Tarih boyunca hasım olan iki devlet Yunanistan ve İsrail, Türkiye karşıtlığında bir araya geliyorlar. 2010'lardan itibaren giderek gelişen iki ülke ilişkileri, son olarak 1.68 milyar dolarlık bir savunma anlaşmasıyla zirveye ulaştı.

TEVFİK KADAN

Kuruluşundan bu yana İsrail'e karşı en olumsuz tavrı takınmış olan Avrupa ülkesi Yunanistan'dır. Ortodoks olan Yunanlar, İsa peygamberin Yahudiler tarafından öldürüldüğüne inandıkları için bu ülkeye karşı hep bir husumet duymuş, Avrupa'da antisemitizmin en güçlü odaklarından biri olmuştur. Daha 1947 yılında Filistin toprakları üzerinde bir İsrail Devleti kurulmasını öngören Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararına 'hayır' oyu kullanan tek Avrupa ülkesi Yunanistan'dır. Atina, İsrail'e karşı Filistin yanlısı bir siyaset izlemeyi tercih ederken, Yahudilere karşı şiddet eylemleri uygulamaktan da çekinmemiştir. Hatta Yunan mezaliminden kaçan pek çok Yahudi'ye kucak açan da yine Türkiye'dir. İşte yıllar boyunca hasım olan bu iki ülke, şimdilerde Türkiye karşıtlığında bir araya geliyorlar.

UZUN VADELİ ORTAKLIK

İsrail ve Yunanistan arasında son yıllarda giderek gelişen askeri, istihbari ve ekonomik ilişkiler; geçen gün imzalanan savunma anlaşmasıyla zirveye ulaştı. 1.68 milyar dolar değerindeki anlaşma; İsrailli savunma sanayi şirketi Elbit Systems'ın Yunan Hava Kuvvetleri için bir uçuş okulu kurarak işletmesini kapsıyor. Anlaşma ayrıca İsrail'in Yunanistan'a 10 adet M346 Lavi uçağı satışını, T6 Efroni uçaklarının bakımını ve simulatörlerin, eğitimin ve lojistik desteğin sağlanmasını içeriyor. İki ülke arasında bugüne kadarki en büyük savunma tedarik işbirliği olan bu anlaşma, "uzun vadeli bir ortaklığın" da başlangıcı olarak ifade ediliyor. Anlaşmaya göre eğitim ve lojistik destek süresi 20 yılı kapsayacak. İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz'a göre ise iki ülkenin stratejik işbirliği "Akdeniz'de istikrarı sağlayacak."

KORSANLIK İTTİFAKI

Benny Gantz'ın "Akdeniz'de istikrar"dan kastı; henüz 2010 yılında kurdukları korsanlık ittifakının devamı anlamına geliyor. Hatırlanacağı üzere 2010 yılında İsrail ve GKRY arasında imzalanan Münhasır Ekonomik Bölge anlaşması ile KKTC yok sayılmış; daha sonra buradaki doğalgazın Yunanistan üzerinden Avrupa'ya gönderilmesi amacıyla EastMed gibi akıl dışı projelere imza atılmıştı. Doğu Akdeniz'in RumYunanİsrail ekseninde paylaşılması için geliştirilen üçlü ittifak mekanizması ise Lefkoşa'da daimi bir sekretarya kurarak tam yedi zirve yaptı. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerinin "yasadışı" ilan edildiği bu zirvelere ABD Büyükelçisi de katıldı. Yalnızca Doğu Akdeniz ile de yetinmeyen bu ittifak, bugün Suriye petrolünü çalmaktan PKK/PYD'yi beslemeye kadar pek çok konuda anlayış birliği içinde.

İSRAİL ATİNA'YI SATIN ALDI

Doğu Akdeniz'deki korsanlığın bir de askeri boyutu var. Giderek kontrolsüz bir silahlanmaya doğru sürüklenen Atina, zaten darmadağın olan ekonomisini Yahudi sermayesiyle toparlamaya çalışıyor. İsrail ise krediler karşılığında çok sayıda imtiyaz koparmış durumda. Atina; henüz 2011'de İsrail savaş gemileri ve uçaklarının Akdeniz'deki Yunan üslerinden yararlanmasını ve istihbarat paylaşımını kabul ederken; GKRY de 2012'de İsrail savaş uçaklarının hava sahasını kullanmasına ve gizlilik dereceli bilgilerin değişimine onay vermişti. RumYunan ikilisi ile çok sayıda tatbikat da yapan İsrail, bugün SİHA kiralamaktan tutun Yunan savunma sanayi şirketlerini satın almaya kadar her alanda faaliyet gösteriyor. Geçen yıl İsrailli konsorsiyum tarafından Yunanistan Araç Sanayisi (ELVO)'nin satın alınması ise teslimiyetin boyutunu açığa çıkarıyor. Artık Yunan savunma sanayisi için stratejik öneme sahip olan ve zırhlı araçlardan Alman Leopard tanklarına kadar üretim yapan ELVO'nun yüzde 79'u İsraillilere geçmiş durumda. Her geçen gün Yunan silahlanmasını da teşvik eden İsrail, kesenin ağzını biraz daha açarak Atina üzerindeki etkisini sağlamlaştırıyor.

DİKKATE DEĞER BİR İDDİA

RumYunan ikilisi ile İsrail arasındaki ilişkilerin zirve yaptığı son 10 yılda, İsrail'in KKTC'deki yatırımları da dikkat çekiyor. Bazı kritik bölgelerde Yahudi iş insanları aracılığıyla çok sayıda arsa satın alan İsrailliler, bu bölgelere çeşitli siteler inşa ediyor. KKTC'de arsa satın almak için İsrailli iş insanları tarafından kurulmuş 400'ün üzerinde paravan şirket olduğu iddia ediliyor. Özellikle Karpaz, Dipkarpaz, Yenierenköy, Sadrazamköy ve Girne gibi bölgelerde arazi kalmadığı ifade ediliyor. Doğu Akdeniz'in en stratejik yerlerine yerleşen İsrailliler, iddiaya göre bir de Yunan adası satın almak için Atina'ya baskı yapıyor.

Aydınlık