HDP İzmir İl Başkanlığına yönelik saldırı gündemi sarstı. İlk izlenim 'Milliyetçi bir saldırgan 'Kürtleri temsil eden' HDP'ye saldırdı' şeklinde.

Ancak bu izlenimi yaratan kurgu, saldırının ayrıntılarında kendini gösteriyor. Hepsinden önemlisi bu senaryo, geçmişte Türkiye'nin 'hizaya getirilmesi' için hazırlanan kumpasları ve suikastları andırıyor.

HDP'ye yönelik cinayetle sonuçlanan silahlı saldırı Türkiye'nin bütün gündemini buraya çevirdi. Ancak son günlerde yaşanan gelişmeleri ve Türkiye üzerinde kurgulanan planları yakından takip edenler için bu kanlı eylem beklenmedik olmadı.

Önce yurt dışına kaçırılan ve MOSSAD himayesinde Birleşik Arap Emirlikleri'nde kalan organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in videoları, iktidarmafya tartışması başlattı. Peker, birden bire Uğur Mumcu, Kutlu Adalı suikastı gibi olayları gündeme getirdi, gözleri burada adı geçen isimlere çevirdi. Peker Susurluk yapılanmasından bahsetmesine rağmen, o dönemin kilit isimleri Tansu Çiller, Meral Akşener, eski MİT'çi Mehmet Eymür gibi isimler arka planda bırakıldı. Hatta Akşener ve Eymür, suç örgütü liderine sırtını dayayarak iktidara okları yöneltebildi.

Erken seçimi dillerinden düşürmeyen muhalefet partileri Peker'in açıklamalarını referans aldı, gündemlerini buna göre şekillendirdi.

Bunların ardından Onur Gencer isimli saldırgan HDP İzmir binasına girerek içeride bulunan Deniz Poyraz'ı vahşice katletti. Poyraz'ın ölümü üzerine büyük bir tepki oluştu. Gencer ilk ifadesinde hiçbir yerle bağlantılı olmadığını, HDP'ye saldırıyı tek başına planladığını, geçici ruhsat ve silah aldığını anlattı. Gencer'in çocukluktan beri hayali 'bir PKK'lıyı öldürmekmiş.' İçeride kaç kişi olursa olsun birkaçını öldürmeye kararlıymış...

İKİ FOTOĞRAF

Sosyal medya 'ikisinden birini seç' diyerek bir yana Onur Gencer'in silahlı fotoğrafını, bir yana Deniz'in genç, güzel yüzünü koysa da yan yana değerlendirilmesi gereken iki fotoğraf bunlar değil. Onur Gencer'in Instagram hesabındaki bozkurtlu, Türk bayrağı önünde çekilen fotoğrafı, Hrant Dink'in katili Ogün Samast'ın Jandarma'da gözaltındayken Türk bayrağı önünde çektirdiği fotoğrafı andırıyor. Tıpkı Gencer gibi Samast da milliyetçiliği sözde temsil ediyordu, 'Ermeni'leri hedef alıyordu. İki suikasttan sonra da benzer kitleler saldırıdan sorumlu gösterildi, 'katil devlet' denildi. Hrant'ın katledilmesinden sonra 'dostları' sokaklara döküldü. Gerçek failler yani FETÖ itina ile gizlendi. Aydınlık o günlerde yaptığı yayınlarla oyunu Türkiye'ye gösterdi. Ancak yıllar sonra Dink suikastının Ergenekon tertiplerine zemin hazırlamak için FETÖ tarafından planlandığı resmi olarak kayıtlara geçebildi. Alparslan Arslan da bu profillere çok benziyor, Danıştay cinayetini de hafızamıza getirelim. Bugün de saldırının ilk anında işaret edilen noktaya kısa bir göz atıp, sonra dönüp çevreyi dikkatle taramak gerekiyor. Gladyo'nun Türkiye'nin hassasiyetlerine ne kadar hakim olduğunu ve oyunlarını bunun üzerine kurduğunu hep akılda bulundurmak lazım. Bu nedenle ilk aşamada elimizde olan bilgilerle saldırının kodlarını tek tek kayda geçirelim.

