Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir, Avukatlık Kanunu'nda yapılması planlanan değişiklik tartışmalarına ilişkin, “Avukatlık Kanunu'nun güncellemeye ihtiyacı var ancak baroların, Barolar Birliği'nin olacağı masada bunun yapılması daha doğru. Pandemi dönemi sonrasında, süreç içerisinde üzerinde çalışılabilir. Baroların bölünmesi, nispi seçim kırmızı çizgimizdir, asla kabul etmiyoruz" dedi.

Avukatlık Kanunu'nda yapılması planlanan değişikliğe ilişkin Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir, Aydınlık’a açıklamalarda bulundu. Avukatlık Kanunu ile ilgili 2014 yılında Türkiye Barolar Birliği tarafından bir çalışma yapıldığını kaydeden Candemir, şunları söyledi:

“Bu çalışma güncellenerek, pandemi dönemi sonrasında, süreç içerisinde üzerinde çalışılabilir. Avukatlık Kanunu'nun güncellemeye ihtiyacı var ancak baroların, Barolar Birliği'nin olacağı masada bunun yapılması daha doğru. 'Çoklu baro' ve nispi seçim sistemine karşıyım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Anayasa'nın 3. Maddesi gereğince üniter bir devlettir. Üniter devletimizin 3 kuvveti var. Bunlar yasama, yürütme ve yargıdır. Yargının zorunlu unsuru olan savunmanın meslek kuruluşları barolardır. Baroların illerde parçalanması, yargının zorunlu unsurunun parçalanmasına, yargının parçalanması da üniter devlet yapısına aykırı bir durum ortaya çıkaracaktır. Bu, Anayasa'ya da aykırıdır. Nispi seçimle alakalı da böyle düşünüyorum.”

'İDEOLOJİK KİMLİKLİ BARO BÖLÜNMEDİR'

'Çoklu baro' sistemine ilişkin eleştirilerde bulunan Candemir, "Hiçbir terör örgütü mensubu Kocaeli Barosu'na sızamadı. Ancak baroların bölünmesi halinde ideolojik kimliğe dayalı avukatlar bir araya gelip baro oluşturacaklar. Bu, bölünme değil mi?" şeklinde konuştu. "Avukatlık Kanunumuzun revize edilmesine ihtiyaç var" diyen Candemir, şöyle devam etti: “1969 yılında yapıldı Kanunumuz. Ancak Baroların seçim sisteminde, bölünme sonucunu doğuracak cezalandırma niteliğinde bir değişiklik yapılmamalı. Biz Adalet Bakanımıza da görüştüğümüz grup başkanvekillerine de söyledik. Baroların bölünmesi, nispi seçim kırmızı çizgimizdir, asla kabul etmiyoruz. Avukatlık Kanunu'nda bunlar dışında bir değişiklik yapılacaksa da pandemi dönemi sonrasında hep beraber oturalım, mesleğimizin ihtiyaçlarına yönelik bir teklif oluşturalım.”

'BÜTÜN BAROLARIN GÖRÜŞÜ ALINMALI'

Ankara Barosu Başkan Adayı Avukat Sezgin Özkan da tartışmalarla ilgili olarak Aydınlık’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Çoklu baro sadece avukatlar ve barolar için değil savunma için büyük tehlike arz etmektedir. Kesinlikle bu sistem kabul edilebilir değil. Buna ben de karşıyım. Nispi temsille ilgili şahsi kanaatimi söylüyorum. En son Ankara Barosu Demokratik Sol Avukatlar Grubu ön seçiminde 2 bin 800 civarında oy ile mevcut başkan ön seçimden çıktı ve Genel Kurul'da 7 bin 400 oy aldı. Şu anda Ankara'da 20 bin avukat var. Nispi temsil tartışılabilir. Bizler meslek örgütüyüz, herhangi bir siyasi oluşum değiliz. O nedenle bütün arkadaşlarımızın mesleğe dair fikirleri yönetimde temsil edilebilir. Bizim meslek örgütümüzü ve savunmayı ilgilendiren bir durum. Bütün baroların görüşü alınmalı. Biz sıradan bir meslek örgütü değiliz. Yargının üç ayağından biriyiz.”