Son söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Türkiye’de 2020 yılı ilk çeyreğinden başlamak üzere gelir dağılımı üst gelir sınıfları lehine çok şiddetli şekilde bozulmuştur. Pandemi koşulları ve 2021 yılı sonu itibaryla dünya çapında içine girilen enflasyonist koşullar bu dağılımın bozulmasında başat rol oynamıştır. Ak Parti yerel seçimlere kadar bu farkı kapatmak zorundadır. Aşağıda izah edeceğim nedenlerden dolayı şu anda izledikleri politikalar bu bozulmayı bırakın önlemek, daha da şiddetlendirecek politikalardır.

Çözümü de söyleyip yazıma başlayayım. Mustafa Kemal Atatürk’ün uyguladığı “Devletçilik ve Halkçılık Politikası” tek çıkar yoldur. Bu politikanın bugünkü formülü Vatan Partisi'nin “Üretim Devrimi Politikasıdır.”

YENİ BİR ŞEY YAPMADILAR

Gelelim Sn. Mehmet Şimşek söyledikleri ve attıkları sosyal medya mesajları ile neyi kastetmektedir.

Öncelikle bu ara sözü çok edilen Merkez Bankası rezervlerindeki artışa bakalım. Merkez Bankası Başkanı Sn. Hafize Gaye Erkan Merkez Bankası rezervlerini kullanarak kur artışlarına müdahale etmeyeceklerini açıklamıştır. Bu uygulama ile rezervlerimiz artışa geçmiştir. Hatta geçen 12 hafta içinde öyle bir artış meydana gelmiştir ki, Merkez Bankası rezervleri tarihinde ilk kez en büyük artış haftasını yaşamıştır.

Dikkat edelim hâlâ ihracatçı ve turizmcinin yüzde 40 dövizlerine el konmaktadır. Hatta Eximbank’tan kullanılan çok düşük faizli krediler karşılığı, bu ihracatçıların dövizlerinin yüzde yetmişi merkez bankasına devredilmektedir.

Yani yeni ekonomi yönetimi döviz kazandırmak için yeni bir şey yapmamıştır.

REZERV TEFECİLER İÇİN

Ama rezerv arttıracağız diye piyasalara müdahale etmemenin sonucu olarak, benzin ve motorine hafta içinde tekrar zam gelmiştir. Enerjiye gelen zamların tüm ürünlere yansıması çok zaman almayacaktır.

Emekliye zaten doğru dürüst zam gelmedi. Asgari ücretliye gelen yüzde 34 zamda daha uygulanamadan eridi bitti. Memurun alacağı en düşük 22 binin de başına ne geleceği Mehmet Şimşek’in attığı twitin içinde gizli.

Yeni ekonomi yönetimi gizlese de merkez bankası rezervlerini arttırmalarının nedeni memleketin ali menfaatleri için değil. Türkiye’ye yeniden sızma olanağı bulan sıcak paracıların, paralarını tekrar yurt dışına çıkarmak istedikleri zaman Türkiye’ni kasalarında yeterince bu tefecilerin anapara ve kazançlarını ödeyecek para bulundurmak için rezervler arttırılıyor. Döviz rezervlerinin arttırılmasının başka bir nedeni yok. Londra tefecilerine teminat hazırlanıyor.

LONDRA'YA MESAJ

Mehmet Şimşek ise attığı twiti aslında İngilizce atmalıydı. Ama o zaman niyeti hemen açığı çıkardı. Nasıl olsa twit uygulamasının Türkçe’den İngilizce’ye tercüme seçeneği vardı. Twiti esas okuması gerekenler, bu seçenek ile Mehmet Şimşek’in ne demek istediğini rahatlıkla anlayacaklardı.

Evet, bu mesaj Londralı tefecilere verilen mesajdı. Mesajın içinde hükümet ile yapılan pazarlık anlatılıyordu.

Sn. Şimşek’in twiti aşağıdaki gibi;

Programımızın üç temel bileşeni var:

1 Mali disiplinin yeniden tesis edilmesi; yani deprem etkisi hariç, bütçe açığının Maastricht kriterleri ile uyumlu bir seviyeye çekilmesi,

2 Enflasyonun orta vadede tek haneye düşürülmesi için kademeli parasal sıkılaştırma ve enflasyon hedefi ile uyumlu gelirler politikası,

3 Makro finansal istikrarı ve diğer tüm kazanımları kalıcı hale getirecek yapısal reformlar.

MAASTRICHT'E AVRUPA UYUYOR MU?

1'inci madde de Mehmet Şimşek diyor ki; hükümet sadece “fuzuli harcama” olarak deprem konut vs. harcaması yapabilir. Fuzuli yani gereksiz kelimesini özellikle seçtim. Tüm neoliberaller için halka yapılan harcamalar gereksiz ve kaynakların yanlış yere harcanması anlamına gelir.

Bütçe harcamalarında açık verme oranı yüzde 3 ile sınırlı kalacak. Bütçeden fazladan halk için yatırım, halk için gelir artışı anlamına gelen harcamalar yapılmayacak.

Sanki Avrupa ülkeleri Maastricht kriterlerine uyuyormuş gibi bizim de uymamız gerektiği mesajını vermiş.

2'nci; parasal sıkılaştırma gereksiz yere krediler verilmeyecek, enflasyon hedefi ile uyumlu gelirler politikası ise enflasyonu yaratan talebin düşmesi için halkın gelirlerinin de düşmesi gerekir. Krediler azaltılacağı için durgunluk ve işsizlik de artacak. Bu arada vergilerde eski şeklinde dolaylı vergiler olacak. Kurumlar ve gelirler vergilerinde göstermelik artış olacak.

3'üncü; Londralı tefecilerin getirdikleri paralar ve Türkiye’nin kaynaklarından elde ettikleri gelirler Londralı tefecilere sorun olmadan ödenecek.

Mesajdan da görüleceği gibi Sn. Şimşek mesajı Londra tefecilerine, Sn. Cumhurbaşkanının faiz lobicilerine veriliyor.

YUMUŞAK GÜÇ MÜ?

Türkiye, Turgut Özal 24 Ocak 1980 kararları ve Kemal Derviş 15 yasası ile de karşılaşmıştı. 1980 yılı ve 2000’li yılların başında karşılaşılan bu programların Türk Milletine kabul ettirilmesi için 24 Ocak’ın ardından 12 Eylül 1980 Amerikancı darbesi ve Kemal Derviş programının ardından ABD’nin Irak işgali ve Amerikan askerinin Irak üzerinden Türkiye’ye komşu olması ile Türkiye’de BOP iktidarı süreci dayatılmıştı.

Sonuçta her iki karar Türk Milletine silahla dayatılmıştı. Mehmet Şimşek’in aldığı bu önlemler Türkiye’ye silahsız uygulatılamaz.

Amerika’nın böyle bir gücü kalmamıştır.

Türk milletinin öncü partisi Vatan Partisi emperyalizmin bu atağını da Türk Milleti ile birlikte tepe taklak edecektir.


Hakan Topkurulu

Aydınlık