ZAMANLAMA

Ailelerin ve bölge halkının baş kaldırdığı bir dönemdeyiz. Bölgede HDP'nin hemen her il binasının önünde, partililerden hesap sormaya hazır anneler bekliyor. Terörle kararlı mücadele PKK'nın sonunu getiriyor. Örgüt yurt içinde ve yurt dışında sıkışmış durumda. PKK'nın bölgedeki otoritesi en çok HDP'nin elini güçlendiriyordu, şimdi parti de zayıfladı. Anayasa Mahkemesi'nde HDP'nin terör bağlantısı nedeniyle kapatılması gündemde. Kapatılması, erken seçim olasılığında da 2023'teki seçimlerde de ABD'nin ittifak denklemlerini bozuyor. ABD'nin kara gücü Meclis'te temsilsiz kalıyor. ABD cephesinde sorunlar bununla da kalmıyor, CHP ve İyi Parti'nin omurgasını oluşturuğu Millet İttifakı'nda HDP formülü arayışı var. HDP'nin ne şekilde ittifaka dahil edileceği konusunda uzlaşı sağlanamadı. İyi Parti'nin sağ seçmeninin iknası için çözüm yolları aranıyor. Ekonominin boğaz sıktığı dönemde erken seçime bel bağlanıyor. Sürecin önemli gelişmelerinden biri de organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in videoları. Burada Peker'in 'Kürtlere zulmedildi, Diyarbakır Cezaevi olmasaydı PKK'ya katılım olmazdı' gibi çıkışları dikkat çekici. Peker'in hatırlatmalarıyla karanlık dönemlerin isimleri de kendini gösteriyor. Mesela eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür bugünün sinyalini haftalar önce verdi: “Siyasi cinayetler olacak.”

SALDIRGANIN PROFİLİ

Saldırgan Onur Gencer'in Instagram hesabındaki paylaşımları olaydan sonra ortaya serildi. Gencer'in profilinde yazan notlar dikkat çekici. Saldırgan profil bilgilerine 'M. K. Atatürk' notu düşmüş! Fotoğraflarında bozkurt işareti yapıyor. Milliyetçi görünüyor. Sağlık memuru olan Gencer, Suriye'de bulunmuş ve buradan silahlı fotoğraflar paylaşmış. Bu fotoğrafların 'hatıra' amaçlı olup olmadığını savcılık soruşturması neticesinde öğreneceğiz. Sözkonusu profile bir bütün olarak bakınca HDP'ye PKK bağlantısı nedeniyle karşı çıkan Atatürkçü, vatansever kitlenin içinde olduğu izlenimi uyandırıyor. Yani bir anlamda 'HDP'nin kapatılmasını isteyenlerin içinde Onur Gencer gibi karakterler var' algısı...

MEKAN

Cinayet, kemikleşmiş laik seçmenin ağırlıklı olduğu İzmir'de işleniyor. Bir babanın evladı için nöbet tuttuğu, bu yüzden polisin sürekli bulunduğu il binası tercih ediliyor. Toplantı var mıydı yok muydu ertelendi mi iptal mi edildi muamması sürüyor. HDP'nin iki eş başkanı benzer ama farklı şekilde aktarıyor. Pervin Buldan “Şans eseri içeride sadece Deniz vardı. O katil 30 dakika sonra gelmiş olsaydı, bu kentte büyük bir katliam gerçekleşecekti” dedi. Mithat Sancar ise parti binasındaki 40 kişilik toplantının son anda iptal edildiğini söylüyor. Bu da savcılık soruşturmasıyla netleşecek.

YAPILAN AÇIKLAMALAR

HDP'nin yaşadığı kayıp elbette herkes tarafından üzüntüyle karşılandı. Her partiden başsağlığı mesajları geldi. Ancak buzları kıracak hamleye dönüştüğü de görülüyor. HDP cenahından ağırlıklı olarak birlik olma çağrıları yapıldı. Buldan muhalefete 'yarın size de yapılacak' diyerek birleşmeyi önerdi. İyi Parti Genel Başkanı Akşener de başsağlığı dileğinin ardından şu dikkat çeken notu paylaştı: “Bulanık suda balık avlama hevesinde olanlar akıllarını başlarına alsınlar.”

