Kırım Platformu, 23 Ağustos 2021 günü Kiev’de toplanacak. Ankara’nın da temsilci göndereceği zirvenin Türkiye için bir tuzak olduğunu, düzenleyicilerinin ABD ve FETÖ’yle sıkı ilişkilerini, ABD’yi temsil edecek olan Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg’in LGBT ve PKK/PYD dostluğunu daha önceki iki özel haberimizde (Aydınlık, 17 ve 20 Ağustos 2021) ayrıntılarıyla ele almıştık. Bunların yanı sıra, toplantının doğrudan Rusya’yı hedef alan karakterinin de önümüzdeki süreçte büyük önem taşıyan TürkRus işbirliğine ciddi zarar vereceğine dikkat çekmiştik.

Bugün, Kırım Platformu’nda Türkiye’yi bekleyen diğer tehlikelere dikkat çekmeye Ukrayna Dışişleri Bakanlığı’na ait bir belgeyi de açıklayarak devam edeceğiz.

KIRIM TATARLARI KULLANILMAK İSTENİYOR

Açık ki, Ukrayna yönetimi, Türkiye’yi bu platforma dahil ederek Ankara’yı ve Kırım Tatarlarını kendi çıkarları çerçevesinde kullanmak istiyor. Daha 2014 senesinde Kiev, Ankara’ya Kırım Tatarlarının statüsünü yükseltecek üç yeni kanun çıkartma sözü vermişti. Ancak bugüne kadar sadece hiçbir bağlayıcılığı olmayan “Ukrayna’nın yerli halklarına dair” başlıklı kanun kabul edildi. Kanun, halkların haklarının genişletilmesine dair hiçbir mekanizmayı öngörmüyor. Ayrıca Kırım Tatarlarının temsil organları da yasal olarak tanınmıyor.

Bunların da ötesinde Türkiye’nin, ihtiyaç sahibi göçmen Kırım Tatarları için konut inşa etmeye hazır olduğunu bildirmesine rağmen Ukrayna, hiçbir şekilde bu proje için arazi tahsis etmek istemiyor. Kiev’in Kırım Tatarlarına karşı gerçek tutumunu ise Maydan eylemlerinin liderlerinden, eski Ukrayna Başbakanı Anatoliy Yatsenyuk’un “Tatarları geldikleri yere geri gönderin” çağrısı ortaya koyuyor.

Kırım Tatarlarına yönelik dostane olmayan başka bir adım da Kiev’in Kırım Tatarlarının kanalı ART’nin finansmanında kesintiye gitmesi. Şubat 2021’de TV kanalının Genel Müdürü Lenur İslyamov, Vladimir Zelenskiy yönetiminin bu adımının “Kırım Tatarlarına karşı doğrudan ayrımcılık” olduğunu belirtmişti. Kiev’in derdinin Kırım Tatarlarının hakları olmadığı, bu örneklerden ve Türkiye’ye verilen sözlerin tutulmamasından anlaşılıyor.

ZİRVE ŞİMDİDEN BAŞARISIZLIĞA UĞRADI

Peki, Kırım Platformu’na gerçekten kimin ihtiyacı var? Kırım Platformu, aslında Ukrayna’nınkilerden çok Vladimir Zelenskiy’in kişisel çıkarlarıyla örtüşüyor. Platform, Ukrayna Devlet Başkanının inişe geçen oy oranlarını yükseltmesinin bir yolu. Daha çok iç politika temelli, kişisel bir inisiyatif olarak kuruluyor.

Bununla birlikte, Zelenskiy’in tüm ilgisine rağmen, Ukrayna, dünya kamuoyuna platform adına tutarlı bir program da sunamadı. Bu, Rusya’dan gelebilecek olası bir baskı bahanesiyle gizleniyor. Daha kurulmadan bizzat Kiev’in girişimin başarısız olduğunu fark ettiği anlaşılıyor.

Bu nedenle, etkisi olmayan küçük ülkelerden katılımcı sayısının artırılmasına karar verildi. Ciddi “aktörlerin” çoğu, büyük olasılıkla diplomatlar tarafından temsil edilecek. Yani, katılımları tamamen sembolik olacak. Ciddi uluslararası katılımcıların Kırım Platformu’na gerçek bir ilgisi gözükmüyor. Bunun tam tersi söz konusu olsa dahi, Türkiye, bu meselede kendi ve kardeş Kırım Tatarlarının çıkarları açısından hareket etmeli.

Ankara’nın platforma üst düzeyde katılarak açık çek vermesi, Kiev’de Kırım Tatarlarına yönelik ayrımcı politikalara Ankara’nın göz yumduğu algısını yaratacak. Kiev, Ankara’ya verdiği sözleri yerine getirmek konusunda hiçbir adım atmayacak.

Diğer taraftan Kiev’in Kırım’ı “işgalden” kurtarmak adına müttefiklerine sunduğu hiçbir somut yol haritası bulunmuyor. Kırım meselesi, BM dâhil birçok başka uluslararası platformda çok daha etkili bir şekilde tartışılabiliyorken platform iyice anlamsız hale geliyor.

