pandemisine karşı mücadeleyi kazanan  (35), üçüncü testin de negatif çıkmasının ardından Covid19 tedavisi için donör olduğunu açıkladı.

Coronavirüs pandemisine karşı mücadeleyi kazanan  (35), üçüncü testin negatif çıkmasının ardından Covid 19 tedavisi için donör olduğunu açıkladı.

SEVİL: "COVİD 19 TEDAVİSİ İÇİN DONÖRÜM. KANIM ŞİFA VE UMUT OLSUN"
Ayten Sevil, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan yaptığı açıklamada; "Şimdi; yeniden başlama, yeniden ayağa kalkma, yeni hikayeler yazma zamanı! Çok şükür. 3. testim de negatif çıktı. Resmi makamlarca yapılacak olan tüm işlemlerde #Covid_19 tedavisi için donörüm. Kanım şifa ve umut olsun. İnşaallah şimdi diğer hastalara şifa olma zamanı.." ifadelerini kullandı.

SEVİL: "DONÖR BAŞVURUMU İSTANBUL'A GELDİĞİMDE YAPACAĞIM"
Sabah'a konuşan Ayten Sevil, hastalığa ilk yakalandığında donör olma kararını verdiğini belirterek, "2 negatif testten sonra kaldığım karantina bölgesindeki doktorlara donör olacağımı söyledim. Donör olmak icin 2 kez negatif sonuç almak gerekiyor. 2. negatif testim Cuma günü belli oldu. Donör başvurumu İstanbul'a geldiğimde yapacağım" dedi.

"BEN DE BU ACIYI YAŞAYANLARA UMUT OLMAK DESTEK OLMAK İSTEDİM"
Sevil, şunları söyledi: "Donör olmak tedavi edilmiş negatif hastanın, pozitif hastalar için kan vermesi ve o kanın incelenerek tedavi de kullanılmak üzere antikor oluşumu sağlanarak ihtiyacı olan diğer hastalara ulaştırılması. Tedavi amaçlı olarak yapılacak olan inceleme ve araştırmalarda kullanılması. Bana zararı olacak bir durum değil tamamen Sağlık Bakanlığı kontrolünde uygun bulunmam durumunda yapılacak işlemler. Ben de bu acıyı yaşayanlara umut olmak destek olmak istedim."


"Zaten her şey birbirine bağlı.. İrlanda'dan gelmem de; ülkemizde olmam da nefes almam da, bana bir nefes bu acıyı yaşayanlara bin umut oldular."

İRLANDA'DAN GELDİ, CORONAVİRÜS PANDEMİSİNE KARŞI MÜCADELEYİ KAZANDI
Afyon Kocatepe Üniversitesi Restorasyon Bölümü mezunu Ayten Sevil (35), dil eğitimi almak için

18 Şubat 2020 tarihinde İrlanda'ya gitti.

İrlanda'ya gideli bir ay, eğitime başlayalı üç hafta olmuştu.

Çin'in Vuhan kentinde başlayan  salgını diğer ülkelere de yayılmaya başladı. Öğrencilerin İrlanda'da mahsur kaldığı bilgisini iletmesi üzerine Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran harekete geçti.

Ayten Sevil; 24 Mart 2020 tarihinde DublinSivas özel seferi ile yaklaşık 500 kişilik İrlanda grubu ülkemize geldi ve Sivas Kızılırmak Yurdu'na yerleştirildi. Türkiye'ye geldikten üç gün sonra (koronavirüs) teşhis koyuldu. İkinci testi negatif çıktı,

coronavirüs pandemisine karşı mücadeleyi kazandı. Ayten Sevil'in, üçüncü testi de negatif çıktı.

"24 MART'TA TARİHTE BİR İLK DUBLİNSİVAS ÖZEL SEFERİYLE YAKLAŞIK 500 KİŞİLİK İRLANDA GRUBU SİVAS HAVAALANI'NA İNDİK"
Ayten Sevil, ülkemizdeki tedavi sürecini Sabah'a şöyle anlattı: "Dışişleri Bakanlığı'na bir grup öğrencinin mahsur kaldığı bilgisini iletmesi üzerine çok geçmeden Dışişleri Bakan Yardımcımız Yavuz Selim Kıran aradı, o da Veysel Eroğlu gibi aynı soruları sordu. 'Şuan neredesiniz?', 'Nasılsınız?', 'Kaç kişisiniz?', 'Durumunuz nedir?' diye sorduktan sonra 'En hızlı şekilde dönüş yapılacak konsoloslukla iletişimde kalın' dedi. Kendisi de bizzat olayın takibindeydi onlarda bizi sakinleştirmek adına gerekli bilgileri sürekli paylaşıyorlardı. Konaklama ile ilgili sorunu konsoloslukla iletişime geçerek çözdüler. 6 gün sonra özel uçakla havaalanına gittik. 24 Mart'ta tarihte bir ilk DublinSivas özel seferi ile yaklaşık 500 kişilik İrlanda grubu Sivas Havaalanı'na indik. Araçlarla Sivas Kızılırmak Yurdu'na götürdüler."