Saldırının hemen ertesinde HDP'nin uzun zamandır rahatsız olduğu nöbet çadırlarının kaldırılması da dile getirilmeye başlandı. HDP'li Meral Danış Beştaş polisi çadırları koruyup, HDP'yi korumamakla suçladı ve hemen ardından “Bu çadırlar kaldırılacak” diyebildi.

KONTRGERİLLA'NIN KİTABINI YAZAN FERİT İLSEVER: ABD SIKIŞTI, KAOS STRATEJİSİ ATEŞLENDİ

Gladyo'yla mücadele eden, Kontgerilla eylemlerini açığa çıkaran Vatan Partisi'nin tecrübeli yöneticilerinden Ferit İlsever'e saldırıyı sorduk. Kaynak Yayınlarından çıkan üç ciltlik Kontrgerilla kitabının yazarı İlsever'in yorumu şöyle:

Tipik bir Gladyo eylemi. Zamanlaması önemli;

1. Tam da ABD Devlet Başkanı Biden'in Çin, Rusya ve Türkiye'ye tehditler savurduğu NATO Zirvesi'nden hemen sonra...

2. Bu zirveye yönelik diplomatik şovlar bir yana, Türkiye'nin bağımsızlığı ve özgürlüğü için, kararlı duruş sergilediği koşullarda...

3. Ve bu tutumun bir uygulaması olarak, HDP Kapatma Davası'nın Anayasa Mahkemesi'nde görüşüleceği kritik bir aşamada...

Gladyo Merkezi, yetmiş yıldır tanıyoruz, böyle durumlarda kaos stratejisini ateşler. Özellikle ABD emperyalizminin iktidarının tehlikeye girdiği koşullarda... Silahlı gücüne güvenerek ve iç kargaşa yaratarak, iktidarını korumak veya yeniden oluşturmak amacıyla. Bu noktada da tarih boyunca kullandığı kozlar, etnik, dinsel farklılıklarımız olmuştur. "Ermeni Soykırımı" yalanı, "Kürt'lere ayrımcılık" vb.

Türkiye 20142015'ten itibaren bir devrim dönemine girdi. Devletimizle, milletimizle ABD emperyalizminin saldırganlığına tavır alıyoruz. Bunun sonucu olarak iki cephe oluştu; Türkiye Cephesi ve Amerikancı Cephe. Amerikancı Cephe'yi oluşturan CHP'si, İP'si, HDP'si ve SP'siyle muhalefet partileri dağılıyor. En önemlisi; Gladyo'nun kullandığı terör örgütleri, PKKPYD'si ve FETÖ'süyle çöküyor. Yine de Türkiye Cephesi'nde yer alan iktidar partisi AKP'nin bazı hatalı uygulamaları Gladyo Merkezi'ni heveslendiriyor. Bu merkezin bu koşullarda, sözcülerinin "yaratıcı yıkıcılık” diye ifade ettiği kaos stratejisiyle iktidar olanağı yaratma arayışından başka çaresi yok. Sedat Peker çıkışı ve HDP il binasına yönelik tertiple birlikte, muhalefetin “erken seçim” çığlığının yükselişi de bu çaresizlikten kaynaklanıyor.

Ama en temel gerçek; ABD emperyalizminin ve NATO'nun dünyaya ve Türkiye'ye hükmettiği 19502000'ler dönemi kapandı. Türkiyemiz insanlığın Asya merkezli paylaşmacı, dayanışmacı yeni yönelişinde yerini aldı. Gladyo'nun "Hrant Dink Suikastı", "Danıştay Cinayeti" benzeri projeleri ve girişimleri, onların yararına hiçbir sonuç vermeyecek boş hayalden ibarettir.

Yine de milletimizin bu son tertipte birlik halinde gösterdiği kararlı duruşunun, devletimiz ve iktidar tarafından güçlendirilerek sürdürülmesi görevi önümüzde durmaktadır.