DİANA KADİ / RUS GAZETECİYAZAR

Gazetecilik faaliyetimin gereği olarak, “Rusya’daki Kırım Tatarları” adında bir videosöyleşi dizisi hazırladım.

Söyleşi dizisi kapsamında, sanat, eğitim ve iş dünyasından Kırımlı isimlerle görüştüm. Bir Kırım Tatarı olarak projemin amacı Avrasya’nın multietnik yapısını vurgulamak ve Türk asıllı, çalışkan ve barışçı soydaşlarımı tanıtmaktı.

İyi niyetime rağmen, bu çalışmam tepki çekti. Bazı yorumcular, geçen yüzyıla atıf yaparak Kırım Tatarlarının “faşistlerle bağlantılı” olduğunu iddia ederken, diğerleri Kırım Tatarlarını, elektrik hatlarını sabote eden, Kırım’a yönelik gıda yardımını engelleyen ve Rus karşıtları olarak suçladı. Maalesef Kırım Tatarları arasında birkaç kişinin faaliyetleri bütün Tatarların üzerine gölge düşürmüş vaziyette.

KIRIM YARIMADASI’NDA YAŞANANLAR

Bu eylemlerin sorumlusu Kırım Tatar Milli Meclisi isimli oluşumun yanı sıra bu oluşuma liderlik eden Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Rıfat Çubarov’dur. Bu grup, Kırım’a giden gıda yardımını bloke etmiş ve özellikle 20142015 yılları arasında yarımadadaki elektrik altyapısını tahrip etmiştir. Maalesef dünyanın ve Rusya’nın diğer bölgelerinde yaşayan vatandaşlara, bu isimlerin Kırım Tatarlarını temsil etmediğini anlatmak kolay değil. Kurdukları Meclis adlı yapının hiç bir meşruluğu olmadığı gibi Kırım Tatarlarını da temsil etmiyor.

16 Mart 2014’te düzenlenen referandumda Tatarların da dahil olduğu Kırım halkının yüzde 96,75’si, Kırım’ın Rusya’ya katılmasına onay verdi. Referandumdan sonra Meclis ve üyeleri, Kırım’ı terk ettiler. Şu anda Ukrayna’yı operasyon merkezi haline getirmiş durumdalar. Örgütün liderlerinden Ayder Muzhdabaev’e ait ATR adlı kanal, Kiev’den yayın yapmaya devam ediyor. Meclis adlı yapının Kırım Tatarları ve Kırım’la hiç bir bağı kalmadığını söylemek yanlış olmayacaktır.

Ayrıca Meclis liderlerinin yolsuzluğa bulaşmış oldukları da biliniyor. Kırım’ın Ukrayna’ya bağlı olduğu dönemde, Türkiye’den durumu kötü olan Tatar ailelere yapılan yardımlara el koyduklarına şahit oldum. Cemilev ve Çubarov’un da içinde bulunduğu Meclis liderleri, Ankara’dan gelen yardımları başkalarıyla paylaştılar. Ankara’ya sunulan yardıma muhtaç aileler listesine, kendi ailelerini eklediler. Söz konusu listeleri, Meclis’te çalıştığım dönemde kendi gözlerimle gördüm. Cemilev ve diğer isimlerin yaptığı yolsuzlukları görünce, görevimden ayrılmaya karar verdim.

Meclis üyelerinin, Rusya karşıtı bir siyasi pozisyon almasının altında, şahsi çıkarlarını koruma kaygısı yatmaktadır. Batı ve Rusya arasında süren çatışmada, Kremlin karşıtı faaliyet gösteren grup ve şahıslara Batılı devletler tarafından yardımlar veriliyor. Ukrayna gibi istikrarsız alanlarda, bu tür yardım ağlarının kurulması daha kolay olduğu için Meclis’in burada faaliyet gösterdiğini söyleyebiliriz.

BATI’NIN KIRIM’DAKİ ELİ

Meclis liderleri sürekli olarak Batı basınında yer buluyor ve Kırım’daki gelişmelerle ilgili yalan yanlış bilgiler paylaşıyorlar. Kırım’da yasadışı bir Rus işgali olduğunu iddia ediyorlar. Batılı medya, aynı söylemi Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki varlığı içinde kullanıyor.

Kırımlı aşırılık yanlılarına karşı yapılan operasyonlar, Batı basını tarafından “siyasi baskı” olarak tanımlanıyor.

Diğer yandan Kırım Tatarları lehine çalışan Abduraimov’un liderliğini yaptığı Milli Fırka gibi sivil toplum kuruluşlarına bu tür basında yer verilmiyor.

Batı merkezli kışkırtmaların nedeni açık; Kırım ve Ankara arasındaki mesafe yaklaşık 500 kilometre.

Suriye konusunda ve Türk Akımı gibi projelerde, Rusya’yla işbirliği yapan Türkiye’ye Kırım’dan asla bir tehdit gelmeyecektir. Fakat Kırım Yarımadası’ndaki en ufak istikrarsızlık, Türkiye ve Rusya’nın rakipleri tarafından kullanılacaktır.

“Kırım Tatarları” kartı TürkRus ilişkilerini bozmak için rakiplerimiz tarafından kullanılmaktadır.

Yaklaşık bir yıl önce “Kırım Tatarı Manifestosu” adlı bir kitap kaleme aldım. İngilizceye çevrilmesine rağmen Batı’da hiç bir şekilde tanıtılmasına izin verilmedi. Çünkü kitabımda Batı’nın Kiev ve Kırım ajandasından farklı şeyleri savundum. Tersini yapmış olsaydım, şimdilerde “Demokrasi Savaşçısı” tarzı ödüller almakla meşgul olacaktım.

Fakat inanıyorum ki, bu yazıyı okuyan Türk okurlar, ABD yanlısı medyanın Kırım konusundaki yalanlarını anlayacaktır.

Türk misafirlerimizi, çok dinli ve kültürlü Kırım Yarımadası’na bekliyoruz