İYİ Parti İstanbul il eski yöneticisi ve Şehit Anaları Derneği Basın Sözcüsü Beyza Tufan sosyal medya hesabından İYİ parti'ye ve Genel Başkan Meral Akşener'e yüklendi.

Beyza Tufan'ın açıklaması şu şekilde "Bundan tam 10 ay önce İyi Parti’den istifa ettiğimde ve yaşadıklarımı sizlerle paylaştığımda pek çok İyi Partili beni linç etmiş, ağır hakaretlerde bulunmuştu.

Hatta yaşadığım olaylara bizzat tanıklık eden bazı haysiyetsizler beni yalancılıkla suçlamıştı.

İyi Parti İstanbul il başkan yardımcılarının 23 Haziran seçimlerden önce HDP ile  yaptığı görüşmeleri ve il yönetim kuruluna çözümün HDP’yle olacağına dair yaptıkları telkinleri resimleri ve belgeleriyle paylaşmama rağmen büyük kesim bana inanmak istememiş gözlerini yummuştu.

Hasan Seymen ve Ensarioğlu olayları ifşa olduğu günden beri, o günlerde beni linç eden ama şimdi benden helallik isteyen arkadaşlar var...

Öncelikle hakkım onlara helal olsun...

Benim siyasetten bir kazancım bir menfaatim hiç olmadı olmayacak, o yüzden hep vicdanımda haklı ve doğru neyse onu konuştum onu yazdım çizdim..

Bölücülük yaparak Anayasa değişikliği isteyen Hasan Seymen ve Apo’ya ev hapsi isteyen Ensarioğlu’nun konuşmaları için günlerdir bir yorum yapmayan Meral Akşener bu sükutuyla o şahıslarla aynı fikirde olduğunu maalesef tescillemiştir.

Meral Akşener bu partiyi kurarken merkez ama vatanseverlerden oluşan milli bir parti kuracağını beyan etmişti... 

Ama bu partinin gerekirse HDP’yle de ittifak yapacağını, onlarla etnik bölücülük üzerinden anayasa değişikliği gibi ortak taleplerde buluşacağını Türk milliyetçilerinden ve ülkücülerden gizledi. 

Bunları en baştan açıkça beyan etseydi Türk milliyetçileri de yuvaları MHP’den kopup kopmama konusunda ona göre düşünür karar verirdi. 

Bizlerin bu kandırılmışlık, kullanılmışlık ve ihanete ortak olmuşluk hissine kapılmamıza fırsat vermemiş olurdu...

Burada bir vebalde Ümit Özdağ gibi isimlerin boynuna....

Mesela ben Meral Akşener’i tanımazdım bilmezdim, hatta ilk dönemlerde Sinan Oğan’ın ekibindeydim, maalesef sürü psikolojisiyle gözümü bir anda İyi Parti’de açtım...

Ümit Hoca gibi isimler varsa burada ihanet olmaz yanlış olmaz diye düşündüm. Partinin bu zihniyetini en baştan beri bilip de bizlerden sakladıysa bu günah Ümit Hoca’nın da boynuna...

İhaneti ilk görüp İyi Parti’den ilk istifa edenlerden olmama rağmen eşime dostuma aileme bu partiye oy attırdığım için vicdanen çok rahatsızım..

Türkiye’de mevcut siyasi partilerin, iktidarı ve muhalefetiyle tamamının aynı merkezin kontrol altında olduğuna dair inancım bu ülkenin geleceğine dair umutlarımı kırsa da bireysel olarak bu lanetli düzenle olan mücadelemden vazgeçmeyeceğim."