuçsuz kaldığını anlatan Feyzioğlu, Türkiye'nin bunun üzerine  ile temasa geçtiğini aktardı. Feyzioğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Trump'ın ifade ettiği üzere Türkiye müttefik gereği NATO üyesi olması ve ABD ile stratejik bir müttefik olduğunu sanarak hava savunmasını sağlamak amacıyla Patriot füzesini almaya talip olmuştur ve 1,5 sene boyunca mektubumuza dahi cevap verilmemiştir. Türkiye mecburiyetten Rus hava savunma sistemine yönelmiştir doğru da yapmıştır ve devam edecektir. Bu iki sistemin birbiriyle karıştırılmaması lazımdır. NATO'nun bugün yaptığı açıklama önemlidir. 'Biz Türkiye'ye bu konuda karışmayacağız. Türkiye istediği silah sistemini istediği yerden alabilir. NATO silah sistemleri ayrıdır entegre etmeyiz' demiştir. Bizim de entregre etme gibi bir düşüncemiz olmadığını defalarca söyledik."

.Türkiye'nin silah sanayisinde gelişim gösterdiğini ifade eden Feyzioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hedefimiz 2023 yılında umut ediyorum hava savunma sistemimiz SİPER'i devreye sokmak. Kötü komşu adamı ev sahibi yaparmış Biz de bu sayede kendi hava savunma sistemlerimizi, dronlarımızı, elektronik harp sanayimizi geliştirdik ve şimdi de Allah'ın izniyle füze sistemlerimizi geliştireceğiz. Toplumumuzu da refaha kavuşturacağız. Bunlar kendi işçimiz ve insanlarımızla yapacağımız sistemler. Yeter ki birlik ve beraberliğimizi her daim koruyalım. Devletin dini adalettir. Adaletten sapmamamız lazım çünkü tüm terör örgütleri idarelerimizin ve mahkemelerimizin vatandaşa haksızlık yapmasını dört gözle kolluyor. Biz adil yargılama yaparak en iyi hizmeti adil şekilde vatandaşı bürokrasinin çarklarında yormadan sorununu çözerek doğru yolda ilerleyeceğiz ve terör örgütlerine Allah'ın izniyle pirim vermeyeceğiz."

KHK MESELESİ

Feyzioğlu, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilenlerle ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı: “FETÖ bizin sinir uçlarımıza kadar girmişti. Pek çok kurumda temizlik yapıldı. KHK ile ihraçlar oldu. Olağanüstü bir dönemdi. Bu tedbir uygulandı. Avrupa Konseyi ile Türkiye ihraçları inceleme komisyonu kurdu. 85 bin dosyanın yüzde 10’unu kabul etmiş yüzde 90’ında hata görmemiş. Reddettiği taleplerin tamamı da idari yargıya gidecek. Komisyonun gerekirse tetkik hâkimleriyle daha da desteklemek gerekir. İdari yargının hiç kimseden çekinmeden arkasında kapı gibi Danıştay var hukuk var diyerek adil yargılamayı gerçekleştirip delil yoksa ihracı iptal etmesi lazım. Tweet atsaydım manşet olurdum. Yüzüne karşı söylediğim için FETÖ PKK, DHKP/C idarenin, mahkemelerin ve devletin haksızlık yapmasını istiyor. Devlet haksızlık yaparsa taban kazanırlar. Devlet uygun yaparsa sömürecekleri bir şey kalmıyor. En rahatsız oldukları bu. Biz de devlet olarak yargıyı rahat bırakalım. KHK’larla ilgili mesele idari yargının en makul sürede adil yargılama yaparak çözülecektir.”

‘SURİYE HÜKÜMETİ İLE GÖRÜŞÜLMELİDİR’

Son olarak Türkiye’nin Suriye meselesini değerlendiren Feyzioğlu, “Türkiye meşru bir hareket yapmıştır. 8 gün içinde dünyanın iki süper gücüne kabul ettirmiştir. Uluslararası hukukta haklı olmak yetmez haklılığınızı askeri gücünüzle sahaya yansıtmanız gerekir. Ekonomik güçle de bunu sürdürmeniz gerekir. Şu anda önümüzde çok kritik bir konu var. Türkiye buraya girdi, temizliğini yaptı. ABD ve Rusya ile mutabakat vardır. Aynı anda Cenevre’de Suriye anayasası görüşülmekte. Churchill’in 100 yıllık planı var. Türkiye’yi bölmek. Arap ülkeleri ile arasına bir tampon koymak. İsrail’in de güvenliğini güvence altına almak için burada kukla bir devlet kurmak istiyor. Bu 100 yıllık planda hiçbir değişiklik yok. Avrupa’da Almanya, bölgede Amerika götürüyor bu iyi. Cenevre’de Suriye anayasası yazılırken uyanık olmazsak ve ABD ve Rusya ile sahada sağladığımız işbirliğini kullanamazsak bu bölgede bir eyalet bir özerk bölge kurmak istiyorlar. Yaptığımız bütün fedakârlıkların boşa gitmemesi için Suriye anayasası yazılırken Suriye’nin kuzeyinin bir federe bir eyalet devleti olarak planlanmaması gerekir. Suriye hükümeti ile görüşülmelidir. Menfaatlerimiz aynı olduğuna göre bizim Suriye ile aracısız görüşmemiz lazım. Bunu yaptığımızda tüm emperyal güçlerin planlarını alt üst ederiz. Esad kendi ülkesinde yaşayan Kürtlere vatandaşlık bile vermemişti. Bu insan hakkı ihlalini önleriz. 30 km derinlikteki bir güvenli bölgeden değil Suriye’nin tamamının güvenli bölge olmasından bahsedersek bu problemi çözeriz” diye konuştu.

Başkan Feyzioğlu, barodaki toplantının ardından Erzurum Valisi Okay Memiş’i ve Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Bölükbaşı’nı makamlarında ziyaret ederek, bir süre görüştü.