26. Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ yeni kitabı olan “Ergenekon’dan Çıkış” ile okurlarının karşısına çıktı. Umarım bu yayının Türk fikir dünyasına katkısı olur. Kitaptaki, “Bugün olsa kozmik odayı yine açardım!” sözleri basında ve özellikle sosyal medyada geniş bir tartışma başlattı. Bu düşüncesini şu gerekçe ile savundu: “Kozmik odada Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu ve Uğur Mumcu suikastlarıyla ilgili bilgi arandı. Kozmik odayı açmasaydık, “Bu cinayetlerin arkasında TSK var!” denecekti.

DEVLETİN BEKASI HER ŞEYİN ÖNÜNDEDİR

Sorumluluk sahibi bir komutan için devletin bekası, güvenliği ve yabancı devletlerin bilmemesi gereken sırların korunması öncelikli ve kutsal bir görevdir. Eğer bir düşman işgali söz konusu ise ilk önce bu belgeler imha edilir. Hiçbir gerekçe devletin sırlarının ortalığa saçılmasından daha önemli ve daha öncelikli olamaz! Bir takım faili meçhul cinayetlerin TSK’nın üzerine yıkılma olasılığı devletin bekası yanında bir hiçtir. Lafı bile olmaz! Askeri bir değerlendirmenin konusu olamaz! Çünkü kozmik odadaki sırlar ve hassas bilgiler düşman eline geçtiği takdirde bedelini sadece TSK değil, devlet ve millet ağır bir şekilde öder. Faili meçhul cinayetler konusu bir iç sorun, özel askeri sırların düşmanlarımızın eline geçmesi ise ülkeyi felakete sürükleyebilecek dinamikleri bünyesinde barındıran bir dış sorundur.

KOZMİK ODA DEVLETİN NAMUSUDUR!

Kaldı ki bugün “FETÖ” diye adlandırdığımız, o karanlık günlerde “Cemaat ya da Hizmet” adıyla anılan oluşumun yabancı ülkeler tarafından kullanıldığı o dönemde de biliniyordu. İstihbarat raporlarına ulaşabilen kişiler bu konuda daha da avantajlı bir konumdadır. FETÖ konusunda bir tereddüdün olmaması gerekirdi. Kozmik oda devletin namusudur. Sorumlu bir komutan, böyle durumlarda iç siyasetin önceliklerine göre değil, devletin yüksek çıkarlarını gözeterek adım atar.

Kozmik odaya girme talebi örtülü bir savaşın işaretidir. Çünkü olağan koşullarda kozmik odaya kaybedilen bir savaş sonrasında sadece işgal kuvvetleri girebilir. Barış koşullarında odaya girmek isteyenler varsa şöyle bir değerlendirme yapılmalıdır: “Yabancı ülkeler adına örtülü bir savaş yürüten güçler Türk devlet kademesine sızmıştır!”

Bu gibi durumlarda hiçbir farklı değerlendirmenin bir önemi kalmaz. Nereden gelirse gelsin, kozmik odayı açma talepleri kabul edilemez. Çünkü devletin bekası iç siyasi mülahazaların ya da ülke içindeki iç hesaplaşmanın bir türevi olamaz! Komutanlık vasfı taşıyan ve ülkesi için gözünü kırpmadan öleceğine yemin etmiş her asker devletin sırlarını korumak için elindeki her türlü yeteneği sonuna kadar kullanır.

GİRME TEŞEBBÜSÜ ÖRTÜLÜ SAVAŞ İŞARETİDİR

Eğer bu teşebbüs yabancı bir devlet operasyonu olarak görülemiyorsa, sorumlu komutanın durumsal farkındalık konusunda zafiyetleri olduğu akla gelir. Olağan koşullar dışında her hal ve şartta kozmik odanın açılması askeri açıdan fahiş bir hatadır. Bu gibi tarihe mal olacak aykırı kararlar gelecek nesiller için bir ibret vesikasıdır. Askeri eğitim ve öğretim kurumları, hiç kuşkusuz günün birinde bu konuyu ayrıntılı olarak analiz edecektir. Sorumlu bir komutan devletin beka ve güvenliği tehlikedeyse canı ve makamı pahasına gerekeni yapar. Bunun her türlü sonucuna katlanır. Böyle durumlarda kozmik odayı açmak için gerekçeler aramak, askerlerin değil siyasetçilerin yapacağı bir şeydir. Asker sadece devletin bekasını düşünür ve devletin sırrına göğsünü siper eder. Bunun dışındaki her davranış, askerin ilgi alanı dışındadır.

KOZMİK ODAYI AÇARSANIZ...

Kozmik oda açıldığı takdirde bir savaşta en ağır koşullarda ve belki de son çare olabilecek direniş kuvvetleri deşifre olur. Bu yiğit vatanseverler düşman istihbarat örgütlerinin hedef tahtasına konulur. Uzun yıllar içinde büyük bedeller ödenerek kurulan direniş sistemi çöker. Direniş stratejinizin temel unsurları açığa çıkar. Yeni bir yapılanma bugünden yarına kurulamaz! Ülkenin kritik savaş planları düşmanların eline geçer. Düşman, ülkenin savaş organizasyonu hakkında en değerli bilgilere sahip olur. Kendi planlarını, tespit ettiği zafiyet alanlarına göre değiştirir ve geliştirir. Siz ise planları değiştirebilir ama coğrafyayı değiştirmezsiniz! Yapılan plan sizin ve düşmanın coğrafi durumuna göre seçilen en iyi hareket tarzıdır. Demek ki en iyi hareket tarzı artık mazide kalmıştır.

Kozmik oda, TSK’yı çökertmek için iç ve dış düşmanların eşgüdüm içinde bütün gücüyle saldırdığı karanlık dönemin en önemli sembolüdür. Türkiye’nin geleceği, beka ve güvenliği için gerçekçi bir şekilde analiz edilmeli, gelecek nesillere doğru bilgiler aktarılmalıdır.


Aydınlık