Kıbrıs Rum liderliğinin, federal bir ortaklıkta olmazsa olmaz olan zenginliği paylaşabilme konusunda, ciddi zaafiyeti olduğunun, bu davranışıyla açıkça ortaya çıktığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Kıbrıs adasında, yönetimi ve zenginliği Kıbrıslı Türkler ile paylaşmaya hazır olmayan zihniyete karşı seyirci kalmayarak, gerekli çalışmaları başlatacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bu kaynakları birlikte yönetme ve birlikte işletme konusunda yapmış olduğumuz tüm çağrıların yanıtsız kalması, bir fırsatın daha kaçırılması sonucunu doğuracaktır. Bu durum, Kıbrıs Türk tarafının da kendi lisans verdiği sahalarda kazı çalışması başlatmasını artık kaçınılmaz kılmıştır.”

‘KIBRIS CUMHURİYETİ’ İMZASI YOK HÜKMÜNDE

Açıklamada, GKRY ile ABD arasında, geçen hafta bir niyet belgesinin imzalandığı hatırlatılarak, söz konusu belgenin, ABD ve GKRY arasında deniz ve sınır güvenliği, terörizmle mücadele ve bölge istikrarı konularında ikili ilişkilerin güçlendirilmesini kapsadığı belirtildi. GKRY’nin, “Kıbrıs Cumhuriyeti” sıfatıyla imzaladığı bu belgenin, Kıbrıslı Türkleri hiçbir şekilde bağlamadığı ve Türk tarafınca yok hükmünde olduğu vurgulanan açıklamada, “Rum Yönetiminin, İsrail ve Mısır ile yaptığı üçlü iş birliği anlaşmalarına, imza edilen bu belge marifetiyle ABD hükümetini de bu ittifaka katmaya çalıştığı aşikardır” ifadesi kullanıldı.

‘GİRİŞİMLERİ BAŞLATTIK’

Açıklamada, bu tutumun, GKRY’nin esas muhatabı olan Kıbrıs Türk tarafının, adanın doğal kaynakları üzerindeki eşit hak ve çıkarlarını ısrarla hiçe saymasına başka bir örnek teşkil ettiği ve GKRY’nin esas niyetinin de bu olduğunu bir kez daha ortaya koyduğuna dikkat çekildi.

GKRY’nin, Kıbrıs Türk tarafının doğal gaz konusunda yıllardır yinelediği iş birliği teklifini geri çevirdiği ve bunun yerine Doğu Akdeniz’de Mısır, İsrail ile yaptığı antlaşmalarla devam ettirdiği tek taraflı faaliyetlerini, şimdi de ABD’yi de sürece müdahil etme çabasıyla sürdürdüğü belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bu durum, maalesef adadaki ve bölgedeki istikrarı ve güvenliği tehdit etmektedir. Dışişleri Bakanlığı olarak bu konuya müdahil olan ülkeleri ve şirketleri, sağduyulu davranmaya ve adanın gerçeklerini dikkate alarak hareket etmeye davet eder, Kıbrıs Türk halkının haklarının ihlali anlamına gelen bu gelişmelere seyirci kalmayacağımızı ve insanlarımızın geleceğini etkileyen bu hamleye karşı gerekli girişimlerin başlatıldığını belirtmekte fayda görmekteyiz.”

ABD’li ExxonMobil ile Qatar Petroleum ortaklığı, GKRY’nin tek taraflı ilan ettiği sözde 10 numaralı parselde doğalgaz arama faaliyetlerine başlamıştı. Ada’nın güneyinde Navtex yayınlayan Rumlar, çalışmaların 25 Şubat 2019 tarihine kadar süreceğini duyurmuştu.