Kemal Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu ve Ahmet Davutoğlu, İstanbul’da iş insanlarının toplantısnın davetlisiydi. Salona beraber giren, sıcak görüntüler veren üçlü kürsüden de birbirlerine göz kırptı. Üç ismin konuşmalarında ortak vurgu düşünce özgürlüğü konusunda iktidara yönelik eleştiri oldu.

8. Avrasya Sanayici ve İşadamları Derneği Olağan Genel Kurul Toplantısı’na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yeni parti kurma hazırlığındaki Ahmet Davutoğlu ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı. Toplantıda parti liderleri ve parti kurma çalışmaları süren Davutoğlu’nun karşılıklı güzellemeleri dikkat çekti.

CHP ve Saadet liderleri kürsüde konuşmalarının başında olumlu mesajlar gönderdi. Karamollaoğlu sözlerine, “Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu ile bir araya gelmek çok mutlu edici bir şey, gerçi ‘millet’ bizi sürekli buluşturuyor” diyerek başladı. Kemal Kılıçdaroğlu da “Devlette deneyimi olanlarla işini bilen iş adamları illa ki buluşuyor” diyerek Davutoğlu’nu işaret eden Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Hayatımda duyduğum en güzel cümle Davutoğlu’ndan gelmişti. Başbakanlık döneminde ‘Siyasi etik kanununu parlamentoya getireceğim’ demişti.”

Davutoğlu da konuşması sırasında sık sık Kılıçdaroğlu ve Karamollaoğlu’na ‘Genel başkanım’ diyerek hitapta bulundu.

İLK SIRADA ADALET İKİNCİ SIRADA ÜRETİM

Kılıçdaroğlu konuşmasında Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada saygın bir ülke olması için yapılması gereken dört madde sıraladı. İlk maddenin “hukukun üstünlüğü” olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu “Demokrasinin olmadığı, hukukun üstünlüğünün olmadığı, yargının bağımsız olmadığı, adaletin olmadığı bir ülke gelişmez, büyümez. Adaleti görmezden gelirseniz, ‘Benim her söylediğim kanundur, her söylediğim adalettir’ anlayışına teslim olursanız, Türkiye büyümez” diye konuştu.

İkinci sırada “üretim”in, üçüncü sırada “güçlü bir sosyal devlet”in geldiğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Üreten bir toplum, zengin bir toplumdur, geleceğe güvenle bakar, alın terine değer verir. Üreten bir toplumda huzur ve refah vardır. Üretiriz, ama hepsini bir kişi alır, bir avuç kişi alır. Onun adaletle dağıtılması lazım. Güçlü sosyal devlet olursa, ülkede barış ve huzur olur” dedi.

RUSYA İLİŞKİLERİNDEN RAHATSIZLIĞINI TEKRARLADI

Son aşamayı “sürdürülebilirlik” şeklinde açıklayan Kılıçdaroğlu, daha önce de dile getirdiği Rusya ilişkilerinden rahatsızlığını anlattı: “Ekonomik olarak Rusya’ya bağımlı hale geldik. Enerji konusunda Rusya’ya bağımlılığımız yüzde 50’leri aştı. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir tablo yok. Bana bir ülke gösterin, başka bir ülkeye enerji konusunda yüzde 50’nin üzerinde bağımlı olsun. Tarımda, turizmde Rusya’ya bağımlı olduk. ‘Enerjini keserim’ dediği andan itibaren fabrikalarınız da duracak. Geleceği görmek, Türkiye’yi yönetmek bu mudur? Ekonomik kriz yaşıyorsunuz, ama iktidar sahipleri ülkede ekonomik kriz olmadığını söylüyor. Önce sorunu kabul edeceksin ki sağlıklı çözüm üreteceksin. Sorunu kabul etmiyorsan, zaten çözüm üretemezsin.”

KARAMOLLAOĞLU DA ‘ADALET’ DEDİ

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu da adaletin tam olarak gerçekleşmediği bir yerde huzuru ve barışı aramanın mümkün olmadığını dile getirdi. Karamollaoğlu şunları kaydetti: “Teşebbüs etmek, yeni bir işe kalkışmak cesaret ister, aynı zamanda risk almayı da gerektirir. Ortam müsait değilse insanlar kolay kolay yeni riskler almazlar. Onun için hepimizin en çok önem verdiği husus, ülkemizde adaletin kamil manada tesis edilip edilmediğine dayanıyor. Tabii adaletin tesis edilebilmesi ifade ve teşebbüs hürriyetini garanti altına almak için de elzem. Siz eğer bir fikri ifade edecekseniz onun karşılığında bir ceza görmemeyi, bir haksızlığa uğramamayı mutlaka teminat altına almanızı icap eder.”

İSİM VERMEDEN ERDOĞAN’I ELEŞTİRDİ

Eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu da fırsatları değerlendirme, vizyon üretme ve krizleri yönetmenin en asgari şartının düşünce özgürlüğü olduğunu anlattı. Krizleri yönetilmek için bütün fikirlere açık bir kriz yönetim stratejisinin uygulanması gerektiğini anlatan Davutoğlu, krizlerin konuşulmasının düşünce özgürlüğünün kısıtlanmasına neden olacağını söyledi.

“Kriz yoktur demek basiretsizlik. Bunlar krizi yönetemeyecek durumda. Bu noktada eleştiride bulunanı dış odak ilan ediyorlar” diyerek isim vermeden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirdi. Davutoğlu, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesini istedi.

GÖRÜŞTÜLER İDDİASI

Kılıçdaroğlu, Karamollaoğlu, Davutoğlu ve Kaftancıoğlu’nun salona bir saat geç girdiği öğrenildi. Salona aynı anda beraber giren dört ismin kurul öncesi

görüştüğü iddia edildi.