TÜRK HEYETE FOTOĞRAF TUZAĞI

Öte yandan ABD, LGBT de dâhil olmak üzere ideolojik gündemini her fırsatta öne çıkarma niyetinde olduğunun sinyallerini tüm dünyaya veriyor. Ukrayna, bu konuda Washington’a yardımcı olmaya hazır. Zirvenin arifesinde, Telegram kanallarından birinde Ukrayna Dışişleri Bakanlığı’nın bir belgesi yayınlandı. Belge, şu ana kadar yalanlanmadı. 

Belgede, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitriy Kuleba’nın kendi ülkesinin Başbakanı Denis Şmıgal’dan Türkiye, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle platforma katılacak heyetlerinin Amerikalı Bakan Pete Buttigieg ile görüşme yapması ve fotoğraf çektirmesi için ön görüşme yapmak adına izin istediği görülüyor. Yani Ukrayna, LGBT çıkarlarının temsilcisi olarak Biden hükümetine giren Amerikalı Bakanla Türk diplomatlarının temasının kayıt altına alınmasını istiyor.

Aynı belgede Ukraynalılar, LGBT eylemcisi Amerikalı Bakanla görüşecek olan diplomatları seçerken kariyerlerine zarar gelmeyecek olan isimlerin belirlenmesi gerektiğinin altını çiziyorlar. Belgede Müslüman ülkelerin temsilcileri için bu durumun tehlikeli bir konu olduğu itiraf ediliyor. Ancak ABD çıkarları, Ukraynalı yöneticiler için ağır basıyor.

Konu, Emine Erdoğan tarafından temsil edilmesi durumunda Türkiye açısından daha da bir önem taşıyor.

FENER PARTİKHANESİ DE DEVREDE

Amerikalı Bakan Pete Buttigieg haricinde bugünlerde Kiev’i ziyaret edebilecek LGBT’yle bağlantılı bir başka isim ise Fener Patrikhanesi’nin Kadıköy Metropoliti Emmanuel (Adamakis). Bu isim, geçmişte Fener Patrikhanesi’nin Galya Metropolitliği’ni (Fransa) yönetmişti. O zaman Fransa’nın Yunan cemaatinde, Metropolitin bir restoranda genç bir eşcinselle görüldüğünü yazılmıştı. O dönemde Metropolitlik, cinsel tacizle suçlanan din adamını açıkça desteklemişti.

Kısa bir süre önce Kadıköy’e atanan Emmanuel’in LGBT eylemcisi Amerikalı Bakanla aynı günlerde Kiev’e ziyareti de yukarıdaki tabloyu tamamlayan bir unsur olarak kullanılabilecek. Ne de olsa Kadıköy Metropoliti Türkiye’nin temsilcisi olarak gösterilebilecek.

Onunla birlikte, Kırım Platformu günlerinde Fener Patriği Bartholomeos da Kiev’de olacak. Patriğe karşı son dönemde Ukrayna’da ciddi tepkiler var ve şimdiden protesto gösterileri planlanıyor. Bölgede ABD ve Yunan çıkarlarının savunucusu Fener Patriği’nin Türkiye’yi temsil ettiği görüntüsünün verilmemesi de bu anlamda ayrıca önem taşıyor.

Patrik Bartholomeos’a ziyaretiyle bağlantılı olarak, Ukraynalı kültür ve bilim adamları ve sporcuları, Ukrayna’yı ziyaretten vazgeçmesi çağrısında bulundukları açık bir mektup yazdılar. Bartholomeos’a tepkinin nedeni ise Fener Patriği’nin bütün kilise kurallarını ihlal ederek Ukrayna Kilisesi’nin Moskova Patrikhanesi’nden bağımsızlığını (otosefal) ilan eden tomos adı verilen kararnameyi imzalaması. Sonuç olarak bu, Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nde yeni bir bölünme yaratmış ve otosefal karşıtlarının baskı görmesine ve Rusya’yla ilişkilerde yeni bir krizle yol açmıştı.

Bartholomeos’un Kiev ziyareti, bu bakımdan Ankara’nın Kiev ve Moskova arasında kurmak istediği dengeyi de baltalayacak. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Bartholomeos, Ankara’nın temsilcisi olarak algılanacak. Ziyareti, hem Ukrayna’da hem de Rusya’da Türkiye’ye düşmanı olan gruplara fırsat verecek.

TÜRKİYE PLATFORMA KATILIMDAN VAZGEÇMELİ

Türk yetkililerin Kırım Platformu’na katılmasının haricinde, aynı günlerde Bartholomeos seviyesindeki bir kişinin ziyareti de tek amacı Rusya karşıtlığı olan ve Zelenskiy’in oylarını artırmayı hedefleyen ama başarı şansı bulunmayan bir etkinliğe Ankara’nın çok güçlü bir desteği gibi anlaşılacak.

Ukrayna’nın Rusya düşmanlığında buluştuğu en yakın müttefiklerinin dahi alt düzeyde katıldığı Kırım Platformu’na Türkiye’nin temsilci göndermesi ülkenin milli çıkarlarıyla çelişiyor. Platforma katılımdan vazgeçmek, ABD, Ukrayna ve Fener Patrikhanesi’nin Türkiye’ye kurduğu tuzakları boşa çıkarmanın tek yolu. 

Türkiye’ye ‘Kırım Platformu’ tuzağı