"ODAMIZ GERÇEKTEN 5 YILDIZLI OTEL GİBİYDİ"
"Odaya ilk girdiğimde çok beğendim valizleri kenara çektim, çantamla montumu yatak üstüne bıraktıktan sonra hemen yurttaki odayı Twitter'da paylaştım. İrlanda'da 6 gün dört kişilik odada yemekleri bile aynı oda da yedik.

Gerçekten 5 yıldızlı otel gibiydi. Her yer tertemiz. Burayı görünce güzel olan bizim için emek verilmiş olan bir hizmeti Sayın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Yavuz Selim Kıran'ı da etiketleyip paylaştım. Bir şey düşünerek değil. Beklemediğim bir şeydi o kadar zorluktan sonra.. Benim derdim, bizim derdimiz yurda dönmekti. Orada sürekli takipte oldukları güven verdikleri ve her şeyden önce cevap verdikleri bizi bırakmadıkları için teşekkür etmek istedim kendisine."

"CİDDİ BOĞAZ AĞRISI, ATEŞ VE HALSİZLİK VARDI"
"Türkiye'ye geldikten üç gün sonra (koronavirüs) teşhis koyuldu. Ciddi boğaz ağrısı, ateş ve halsizlik vardı. Edevlet sisteminden bakarken bakamadan kapıda özel ekibi görünce dünyayla bağlantım kesildi. Uzaylılar gibi gelince insan daha bir korkuyor ve tedirgin oluyor. Bir de 3 kişi de çıktı. Korktuğum olmuştu. Biliyordum hastalanacağımı. Kronik hasta da olduğum içim hissettim. O yüzden de Türkiye'de olmak istedim."


"AĞLAMA KRİZİNE GİRDİM…"
"'Eşya alacağım' dedim, kapıyı kapattım. Ağlama krizine girdim. Yanıma boş bir çanta alıp çıkmışım. Giderken arkadaşlarımla göz göze geldik, orada daha kötü oldum. Hepsinin modu düştü bir anda arkama dönüp 'Arayacağım, korkmayın' dedim. Ama benden sonra 9.hariciye grubu dağılmışlar. Aynı gün dört kez psikolog görüşmesi yapmışlar. Bir arkadaşım ikna olmamış 'Ayten 18 Mart'tan beri tanıdığım biri ama yıllardır tanıyor gibiyim, eksildim, anlamı çok büyük' demiş. Çok üzüldüm onların psikolojilerini de bozdum diye."

"TANSİYONUM 17.5. ÇOK RİSKLİ VE HEMEN DİLALTI VERDİLER"
"Ateşim de yüksekti, tansiyonum 17.5. Çok riskli ve hemen dilaltı verdiler. Eğer ülkeye gelmemiş olsaydım yurt dışında hayatını kaybeden vatandaşlarımızın arasında olacaktım.Ağrım vardı. O gün gece ciddi zorlandım eklem ağrısı sağdan sola dönememek yarı felçli gibiydim ciddi boğaz ağrısı sabahı zor ettim."

"DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU VE EŞİ, AYNI ACIYI YAŞADI VE YÜZÜNE YANSIDI, HEMEN TOPARLADI"
"Ertesi gün Sayın Bakan Mevlut Çavuşoğlu aradı. Yatıyordum, yine boğaz ağrısıyla yurttan arkadaşları da arayacaktı. Biliyordum da hastaneye yattığım gün arayacaktı ertesi gün değil. Hemen kalktım, kendimi kötü hissettim. Konuşmakta zorlandığımı gördü yüzünde bir an yaşadığım acının aynısını hissettiğini anladı. Bakan da olsa bir insandı. Sonuçta anladım. Benle aynı acıyı yaşadı ve yüzüne yansıdı, hemen toparladı. Bakanımızın eşi de yanındaymış. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da hem selamlarını, hem de geçmiş olsun dileklerini iletti. İçten bir konuşmaydı ve her şey doğaldı."


"BU HASTALIĞIN TEK İLACI SABRETMEK, MÜCADELE ETMEK VE İNANMAK"
"İkinci testim negatif çıktı. Bu hastalığın tek ilacı sabretmek, mücadele etmek ve inanmak.. Bu da geçti. Çok şükür yeniden doğdum. Milletçe bitti, kurtulduk dediğimiz günler yakındır inşaallah. Duasını esirgemeyen, destek olan herkese çok teşekkür ederim."

Kenan Kıran/Sabah